Alevi Haber Ajansi

Barınamayan öğrenciler: Karşımızda insanları kendi haline terk etmiş bir iktidar var

PİRHA- Pandemi koşullarında okulların açılması ve yüz yüze eğitime geçilmesiyle birlikte öğrencilerin her yıl yaşadığı sorunlarda ikiye katlandı. Yaşadıkları ve tanık oldukları sorunları anlatan üniversite öğrencileri Ezgi Gözoğlu ve Ozan Deniz Ödemiş; “Piyasalar canlansın diye yüz yüze eğitimi başlattılar. Karşımızda sosyal devlet kimliğini tamamen bir kenara bırakmış ve hiçbir önlem almaksızın insanları kendi haline terk etmiş bir iktidar var” şeklinde konuştu.

Üniversitelerin yüz yüze eğitime geçmesiyle öğrenciler barınma sorunuyla karşı karşıya kaldı. Ülke genelinde milyonlarca öğrenci hem devlet yurtlarının yetersiz kapasitesi hem pandemiyle tırmanışa geçen özel yurt ve konut kiraları sebebiyle zorlu bir sürece girdi.

Üniversite öğrencileri kira ve yurt fiyatlarını protesto etmek amacıyla günlerce parklarda ve sokaklarda yattı. Öğrencilerin eylemlerinin ardından kısmen de olsa çözüm üretilen sorunların birçoğu hala yaşanmaya devam ediyor.

Ankara Üniversitesi öğrencilerinden Ezgi Gözoğlu ve Ozan Deniz Ödemiş yüz yüze eğitime geçilmesiyle birlikte yaşadıkları ve tanık oldukları sorunları PİRHA’ya anlattı.

Gözoğlu ve Ödemiş, öğrencilerin müşteri olarak görüldüğünü ve bu durumun sistematik hale geldiğini belirterek çoğu öğrencinin yurt ve konut kiralarındaki fahiş fiyatları karşılayamadığını bu durumunda eğitim hayatını olumsuz etkilediğini vurguladı.

“ÇOK KÖTÜ EVLER FAHİŞ FİYATLARDA KİRALANIYOR”

Ankara Üniversitesi Gazetecilik Bölümünde okuyan Ezgi Gözoğlu öğrencilerin müşteri olarak görüldüğünü ve bu durumun sistematik hale geldiğini söyleyerek yaşadığı ve tanık olduğu sorunlara ilişkin şunları ifade etti:

“Kocaeli’ den Ankara’ya okumak için geldim. 1. sınıf öğrencisiyim. Özellikle barınma dediğiniz için oradan başlayayım. Yurt başvurusu yapan bir sürü öğrenci yedeklerde sıra bekliyor ama yedekler okullar açıldıktan sonra da açıklanmaya devam ediyor. Yani KYK’da yedeklerdeysen bile 1 – 2 ay kadar geçici kalacak bir yere ihtiyaç duyuluyor. Bu arada özel yurtta kalmak isteyenlerde taahhütlerle karşılaşıyorlar. 9 ay taahhüt yapacağız diyor özel yurtlar. Yani ister 1–2 ay kal ister kalma 9 aylık parasını ödemek zorundasın. Fiyatlarını söylemiyorum bile zaten.  3-4 kişilik odalar 1500 TL, tek kişi kalayım diyorsan 3500 TL. Eve çıkmaya kalktığında da çok kötü evler fahiş fiyatlarda kiralanıyor. Öğrenciler müşteri olarak görülüyor. Emlakçılar, özel yurtlar hatta devlette müşteri olarak görüyor. Bunun sistematik hale gelmesi ise bambaşka bir mesele.”

“PİYASALAR CANLANSIN DİYE YÜZ YÜZE EĞİTİMİ BAŞLATTILAR”

Piyasanın canlanması için yüz yüze eğitime geçildiğinin altını çizen Gözoğlu geçtiğimiz haftadan itibaren de bazı fakültelerde tekrardan çevrimiçi eğitime geçildiğini aktardı. Gözoğlu, bu durumun özellikle şehir dışından gelen birçok öğrenciyi özellikle maddi anlamda çok fazla zarara uğrattığını belirterek, “Öncesi var; pandeminin ilk senesi turizmle bağlantılı olarak YKS tarihi değişip durdu, öğrenci düşünülmedi. Vakıf Üniversitelerinde, özel üniversitelerde kampüsler kapalı olduğu halde aynı ücretler ödendi. KYK yurtları tek gecede boşaltıldı, kim nereye nasıl gidecek diye düşünülmeden. Şimdi de üniversiteler açılsın, piyasa canlansın diye yüz yüze eğitim yapılacak dediler ama okullar yarı online, yarı yüz yüze ders yapıyorlar. Baktığında 1 – 2 gün için bir sürü masraf yaptırdılar öğrencilere. Sonra barınma sorunu yaşıyoruz, yüz yüze eğitim istiyoruz deyince suçlu oluyoruz, yalancı ilan ediliyoruz. Bizim hayatlarımız, sorunlarımız ortada. 2-3 kişide değiliz, milyonlarca öğrenci mağdur. Gerçek ortada. O yüzden kimse kimseyi kandırmasın” dedi.

“ÇÖZÜM BİZ ÖĞRENCİLERİN MÜŞTERİ OLMAYI REDDETMESİNDEN GEÇİYOR”

Bir öğrenci olarak okula başlama sürecinde herkesle benzer sorunlar yaşadığını ve yaşamaya devam ettiğini anlatan Gözoğlu, “Doğal olarak da buna karşı çıkıyorum, ses çıkarıyorum. Çözüm biz gençler için bir arada durarak müşteri olmayı reddetmesinden geçiyor. ‘Barınamıyoruz hareketi’ bir örnektir mesela. Bir sürü çözüm yolu, öğrenciler bir hafta parklarda yatınca geldi. Bize dayatılanın ardındakine bakmalıyız. Barınamayan, 4 – 5 kişilik odalarda kalanların yanında Saraylarda, villalarda yaşayan emlak zenginleri olmamalı. Bu oldukça hepimiz işsizler ordusunda çalışmayı bekleyen, korkunç çalışma koşullarına mahkum, eğitimin çevresinde oluşan sermayenin taleplerine bağlı kalarak yaşamaya devam edeceğiz. İşte o yüzden tekil tekil çözümler çözüm değildir. Gücünün farkında olan örgütlü bir gençliğe ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

“KARŞIMIZDA İNSANLARI KENDİ HALİNE TERK ETMİŞ BİR İKTİDAR VAR”

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi Ozan Deniz Ödemiş ise yaşadıkları sorunlara ilişkin şunları dile getirdi:

“Giresun’dan Ankara’ya okumak için geldim. 3. sınıf öğrencisiyim. Söz konusu sorunlar serbest piyasanın yarattığı sorunlardan yalnızca biri. Kapitalizmin yarattığı krizlerin yükünü hiçbir sabit geliri olmayan öğrenciler de taşıyor ve sosyal haklarından mahrum kalıyor. Bu sistemin içerisinde öğrenciler de birçok yurttaş gibi barınma kadar temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale geldi. Karşımızda sosyal devlet kimliğini tamamen bir kenara bırakmış ve hiçbir önlem almaksızın insanları kendi haline terk etmiş bir iktidar olduğunu düşünüyorum.”

“ŞU AN ARKADAŞLARIMIN YANINDA GEÇİCİ OLARAK KALIYORUM”

Pandemi öncesinde yurtta kaldığını ve şu anda aynı yurdun aynı şartlardaki fiyatının yarı yarıya arttığını vurgulayan Ödemiş sözlerine şu şekilde devam etti:

“Pandemi döneminden önce 1. sınıfta bir özel yurtta kalıyordum. 4 kişilik odaya ayda 1000 TL veriyordum. Ankara’ya döndüğümde aynı yurttaki aynı odanın fiyatının 1500 TL olduğunu öğrendim. Ondan dolayı eve çıkmayı düşündüm. Ancak öğrendiğime göre, evler bir iki ay öncesine göre 1500- 2000 TL artmış. Hem okula yakın olması hem görece evlerin daha ucuz olması hem de çoğu arkadaşımın orada olması dolayısıyla Tuzluçayır’da ki evlere baktım ancak 750 – 800 liradan aşağı ev bulamadım. Eve çıkmak için gereken depozitoyu, emlakçı ücretini, faturaları ve eşya bulma masraflarını da düşündüğümüzde bunu karşılayacak toplu bir param yoktu. Bu yüzden şu an arkadaşlarımın yanında geçici olarak kalıyorum.

Bu sorunlarımızı çözmek için, çok klişe olsa da çok doğrudur, birlikte hareket etmemiz gerekir. Sorunlarımızı ve çözümlerini birlikte tartışmalıyız. Barınma sorununa dair önemli hareketler gelişmeye başladı, bunlara katılmalı ve birlikte mücadele edip, kısa vadede iktidar ve konut sahiplerini, kiraları düşürmeye zorlamalıyız. Tek başımıza ah vah edip çözebileceğimiz herhangi bir sorunumuz yok.”

Melis CİDDİOĞLU/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak