Alevi Haber Ajansi

Banka, işten çıkardı, kızının hesabına da el koydu; gerekçe Alevi olması mı?-VİDEO

PİRHA-Hasan Ali Bozkurt, Ziraat Bankası çalışanıyken gerekçe belirtilmeden 2012 yılında işten çıkarıldı. Kızının şahsi banka hesabına dahi kanunsuzca el konulduğunu belirten Bozkurt, “İşten çıkarılmamdaki tek gerekçe, söylemeye dilim varmıyor ama Alevi olmam” dedi.

Hasan Ali Bozkurt, 1997 yılında Ziraat Bankası’nın açtığı sınavda 5. oldu, 1998 yılında ise koruma memuru olarak işe başladı. Kars ve Iğdır’da görev yapan Bozkurt, 2000 yılında ise Ankara’ya gelerek aynı banka bünyesinde çalışmaya devam etti.

2012 yılında yeni gelen banka yönetimi, hiçbir gerekçe göstermeden Ziraat Bankası Etlik Şubesi’nde çalışan Bozkurt’un iş akdini fesih etti.

İŞ FESHİ VAR ANCAK GEREKÇE YOK!

Toplamda 15 yıl çalıştığını belirten Bozkurt, “Performans olur, İş Kanunu’nun ilgili maddelerinden biri olur; ama hiçbir gerekçe gösterilmeden işime son verildi” diye konuştu.

Hasan Ali Bozkurt, işine son verildiği yılda kendisi gibi işten çıkarılan başka personellerin de olduğunu ifade ederek, “Ama gerekçe sunulmayan, bildiğim kadarıyla bir tek ben vardım. Mesela o dönem siyasete girenler vardı, tekrar göreve geri dönmek istediler ancak onları göreve yeniden başlatmadılar. Ya da ‘performans eksikliğini’ gerekçe gösterip işten çıkarılanlar da olmuştu” diye konuştu.

KIZININ BANKADAKİ PARASINA DAHİ EL KONULDU!

Hasan Ali Bozkurt işten çıkarıldıktan hemen sonra hukuki girişimlere başladığını da anlattı. Mahkemeden ‘İşe iade kararı’ verildiğini ancak bankanın buna da kayıtsız kaldığını söyleyen Bozkurt, şöyle devam etti:

“Aslında bir takım şeyler daha sonradan yerli yerine oturmaya başladı. Ben ilk önce ‘gerekçesiz olur mu?’ diye düşündüm. Pek çok kişi de ‘muhakkak bir gerekçesi vardır’ dediler ama bir yasal gerekçe yoktu. En son süreçte kızımın adına şubede bir yatırım hesabı açtırmıştım, ona dahi gerekçesiz olarak el koydular. Banka ile görüştüğüm zaman ‘git kanunlar önünde ne yapıyorsan yap’ denildi. İşe iade sürecimde mahkemeye gittim ve 10 aya yakın duruşma günü bekledik. 2013 yılında duruşmamız 10 saniye sürerek ‘işe iade’ kararım verildi. Ama Ziraat Bankası bu karara uymadı. Bu nedenle tekrar idari dava açma durumunda kaldım. Bu defa da mahkeme, bankanın özel statüsünü gerekçe gösterdi. Ardından Devlet Personel Başkanlığı’na dava açtım ve şu anda davam Anayasa Mahkemesi’nde görülmekte.”

“MAKSAT BENİM ALEVİ OLMAMMIŞ”

Yaklaşık 11 yıldır hukuki mücadele veren Bozkurt, bankada kızı adına biriktirdiği parayı ileriki yıllarda eğitim harcamaları için kullanmayı planladığını da söyledi. Bozkurt, işten çıkarılmasındaki asıl nedenin Alevi kimliği olduğunu da vurgulayarak şunları anlattı:

“Yönetim kuruluna yakın olan tanıdıklarımdan edindiğim bilgiye göre çıkarılmamdaki tek gerekçe; söylemeye dilim varmıyor ama Aleviliğimiz. Yönetim kuruluna benim adımı öneren kişideki tek maksat benim Alevi olmammış. Yani hukukçuların hepsi gösterdiğim belgelere karşı ‘böyle bir şey olamaz, bunu yapamazlar’ diyor.

O yıllarda bankada şöyle bir yönetim anlayışı vardı; AK Parti iktidarının ortalarıydı, yani ekonomik anlamda güçlü bir Türkiye vardı ve Ziraat Bankası iktidarın bir nevi para kasasıydı. Genel yöneticiler ona göre kişilerden tercih ediyordu. Yaptıkları işten de sorumlu tutulmuyorlardı. Halen daha buna ilişkin bir kanun maddesi de var.

“MEMLEKETİME OLAN AİDİYET DUYGUM ZEDELENDİ”

İşten gerekçesiz olarak çıkarılmak başlı başına bir problem. Ben gerekçesini biliyorum ama dışarıdaki insanlara bunu izah etmek bir problem. En son bana yapılanları FÖTÖ’cülerin yaptığını düşünmüştüm. ‘Belki adalet önünde tekrar bir takım şeyler yerini bulacaktır’ diye düşündüm ama olayın aslı, kızımın hesabındaki paraya el konulduktan sonra insanın aidiyet duygusu zedeleniyor. Memleketine olan aidiyet duygusu dahi gidiyor. Şundan dolayı; o dönem ben iktidar, muhalefet tüm siyasi partileri de dolaştım. Sendikaların da tamamına gittim, yardımcı olmalarını, hukuki bir destek olunmasını istedim ancak en ufak bir şey yapmadılar.

İşten çıkarılmadan hemen önce bankada bir sendika kurma hareketi içerisindeydik. İlk başta bu gerekçe ile atıldığımı düşündüm ama çocuğumun hesabına dahi gerekçesiz şekilde kanunsuzca el konulunca altındaki saiklerin farklı olduğunu düşündüm. Zaten o dönemki çalışanların sendika kurma çalışmaları da sonuçsuz kaldı. Dönemin genel müdürü, yardımcısına bir sendika kurdurdu ve halen daha o sendika ile banka devam etmekte.”

“HUKUK İŞGAL ALTINDA”

Hasan Ali Bozkurt “Kendimi artık ‘öteki’ olarak tarif ediyorum ve artık çalabileceğim bir kapı da yok” diyerek “Adaletten başka güvenebileceğim bir yapı yok ve bu yapıların hepsi anladığım kadarıyla işgal altında. Bir sömürü düzeni olarak görüyorum. Mevcut banka yönetimine söyleyecek tek bir sözüm dahi yok. Çünkü kendi iradeleri ile orada bulunan insanlar değiller. Belki birebir görüştüğümüz zaman hak veriyorlar ama iş yasal birtakım şeylerin tanzimine geldiği zaman tamamen gündem dışında kalmak istiyorlar” yorumunda bulundu.

“HER DAİM ALEVİ KİMLİĞİMLE BERABERDİM”

Yaşamı boyunca Alevi örgütlerinde görev aldığını da belirten Hasan Ali Bozkurt şu an ise Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Keçiören Şube yönetiminde görev yapıyor. İnancı uğruna daima mücadele içerisinde olduğunu belirten Bozkurt şöyle devam etti:

“Alevi kimliğimden ötürü asla sakınmadım, gizlemedim, bunu bir ayıp olarak görmedim. Her daim Alevi kimliğimle beraberdim. İşten çıkarıldığım sürecin ardından daha da fazla aktif olarak kurumlarda yönetici oldum. AK Parti, iktidara geldikten sonra biz banka çalışanlarını cumaya, iftara, namaza dahi götürmek istediler. Söylemek belki çok kırıcı, insana yakışmayacak şeyler ama doğan gereği yapmayacağın şeyleri yaptırmaya çalıştıkları için pişmanlığım yok, mücadelem de her zaman devam etti. Ben aklım kestiğinden beri bu mücadelenin ister istemez içerisindeyim.”

72 SAAT NÖBET DAYATMASI!

Bozkurt, son olarak Ziraat Bankası’nda çalıştığı dönemde fazla mesailerin dahi verilmediğini söyleyerek, ilgili yöneticiler hakkında şikayetçi olduğunu aktardı. Hasan Ali Bozkurt, “Bir müdür, beni 3 gün, yani 72 saat boyunca bir şubede nöbete dikmeye kalkıştı. Ben de bu müdürü Çalışma Bakanlığı’na şikayet etmiştim. Bakanlıktan müfettiş geldi ve beni haklı buldu. Yaptığım fazla çalışmaya ilişkin rapor düzenledi. Yönetim kurulu o hak ettiğim parayı dahi mahkeme yoluyla ödedi. Şu an banka çalışanları hangi koşulda çalışıyor bilmiyorum ama en azından fazla mesai alır hale geldiler” diye ekledi.

Eren GÜVEN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak