PİRHA- HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, AYM ve Yargıtay’ın Can Atalay kararları sonrasında yaşanan kriz ve ‘Yeni Anayasa’ tartışmalarına dair Meclis’e çağrıda bulunarak, “Darbe anayasası yerine demokratik yeni bir anayasaya hazırız” dedi. Bakırhan, Bahçeli’nin sözlerine de sert tepki göstererek, “Haddine bak, işine bak, bu kin ve nefret dilini terk et diyoruz” ifadelerini kullandı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.
Türkiye tarihinin “darbeler tarihi” olduğunu ifade eden Bakırhan, daha önce yaşanan sivil ve askeri darbeleri anımsattı. HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçinin gözaltına alınıp tutuklandığı 4 Kasım 2016 tarihini de “darbe” olarak nitelendiren Bakırhan, “Geçen yüzyıl içinde bunca darbenin yaşanmasının temel sebebi, demokrasinin bu ülkeye hiç uğramamasından kaynaklıdır” dedi.
SEYİT RIZA’YI ANDI
Yüzyıl boyunca darbeler yaşandığını söyleyen Bakırhan, Türkiye’ye başkaldıran Kürt lider Seyit Rıza’nın katledilişinin 86’ncı yıldönümü olduğunu hatırlattı. Bakırhan, “Ne demişti Seyit Rıza pirimiz? ‘Bu cinayettir, bu zulümdür’ demişti. Geçen yüzyıl tam da bu iki cümlede saklıdır. Bu cinayettir, bu zulümdür sözleri çok anlamlıdır. Bu darbeci anlayışlara bir kez daha sesleniyoruz; yolumuz Seyit Rıza Pirlerin yoludur. Bu yoldan, demokrasi arayışımızdan, hiçbir darbe ve darbeci anlayış bizi yolumuzdan vazgeçiremeyecektir. Seyit Rıza ve yoldaşlarını da saygı ve minnetle anıyoruz. Seyit Rıza ve arkadaşlarının katledilmesinin vesilesiyle Meclis’e bir çağrıda bulunuyoruz; Dersim’in ismi iade edilsin. Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri bile belli değil. Biraz vicdan, hukuk ve etik değerler varsa Seyit Rızaların mezar yerleri de açığa çıkarılsın ki, bunun bilindiğini herkes çok iyi biliyor” diye konuştu.
“DEMOKRATİK BİR ANAYASAYA HAZIRIZ”
Bizler yeni bir anayasaya hazırız. Yeni bir anayasa yapılmalıdır. Darbe anayasası yerine demokratik bir anayasa olsun diyoruz. Ama herkesi Türk sayan, tek tipçi erkeklerin çıkarlarına cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren, sosyal devlet ve hukuk ilkelerini mürekkepten ibaret sayan, her şeyi merkeze bağlayan, yerelin iradesini yok sayan, vicdan ve inanç özgürlüğünü görmezden gelen bir anayasaya asla evet demeyeceğiz. Darbenin panzehiri demokrasidir. Daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve eşitlik talebinde ısrarcı olarak bu darbe anayasasını hep birlikte çöp sepetine atacağımız günler uzak değildir.
MECLİS’E ÇAĞRI
Yargıtay darbesinden yeni anayasa çıkarmak isteyenlerin bu ülkede herkesin kendisini ifade etmesi mümkün değildir. Buradan soruyoruz; AYM’ye darbe teşebbüsünde bulunanlar hangi akılla yeni bir anayasa yapacaklar? Yapacakları anayasa gerçekten bizi kapsayacak bir düzeyde mi olacak, sorunlarımızı çözecek mi? Yeni anayasa ancak demokratik bir temelde inşa edilirse kıymetlidir bu nedenle sizin huzurlarınızda Meclis’e çağrı yapıyoruz. Gelin demokratik bir anayasa yapalım. Ama bunun koşullarını yaratmak için elimizi taşın altına koyalım önce. TCK’yı demokratikleştirelim, hepimizi içeri tıkan TMK yasasını ortadan kaldıralım, merkez yerel ilişkisini yeniden belirleyelim, demokratik siyasetin önündeki yargı vesayetine son verelim, iç güvenlik kanununu ortadan kaldırarak emniyetin sopasından kurtulalım, kayyım atamalarına son verecek düzenlemeler yapalım. Herkesin kendisini özgürce ifade edeceği, demokratik uzlaşı ve evrensel ilkelere uygun yeni bir anayasanın alt yapısını hazırlayayım. Aksi halde yeni anayasa tartışmaları kandırmaktan öteye geçmeyecektir.
11-12 Kasım’da yerel yönetimler konferansımızı gerçekleştirdik. İki gün sürdü. Hem özgün hem de karma konferanslar yaptık. Bundan önce yüzlerce binlerce toplantı yaptık, halkımızla buluştuk, onların düşünce ve önerilerini aldık. Bu konuda mücadele tarihimizde muazzam bir birikim var. Bu toplantılar bizlere yol gösteriyor, önümüzdeki dönem yol haritamızı belirliyor. Yerel yönetimlerde halkla beraber, halk için, kendimizi de kentimizi de yöneteceğiz şiarıyla yola çıkmıştık.
BAHÇELİ’YE TEPKİ
Bakırhan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin AYM Başkanı Zühtü Arslan’ı açık hedef gösterip “AYM başkanının dilinin altında eveleyip gevelediği asıl maksadı, asıl düşüncesi nelerden ibarettir? AYM başkanının haddini çok açık bir şekilde aştığını düşünüyoruz. Türk devletiyle uğraşma, cesaretin varsa Kandil’e git” ifadelerine tepki gösterdi.
Bakırhan şu ifadeleri kullandı:
“Yargıtay ve AYM üzerinden başlayan bir tartışma var. Biz buna ilk günden beri darbeye teşebbüs dedik. Asıl darbe Saray tarafından yürürlüğe konulmuştur. Erdoğan açık bir dille Yargıtay’a destek vererek, darbeye destek olmuştur.
Bu teşebbüsün başında olduğunu bir kez daha aleni bir şekilde ifade etmiştir. Bu darbe teşebbüsünün asıl vurucu güçü küçük ortaktır. Küçük ortak bugün yine esip gürlüyordu. Her hafta bir gün esip gürlemenin dışında başka bir bildiği yok.
Biz de bu salonda küçük ortağa, biz demokrasi için ağır bedeller ödedik, senin tehditlerinden korkacak durumda değiliz diyoruz. Haddine bak, işine bak, bu kin ve nefret dilini terk et diyoruz. Küçük ortak zaten düşüncesini açık ediyor. Anayasa Mahkemesi’ni kapatacağız ya da kendimize benzeteceğiz diyor. Kendilerine benzeyen hiçbir şeyden bu millete hayır gelmeyeceğini hepimiz biliyoruz. İktidar bu darbe teşebbüsüyle aslında tabuta konulan hukuk sistemine son çiviyi çakmak istiyor. Erdoğan açıklamaları bu yaşananların önceden hazırlanmış bir darbe teşebbüsü olduğunu ortaya koyuyor. Bir taraftan yeni Anayasa tartışmaları yapıyorlar, diğer taraftan da yargı darbesine destek çıkıyorlar.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.