PİRHA – “Toplumsal dayanışmada Hızır’ın önemi” başlıklı sohbette konuşan ADFE Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç, “Hızır inancı biraz ticari ilişkiye dönüştü. Biz hep talep eden taraf olduk. Oysa Hızır, vermekle olunur” diye belirtti. DEM Parti Milletvekili Celal Fırat ise toplumun dayanışma içerisinde olması gerektiğinin altını çizerek “Gönüllerimizi pak ettiğimizde Hızır’ı da göreceğimizden emin olalım” diye konuştu.
Türkiye Alevi Federasyonu, “Toplumsal dayanışmada Hızır’ın önemi” başlıklı muhabbet düzenledi.
Bahçelievler Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Derneği’nde yapılan programa çok sayıda yurttaş ilgi gösterdi.
Zakir Murat Yaman’ın seslendirdiği nefesler ardından sohbete geçildi.
Türkiye Alevi Federasyonu Genel Sekreteri Ufuk Emre Bektaş, açılış konuşmasını yaparak, Hızır geleneğine dair aktarımda bulundu. Bektaş ayrıca, yakın zaman öncesinde Hakk’a yürüyen Yazar Turan Eser’in, “Alevilikte Hızır, peki Hızır kim?” başlıklı yazısını da gelenlerle paylaştı. Bektaş, Turan Eser’den şu mısraları aktardı:
“Sen Hızır olup yetişirsen Hızır var olacak. Hızır’ınız kabul ve daim olsun. Her ay Hızır ola, her gün darda olana koşa. Bozatlı Hızır yar ve yardımcınız olsun. Hızır Enel Aşk, Hızır Enel Hakk. Hızır olup yola koyulanların heybesinde iyiliğin kerameti, kalbinde sevginin bereketi taşa eksilmeye. Hızır akla, kalbe ve ruha bir dokunuşla uyanmaya hazır olandır. Şimdi ona dokun… Gerçeklerin demine ‘Hü Dost’ ‘Hü Hızır’ ola.”
“SURİYE’DEKİ ALEVİLERİN, HIZIR’IN ELİNE İHTİYACI VAR”
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Celal Fırat da konuşmacılar arasında yer aldı. Fırat, “Yeryüzü var oldukça Alevi inancı da bir yerlerde yer bulacaktır” diyerek söze başladı. Fırat, Hızır geleneğine ilişkin şunları söyledi:
“Geçmişte sadakatimiz daha çoktu ama metropollere gelince gönül inciten bir konuma da geldik. Büyüklerim, ailem Malatya Pütürge’de Şubat’ın 20’sine kadar oruç tutardı. Dogmatik olmayan, insana dair bir inanç, geleneğimiz vardı. Hızır günlerinde köylerimizde Hızır yatağı, hatta atının yeri de hazırlanırdı. Hızır için börek pişirilir, atı için de yemek hazırlanırdı.
Birbirimizin elinden tutarsak birbirimizin Hızır’ı da oluruz. Bugün Suriye’deki Alevilerin, Hızır’ın eline ihtiyacı var. Onların elinden tutabilirsek Hızır olabileceğiz. Emevi Camii’nde namaz kılmak için yarışa giren bir zihniyetle de karşı karşıyayız. Orası, kiliseden camiye çevrilmiş bir yer. Bugün ise orayı bir güç gösterme yeri olarak kullanmak utanç vericidir. Onun için bu davranış, bu topraklara adaletsizlik getirir.
Geçmişinden ders almayan topluluklar yok olmaya yüz tutar. Aleviler olarak geçmişten bu yana acılar yaşadık. Eğer biz, birbirimizin Hızır’ı olmazsak yok oluruz. Onun için mücadele etmemiz lazım. Şu an halklar acı yaşıyor. On binlerce insan cezaevinde, sürgünde. Bir yerde adalet yoksa hukuksuzluk olur.
“GÖNÜLLERİMİZİ PAK ETTİĞİMİZDE HIZIR’I GÖRECEĞİZ”
Hızır günlerindeyiz, gönül isterdi ki bu ülkenin cumhurbaşkanı, Hızır orucuna dair bir şeyler söyleseydi. Ama insanın vicdanına ağır gelen kelamlar dillendiriliyor. Hukuksal anlamda vatandaşlık görevimizi yerine getiriyoruz ancak bizler yok sayılıyoruz. Bu kadar ötekileştirmenin mantığı nedir? Yunus’un dediği gibi ‘Bizim dinimiz sevgidir’. Bu ülkede Kürtlere, Alevilere zulüm ediyorlar. Bizim de artık birbirimize sahip çıkmamız lazım. Biz herkesin hakkına, hukukuna saygı gösteren bir topluluğuz. Cemevlerimizi Alevi toplumunun gözbebeği olarak görmemiz lazım. Ocaklarımıza sahip çıkmalıyız. Gönüllerimizi pak ettiğimizde Hızır’ı da göreceğimizden emin olalım.”
“HIZIR İNANCI TİCARİ İLİŞKİYE DÖNÜŞTÜ”
Türkiye Alevi Federasyonu Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç ise konuşmasında Hızır inancının “İyi insan olabilmekten geçtiği” vurgusunu yaptı. Hızır’ın “Talep etmekten çok taleplere cevap olabilmek” olduğunu söyleyen Zeynel Abidin Koç, şöyle devam etti:
“Hızır inancı biraz ticari ilişkiye dönüştü. Biz hep talep eden taraf olduk. Oysa Hızır, vermekle olunur. Her sene Hacıbektaş’a giderken insanlarımıza neden gittiklerini soruyorum. Kızına, hayırlı bir damat, iş, araba ya da başka talepler sebebiyle gittiklerini söylüyorlar. Ancak birine yardımcı olma anlayışı yok. Demek ki bizim olduğumuz ortamda Hızır’ı görmek mümkün değil. Ama benim atalarımdan gördüğüm; Alevilik inancında Hızır, bir bayramdır. Menfaat karşılığında iyilik yapmak bizim inancımızda yoktur. ‘İyilik yapayım ama bana dua et’ beklentisi var. Yani Hızır anlayışı farklı yerlere gitti. İyi insandan kötü insana geldik.
Anne, oğlunu kızından üstün tutuyor. Şimdi oraya Hızır gelir mi? Yani önce insani sıfatları yerine getirmek gerekir. Yani iyi insan olmak lazım. Hızır’ı anlatmak bizim haddimize değil çünkü Hızır’ı yaşayandan dinlemek gerekir. Bakın Türkiye’de 250 bin Süryani, çok az sayıda Ermeni kalmış. Yani biz Hızır olamamışız. İnsanlar artık buraları terk etmek zorunda kalıyor.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.