PİRHA-Belediyelere kayyım atanmasıyla halkın iradesine darbe yapıldığını belirten DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, “Bizler kayyımı kabul etmiyoruz. Bu darbeci, gaspçı, işgalci yaklaşımı kabul etmiyoruz. Daha fazla bir araya gelerek mücadelemizi genişleteceğiz” dedi.
Hakkâri, Esenyurt, Mardin, Batman, Halfeti, Dersim ve Ovacık’ın ardından son olarak Van’ın Bahçesaray ilçesine kayyım atandı.
İçişleri Bakanlığı kararıyla 22 Kasım’da DEM Partili Dersim ve CHP’li Ovacık belediyelerine kayyım atanmıştı. Dersim’de kayyıma karşı başlatılan eylemler sürüyor. Şimdiye kadar kayyım protestolarına katıldığı için aralarında Dersim Belediye Eş Başkanı Birsen Orhan’ın olduğu 10 kişi tutuklandı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dersim Milletvekili Ayten Kordu, Dersim ve Ovacık belediyelerine atanan kayyımlara ilişkin PİRHA’ya konuştu.
“HALKI KİMLİKSİZLEŞTİRMEK VE DOĞAYI TALAN ETMEK İÇİN BELEDİYELERE KAYYIM ATANIYOR”
Kayyımların Kürt illerindeki halkı kimliksizleştirmek ve doğayı talan etmek için atandığını söyleyen Ayten Kordu, “Bu toprakları inancından, özünden koparmaya çalışıyorlar. Göçertilme, işsizlik ve belediyelere atanan kayyımlar bundan ayrı düşünülemez. Belediyelere kayyım atamalarına karşı halk kendine yakın gördüğü kişileri seçmiş olması da halk iradesinin ısrarıdır. Dersim halkının bu ısrarındaki neden topraklarına bağlı olmasındaki ısrardır. Dersim’in buna ilişkin özgünlüğü de topraklarına olan hakikatinden kaynaklanıyor” diye belirtti.
“KAYYIMLAR 2015’TEN BU YANA SÜRDÜRÜLEN ÇÖKERTME PLANININ BİR PARÇASIDIR”
Belediyelere atanan kayyımların devletin inkâr politikalarından ayrı düşünülmemesi gerektiğini belirten Ayten Kordu, “Kayyımlar bizim sık sık söylediğimiz tekçi, dinci, ulusalcı, milliyetçi yaklaşımın kendisinden bağımsız değildir, bu politikaların bir parçasıdır. kayyımlar 2015 yılından itibaren sürdürülen çökertme politikalarının bir parçası olarak devam ediyor. O dönemde birçok derneğe, medya kuruluşuna kapatma kararı alındı. DEM Parti’nin yerel yönetim politikaları hedef alınıyor. Belediyelere atanan kayyımlar halkın kendi oylarıyla seçilen, bizim yerel politikalarımızdaki paradigmamıza, hizmet anlayışımıza karşı yapılmış bir gasptır” dedi.
“KAYYIM HALKIN KENDİSİNE YÖNELİK GERÇEKLEŞTİRİLEN BİR DARBEDİR”
Birçok belediyeye kayyım atanmasıyla halkın iradesine darbe yapıldığını vurgulayan Ayten Kordu, “Bizim belediyelerimiz sadece sokak temizleyen bir belediye değil. Halkıyla beraber sorunlara çözüm üreten bir anlayışa sahiptir. Bizim belediyelerin anlayışı halkla birlikte ortak çözüm bulma, ortak hareket etmektir. Bu sadece Kürt halkının seçtiği belediyelerle sınırlı kalmadı. Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanması iktidarın Alevilere, Kürtlere ve demokrasiye de düşman olduğunu gösteriyor. Kayyımlar sadece belediye başkanlarına atanmaktan ibaret değil aynı zamanda oy veren halkın kendisine yönelik gerçekleştirilen bir darbedir. Osmanlı döneminde müfettişlerle yapılan şimdi de kayyımlarla devam eden bir anlayış devam ediyor. Burada sürekli Kürtlerin kendini yönetmesine, kendi sorunlarına çözüm üretmesine, kendi politikalarını yaratmasına ilişkin hep bir müdahale var” diye ifade etti.
“DERSİM HALKI, YAŞAM ALANLARINI KUTSALLI ATFEDER”
Dersim halkının yaşam alanlarını kutsal gördüğünü ifade eden Ayten Kordu, konuşmasının devamında şunları dile getirdi:
“Dersim halkı, ağacın, kuşun, kurdun rızalığını alan inançtan gelen bir anlayışa sahiptir. Bu coğrafya sadece ağaçtan, sudan ibaret değildir, aynı zamanda kendi inancının, kültürünün, dilinin, kimliğinin yeridir. Bu toprakları inancından, özünden koparmaya çalışıyorlar. Yakın dönemde Tunceli Valiliği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan ‘Anadolu’nun Horasan’ı Tunceli Sempozyumu’ bunun bir örneğidir. Göçertilme, işsizlik ve belediyelere atanan kayyımlar bundan ayrı değil.”
“DERSİM BELEDİYESİ, İŞGAL EDİLEN BİR BELEDİYEDİR”
Dersim Belediyesi’ne kayyım olarak atanan Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu’nun il genel meclis toplantısında kullandığı ‘Seçilmişler kutsal değildir’ sözlerini eleştiren Kordu, “Tunceli Valisi ve Dersim Belediyesi’ne atanan kayyım Bülent Tekbıyıkoğlu, belediye meclis üyeleriyle yaptığı ilk toplantıda belediye eş başkanları hakkında kullanmış olduğu ‘Seçilmişler kutsal değildir’ söylemi devletten bağımsız değildir. Valinin kendisi atanmış bir memurdur. Valinin kutsal gördüğü iktidar Anayasa’yı tanımayan, hukuk dışı bir politika izliyor. İktidar Anayasa’ya uymayarak anti-demokratik bir yol izliyor. İktidar, bütün atanmışları seçilmişlerin üzerinde görüyor. Tıpkı umumi müfettişlere atanan memurlar gibi. Dersim’e girdiğinizde her tarafta beton bariyerler var. Kayyımın atandığı gün belediye etrafında örülen duvarlar askeri bir kışla görünümünü anımsatıyor. Bu kentte halkın seçmiş olduğu belediye başkanlarının koltuğu üzerine oturuyorsunuz, bir darbeci gibi işgal ediyorsunuz ve polis kuvvetiyle korumaya çalışıyorsunuz. Dersim Belediyesi işgal edilen bir belediyedir.”
“DERSİM HALKI, YAŞANAN HAKSIZLIĞA BOYUN EĞMEDİ”
Dersim İttifakı’nın belediye seçimlerini kazandıktan sonra yaptığı çalışmalara değinen Kordu, “Daha önceki dönemlerde kalan borçlarla belediyeyi devraldık. Belediye eş başkanlarımız buna rağmen kısa sürede önemli işlere öncülük etti. Halkın içinde, onların görüşünü alarak yol yapımından tutun da yaşam alanlarının düzenlenmesine kadar, 7 aylık kısa bir süre içerisinden çok büyük emek harcadılar. DEM Parti’nin demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmasıyla ciddi anlamda güzel çalışmalar sarf ettiler. Bu kısa sürede halkın belediyelerine sahip çıkmasındaki neden bununla ilgili bir durum. Halk belediye eş başkanlarından gördüğü o güveni alarak belediyelerine sahip çıktı. Dersim halkı yaşanan bu kadar haksızlığı, zulme, hukuksuzluğa boyun eğmedi için direnmek istediler” dedi.
“ALEVİ, KÜRT OLUP DA FİŞLENMEYEN KİMSE KALDI MI BU ÜLKEDE”
“AKP-MHP iktidarının hukuku askıya aldığını söyleyen Kordu, “Kendi iktidarları uğruna hukuka yön verdiklerini uzun bir süredir görüyoruz. Bir kişi suç işlemediği ve kesinleşmemiş cezası olmadığı sürece seçme ve seçilme hakkına sahiptir. Türkiye’de Alevi ve Kürt olup da ceza almayan, fişlenmeyen kimse var mı? Bizim kendi kuşağımız fişlenmişti şimdi de gençlerimiz fişleniyor. Hepsi kayıt altına alınıyor, fişleniyor. O bakımdan demokrasi, özgürlük isteyen her Alevi, Kürt ve demokratın bir suç kaydı var. Bunu da istediği zaman belediye eş başkanları üzerinde kullanıyorlar hukuksuz bir şekilde. Normalde bir başkanın yerine belediye meclis üyeleri yeni bir başkan belirler. İktidar bunu hedeflemediği için belediyeleri şantaj olarak kullanıyor. İktidar savcılara talimat vererek davaların hızlandırılmasını, sonuçlandırılmasını ve herhangi bir bahane uydurarak belediyelerin işgal edilmesini istiyor” diye ifade etti.
“BELEDİYEYİ SÖMÜRMEK İÇİN KULLANACAKLAR”
Belediyelerin ekonomik rant alanı olarak kullanıldığını dile getiren Kordu, “Daha önceden belediyelerde binlerce liralık borç bıraktıklarını ve belediyeleri talana açtıklarını gördük. Belediyelerin paralarını, halkın önceliklerine göre değil kendi ihtiyaçlarına göre harcıyorlar. Varlıklarımızı, yok etmek için belediyeyi kullanacaklar. Kürt halkının güçlü bir direniş hattı var. Bütün demokrasi isteyen güçlerle beraber hep birlikte hem Dersim’de hem genelde örgütlülüğümüzü büyütmemiz gerekiyor. Bizler kayyımı kabul etmiyoruz. Bu darbeci, gaspçı, işgalci yaklaşımı kabul etmiyoruz. Daha fazla bir araya gelerek mücadelemizi genişleteceğiz. Demokrasiyi, özgürlüğü, eşitliği ve ekolojik yaşamı Kürdistan ve Türkiye’nin her yerde inşa edeceğiz” diye konuştu.
Kamber YILDIZ/DERSİM
Yoruma kapalı.