PİRHA-TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, “Erzincan İliç’te meydana gelen maden faciasının ardından altın madeni tekrar açılmak isteniyor. Hiç kimse orada yaşanan facianın, ekokırım suçunun ve 9 canın hesabını vermedi, vermemekte de ısrar ediyor” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor. DEM Parti Grubu adına Dersim Milletvekili Ayten Kordu konuşma yaptı.
“BÜTÇE SERMAYE İÇİN HAZIRLANIYOR”
Bütçenin halk için değil, sermaye için hazırlandığını belirten Ayten Kordu, “Açıklanan bütçede görüyoruz ki ne toplum yararına ne yaşam alanlarımızın yararına bir bütçe oluşturmaktan ziyade daha çok özel şirketlerin, sermayedarların daha fazla nasıl kazanacağı üzerine kurulan bir bütçe anlayışı var. Açıklanan hedeflerin çoğunun da bu sermaye çıkarlarının doğrultusunda, kendi yandaşlarına dönük rant sağlama amacı taşıdığını bir kez daha görmekteyiz” diye belirtti.
“HİÇ KİMSE İLİÇ’TE YAŞANANLARIN HESABINI VERMEDİ”
Türkiye’nin enerji politikaları konusunda çok ciddi sorunları olduğunu vurgulayan Ayten Kordu, konuşmasının devamında şunları ifade etti:
“AKP iktidarı, bakanlıklar ve genel politikalar üzerinde konuştuğunda ‘Başka bir coğrafyada mı yaşıyoruz’ diye de kendimize sormaktan edemiyoruz. Çünkü her şey yolundaymış, her şey sürdürülebilir politikalarla yürütülüyormuş gibi konuşuluyor. Yaşadığımız yerde hayat hiç de öyle akmıyor. Örneğin, maden politikaları konusunda yüzde 60 neredeyse maden politikası güdülüyor ülkemizde. Her yerde bir ruhsat arama çalışması, maden çalışması var. Maden çalışmalarının büyük oranda yarattığı çok ciddi tahribatlar var. İliç Komisyonunda bunları çok tartıştık. İliç Komisyonu çok önemli; ilgili, sorumlu bakanlıklar komisyonda da sürekli sorumlulukları birbirinin üzerine atarak çıkmaya çalıştılar. Hiç kimse direkt, orada yaşanan facianın, ekokırım suçunun ve 9 canın hesabını vermedi, vermemekte de ısrar ediyor. Dolayısıyla, bugün Enerji Bakanlığının da elbette ki başsağlığı dilemesi çok önemli, biz de diliyoruz. Ama sorun sadece başsağlığı dilemek değil, buna ilişkin ortaya çıkan suçluların açığa çıkarılması. Altın madenlerinin nasıl siyanürlü bir çalışmayla halk sağlığını ve toplumu tehlikeye attığının üstünün örtülmemesi gerekiyor.”
“HALKA MANİPÜLASYON YAPILIYOR”
İliç’te altın madeninin tekrar hayata geçirilmek istendiğini söyleyen Kordu, “Enerji Bakanı bu konuda ne düşünüyor? Soruyoruz çünkü orada 9 canımızı verdik, çok ciddi, yığın bir liç kaydı. Bu yığın liçin taşınmasının sebeplerinden bir tanesi de yığın liçin altında hala altın bulmasıydı. O liçin içerisinde altın vardı. Komisyonda da açıklandı, biz orada da söyledik. Canlarımızı aramayla birlikte yapılmak istenen şey, o altın dolu liçin bir yerden güvenli bir yere götürülerek tekrar altın madeninin ileriki süreçte açılarak işletilmeye çalışılmasıydı. Bugün, bu durumda haklıyız çünkü İliç açılmak isteniyor. İliç ‘Bu konuda kapalı tank çalışması yapacağız’ diyerek çalışmasına devam etmek istiyor. Enerji Bakanı da maden bölgesinde rehabilite çalışması yaptığını ve ağaç diktiğini söyledi. Bunların hepsi ciddi manipülasyonlardır, yalandır. Orada ‘yeşillendirme’ diye yapılan çalışmaların, hangi kimyasalları toprağın barındırdığı, ‘Gölet yaptık’ diyerek o sularda hangi kimyasalların bulundurulduğu kamuoyuna açıklanmamaktadır. Her seferinde de ‘Gerekli tahliller yapılmıştır, gerekli düzenlemeler yapılmıştır, temizdir’ diyerek halka manipülasyon yapılıyor” diye ifade etti.
“DERSİM’DE ELEKTRİĞİN OLMADIĞI KÖYLER VAR”
Dersim’de Elektrik ve doğalgaz kullanımı konusunda çok ciddi sıkıntı olduğunu ifade eden Kordu, “İnsanlar doğalgaz kullanamıyorlar, elektrik faturalarını ödeyemiyorlar, elektrikleri kesiliyor. Elektrik kullanamayan köyler var daha hala. Dersim benim milletvekili olduğum bir bölge, o bölgede hala elektrik olmayan köyler var, elektrik kullanamıyorlar ve yazın orada yaşıyorlar, soğuk sularda yiyeceklerini korumaya çalışıyorlar. Dolayısıyla, böyle elektrik politikaları konusunda da ciddi sıkıntılar var. DEDAŞ politikaları, halkların ne doğalgaz ne de elektrik konusunda faydalanamadığı, faturalarını ödeyemediği, ‘yardımlar’ adı altında yapılan kömür dağıtımlarında halklara en kötü kömürlerin verildiği, o kömürlerin de ciddi hava kirliliğine yol açtığını sanırım Enerji Bakanı çok iyi biliyor. Sokakta çocuğa bile sorsanız bu gerçeklikleri biliyor” dedi.
“SERMAYEDARLARIN ÇIKARLARI İÇİN DOĞA TALAN EDİLİYOR”
HES, RES ve GES projelerinin Kürt coğrafyasında hafızayı silmeye dönük çalışmalar olduğunu vurgulayan Kordu, “Bunların en barizi Hasankeyf’tir, Kaz Dağları’dır. Karadeniz Bölgesi’nde ve Munzur bölgesinde yine yaşanan ekokırım suçlarıdır, ekokırım facialarıdır. Sürekli orman kesimi gerçekleştiriliyor, Şırnak’ta Gabar’da ‘Kömür çıkaracağız’ diye doğa talan ediliyor. Ne için yapılıyor? Sermayedarların çıkarları için gerçekleştiriliyor” diye konuştu.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.