PİRHA-Aysel Tuğluk’un sağlık durumuna dikkat çeken Alevi aktivist Çilem Küçükkeleş ile Sanatçı Güler Gültekin, hasta tutukluların tedavilerinin yapılabilmesi için tahliye edilmesi gerektiğini ifade etti. Küçükkeleş, Tuğluk’un tahliye edilmemesini “Bu yaklaşımın adı intikamcı bir yaklaşımdır, bir cezalandırma değildir” şeklinde yorumladı. Gültekin ise Tuğluk’a yapılanların vicdana sığmadığını söyledi.
Alevi aktivist/gazeteci Çilem Küçükkeleş ile Sivas Madımak’ta katledilen Hasret Gültekin’in ablası Güler Gültekin, cezaevi koşullarında sağlık durumunun kötüleştiği duyurulan ve tedavi edilmesi için infaz erteleme başvurusunda bulunulan Aysel Tuğluk’un durumuna ilişkin PİRHA‘ya konuştu.
“CEZALANDIRMA DEĞİL, İNTİKAMCI BİR YAKLAŞIM”
“Bence çok intikamcı bir yaklaşım var” diyen Küçükkeleş, Aysel Tuğluk’un durumu ile birlikte hasta tutukluların çok daha görünür hale geldiğini söyledi.
Küçükkeleş, “İnsanlar ölüm cezası almadılar, Türkiye de böyle bir ceza yok, kaldırıldı idam. Ama bir şekliyle dört duvar arasında ölmeleri için asıl devlet elinden ne geliyorsa yapıyor, tedavi olmamaları için bu yaklaşımın adı intikamcı bir yaklaşımdır, bir cezalandırma değildir. Bir suçtan dolayı özellikle Aysel Tuğluk’la kamuoyunda çok görünür hale geldi. Ama biz çok daha ağır hastaların da olduğunu, ilaçlarına ulaşamadıklarını, yeteri kadar tedavi göremediklerini çok iyi biliyoruz ki belki bunu en çok galiba Gezi üzerinden teşhis ettik” dedi.
Küçükkeleş şöyle devam etti:
“İçerdeki insanın psikolojisi, ne yaşadığı hayatta kalması gibi bir kavram asla yok ve bugün sokaklarda hani bahsedilen birçok şiddetin en babası diyelim çünkü devlet biraz babadır. Bu şiddetin en babası en uygulayıcısı haline gelmiştir. Oysaki devlet niye vardır? İnsanlar için en çokta belki koruma duygusundan dolayı vardır. Devlet niye vardır? En adil yaklaşsın diye vardır. Devlet niye vardır? İnsanların çözemediği problemleri çözsün diye vardır. Bunun için sağlık kurumları yapar, bunun için çeşitli hizmetler sunar. Tamda bunu yapması gereken bugün bu hizmetleri yapmayarak insanları ölüme terk ediyor.”
“DEVLET, İÇERİDEN ÇIKAN HER CENAZENİN FAİLİDİR”
“Devlet, her içeriden çıkan cenazenin failidir” diyen Küçükkeleş, demokratik kamuoyunun hasta tutuklulara sahip çıkması gerektiğini kaydederek, şunları söyledi:
“‘Hangi suç olursa olsun’ gibi bir cümle hep kurarız. Bu durumlardaki maalesef aslında suçu olmayan, düşünen, düşündüğü için de bu devletle aynı yere düşmeyenlere çok intikamcı bir yaklaşım var tam tersi. Geçtiğimiz yıl hepimizin hep birlikte gördüğü gibi toplumun suç işleyenlerin dışarı çıktığı ama devlete karşı suç işleyenlerin (ki bu suçu tekrar parantez içine almak isterim) devlet gibi düşünmeyenlerin, onun yaptığını doğru bulmayanların, ‘başka bir hayal, başka bir dünya, başka bir hal mümkün’ diyenlerin bugün başına gelenlerdir.
Bunun içinde toplumsal bir refleks gerçekten vermek gerekiyor, sahip çıkmak gerekiyor. Tam da bu devlete bizim öyle bakmadığınızı anlatmak gerekiyor. Hasta tutsaklar için tüm demokratik kamuoyu, tüm demokratik kitle örgütleri, yaşamın her anında herkesin buna sahip çıkması önemli. Çünkü burada hepimize de bir mesaj var. Belki bir çoğumuzun içinden geçen de ‘Allah kimseyi devletin kapısına düşürmesin’ duygusunu, ‘oradan herhangi bir şey beklememe’, tam tersi ‘orayı çok zalim görme’, ‘orayı çok gaddar görme’ ve asla ‘oradan hizmet beklememe’ mesajını hepimize ilettiğini de düşünüyorum. Bu yönüyle hasta tutsakların durumu, tek kişiye ait yaşanmış bir şey değil, tam tersi bütün bir topluma verilen bir ders gibidir.”
“VİCDANA, HUKUKA SIĞMAYACAK BİR DURUM”
Hasret Gültekin’in ablası, sanatçı Güler Gültekin ise düşüncelerini şöyle dile getirdi:
“Yaşadığımız sistemde devlet maalesef bizlere ölümü, yok edilişin her türlüsünü layık gördüğü için cezaevlerinde bu son dönemlerde sıkça aldığımız ölüm haberleri ile de aynı şekilde aynı düşünceyi takip eder bir hal almıştır. En üzücüsü ise bunca yaşanan acılar artık her güne, her tarihe birçok acı sığdırır hale geldiğimiz bu çağda özellikle cezaevlerinde hükümleri verildiği halde ayrıca da keyfi ölümlere terk edilmek, her türlü haktan yoksun, tedavi hakkından yoksun, yakınlarını görmekten yoksun olmak çok acı verici.
Hiçbir vicdana, hiçbir hukuk anlayışına sığmayacak bir durum. Bunun devamında en büyük tedirginliğim bir Alevi kadın, bir Kürt kadını olarak da bu sürecin daha da böyle devam etmesi, daha çok acı haberler almamız, daha çok ölümlerin cezaevinde olması. Bir an önce bu hukuksuzluğa son verilmeli. Hasta olan tutuklular serbest bırakılmalı, her türlü görüş haklarını özgürce kullanabilmeli. Yaşananlar, insanlık onuruna yakışmayan bir durum diye düşünüyorum.”
PİRHA / İSTANBUL
İLGİLİ HABERLER:
1-Dersim Barosu: Aysel Tuğluk ve diğer hasta tutukluların infazı ertelensin
2- Sanatçı Aynur Doğan, hasta tutuklu Aysel Tuğluk için adalet istedi
3-Ali Kenanoğlu: Alevi kurumları, Aysel Tuğluk’a olan vefa borcunu ödemeli!
4-‘Hafıza kaybı’ yaşayan Aysel Tuğluk için infaz erteleme talep edildi
5- ‘Aysel Tuğluk, annesine yapılanları ve buna müsaade edenleri unutmadan yaşar’
6-ATK, Aysel Tuğluk’un talebini reddetti
7-‘Aysel Tuğluk bir an önce tahliye edilmelidir’
8-Ulutaş ve Tunçdemir’den çağrı: Aysel Tuğluk geç olmadan tahliye edilmelidir!
9-Dersimli kadınlardan çağrı: Aysel Tuğluk serbest bırakılsın; zalimlik yapılmasın
10-‘Aysel Tuğluk yüreğindeki acıları belleğini karartarak susturdu bizler unutmayalım, hatırlatalım’
11- Avukat Yoleri: Hasta mahpuslar, sağlığa erişim engeli nedeniyle yaşamlarını yitiriyorlar
12-DAD Eş Genel Başkanı Kulu: Cezaevindeki her insanın sesine ses olmalıyız
13-Figen Yüksekdağ: Zulüm yanıbaşımızda yaşıyoruz, Aysel Tuğluk’a dönük baskıya son verilmeli!
14-68 kadın örgütünden Aysel Tuğluk için tahliye çağrısı!
15-DEDEF Kadın Meclisi: Aysel Tuğluk ve tüm hasta mahpuslar serbest bırakılsın
16-Aysel Tuğluk’un abisi Aladdin Tuğluk: Tek talebimiz doğru bir teşhis ile tedavi edilmesi
Yoruma kapalı.