PİRHA – Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni ziyaret eden sanatçı Pınar Aydınlar, “Herkesten herşeyden kaçabilirsin ama kaçamadığın ve sığındığın yer vicdandır” dedi.
HABERİN VİDEOSU
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), İzmir Gündoğdu Meydanı’nda sürdürdüğü Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni ziyaret eden sanatçı Pınar Aydınlar PİRHA’ya konuştu.
“ZULÜM HER YERDE VE DİLİ, IRKI YOK”
“Hangi siyasetten olursa olsun herkesin vicdana ihtiyacı var” diyen Aydınlar şunları belirtti:
Yeri geliyor çocuklarımız evlerimizde katlediliyor. Dilek Doğan’ı düşünün. Sokak ortasında vurulan Berkin Elvan’ı, dayak yiyerek öldürülen Ali İsmail’i ve derin dondurucularda cenazesi bekletilen Cemile’yi düşünün. Zulüm her yerde ve dili, ırkı yok. Bu yürüdüğümüz yolun tarihinde bir Pir Sultan ve Hınzır Paşa örneği var. Birde devletin kendi Hınzırlarını, Kürtlerini ve Alevilerini yarattığı dönemden geçiyoruz. Bizler Kerbela’dan bugüne kadar Hz. Hüseyin’in direniş tavrını aldıysak eğer, devletin bu işgal-imha politikasını büyüttüğü bir süreçte asla devletin Alevisi olmamak gerekir. Adalet ve Vicdan Nöbetini HDP’nin yapması değil mesele. Hangi siyasetten olursa olsun vicdan herkese gereklidir. Herkesten herşeyden kaçabilirsin ama kaçamadığın sığındığın yerdir vicdan. Kutsal değerlerimize katliam yaşatılıyor. Dersim dört dağ yangın alevi içinde. Orada katledilen sadece doğa, hayvan, börtü böcek değil ayrıca tarih ve kültürdür. Bir mücadele tarihi, direniş var. Osmanlı’dan bugüne ve Cumhuriyet dönemi yaşanan katliamlar hala canlıdır.
“ÖZGÜRLÜK KENDİNDEN OLMAYANIN DA FİKİRLERİNİ SAHİPLENMEKTİR”
Alevi toplumunun yüzyıllardır kendilerini katledenler ile ciddi anlamda hesaplaşması gerektiğini belirten Aydınlar şunları söyledi:
Mesele sadece bugünkü AKP hükümeti değil. Bizim meselemiz bir sistem, bir devlet meselesi. Aleviler evlerinde katlediliyor, evleri işaretleniyor. Alevi ve Kürt kimliğimiz ile potansiyel suçlu sayılıyoruz. Zulmün büyüdüğü böylesi bir dönemde adaleti sadece kendimiz için istersek kendimize ihanet etmiş oluruz. Özgürlük kendinden olmayanın da fikirlerini sahiplenmektir. Özgürlük kendinden olmayanın da uğradığı haksızlığa karşı saf tutabilmektir. Şahı merdanın dediği gibi ‘haksızlık önünde eğilmeyiniz çünkü o zaman hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz’. Halkların eşitliğini herşeyden önce istiyorum. Bir yanda bu kadar kanla beslenen zihniyet ve bir yanda Madımak’ta yakılan canlar, Maraş ve Çorum’da katledilen canlar var. Bunun dışında ne yazık ki çocuklarımızın şahit olduğu Sur, Cizre ve Nusaybin var. Ezenlerin açtığı bu ateş ve zulüm karşısında direnişi doğurur. Bizler Pir Sultan’ın, yedi ulu ozanın, Nesimilerin ve Hallacı Mansurların yoldaşlarıyız. Direnmekten başka yolumuz yok. Alnımız açık, başımız dik ve omurgalı bir şekilde yaşamaktan yanayız. Ne olursa olsun bu kadar yozluk içinde devletin Alevisi olmama yolunda direnenlere selam olsun.
Ersin ÖZGÜL / İZMİR
Yoruma kapalı.