PİRHA – ABF Genel Başkan Yardımcısı Müslüm Metin, Avusturya’da Aleviliğin resmiyet kazanmasını olumlu yönde değerlendirerek “Aleviliğin içinde eğitim, sağlık, doğa, tabiat, bilim, ilim yani her şey var. Şimdi edinilen o kazanımları yeni nesillere bir tür ilim-irfan yuvası olarak gençlere ulaştırabilirlerse Aleviliğe çok katkı sağlamış olurlar” dedi.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkan Yardımcısı Müslüm Metin, Avusturya’da Aleviliğin “kendine özgü bir inanç” olarak tanınması ardından görüşlerini PİRHA ile paylaştı. Söz konusu kazanımın değerli olduğunu vurgulayan Metin, örgütlü mücadelenin başarıya ulaştığını ifade etti.
Müslüm Metin, Avusturya’daki kazanımın bütün Alevi toplumu için bir değer olduğunun altını çizerek, “Edinilen statüyü toplumsal bir kazanım olarak görmek gerek” dedi.
“YENİ BAŞTAN BİR ALEVİLİK YARATILACAK DEĞİL”
Müslüm Metin, Avusturya’daki Alevi inancının İslam dışında yorumlanması ve bu vesileyle alınan statünün yarattığı tartışmalara da işaret ederek “Alevilik farklı bölgelerde değişiklik gösterebilir ama özünde insan sevgisi yatar” diye konuştu.
Metin, Avusturya’da kazanılan statünün Türkiye’ye yansımasını ise şu sözlerle anlattı:
“Türkiye’deki yasalar ile Avusturya’daki yasalar aynı değil. Türkiye’de maalesef bu yönetim ve mevcut Diyanet İşleri Başkanlığı ve farklı kesimlerin tekelinde olan yapı kırılmadığı sürece hiçbir değişim olmaz. Bu durumda Türkiye’de Aleviliğe katılacak tek şey; Aleviler örgütlü olarak, diğer demokratik kesimlerle birlikte hareket ederek yaşam biçimini, laik bir yaşamı Türkiye’ye getirdiği zaman burada bir değer olur. Ama Türkiye’de Avusturya’daki durumu örnek alacak bir zihniyet yok. O nedenle alınan kararla bizim bir kazanım elde edebileceğimizi düşünmüyorum.
Alınan kazanım orası için değerlidir. Çünkü orada Aleviliğin yaşaması ve gelişmesi için birtakım olanaklara ihtiyaç var. Aleviliğin içinde eğitim, sağlık, doğa, tabiat, bilim, ilim yani her şey var. Şimdi edinilen o kazanımları yeni nesillere bir tür ilim-irfan yuvası olarak, Aleviliği gelecek neslin barış elçisi olarak gençlere verebilirlerse Aleviliğe çok katkı sağlamış olurlar. Onun haricinde yeni baştan bir Alevilik yaratılacak değil. Ama çağımıza göre örgütlenirse büyük kazanımlar elde edilir. Ancak üstüne basa basa söylüyorum, Türkiye bugünkü zihniyetle giderse, oradan yani Avusturya’dan alınacak hiçbir kararı buraya getiremez. Hatta tam tersi olur, Türkiye’de mevcut örgütler daha tembelleştirilmiş olur. Ben şuna inanırım; mücadele etmez, emek harcamaz, bedel ödemezsen bir şeyi elde etme şansın yoktur.”
EREN GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.