PİRHA- Av. Kemal Alhaslıoğlu son çıkan KHK’ler ile ilgili “Toplumsal muhalefetin susturulmasını, denetim altına alınmasını öngören gelişmelere karşı, insanların temel hak ve özgürlüklerini ve demokratik direnme hakkını kullanarak geniş bir cephe örmelidir” dedi.
Haberin videosu
Son çıkan KHK’leri değerlendiren Av. Kemal Alhaslıoğlu, KHK’lerin OHAL gerekçesi olan konular ile ilgili olması gerektiğini belirterek şunları ifade etti:
“Yasalarda ve Anayasada yeri olmasına karşın, işletilme sürecine baktığımızda ne Anayasaya ne de uluslararası hukuka uygun değil. OHAL sonrası 30 tane KHK çıkartıldı. Bunlardan sadece 5’i mecliste görüşüldü. Bu açık bir hak ihlalidir. Son çıkan KHK’deki 121. madde ise suçlulara cezasızlık getiriyor. Bununla günümüzü de, geleceğimizi de ipotek altına almış durumdalar. Af olabilmesi için bir soruşturmanın olması gerekiyor. Bu madde ile soruşturma dahi açılamıyor. Bir de af çıkarma yetkisi hükümete değil, parlamento’ya aittir. Açıkça sokağa hakkını aramak için çıkanlara karşı tutunda, kadın cinayetlerine kadar bir çok vakada, yapan kişi ya da kişiler “teröristlerdi” deyip cezasızlık zırhına sahip olmuş olacak. Yeni Maraş’lar, Çorum’lar, Malatya’lar yaşayabiliriz.”
“TEK TİP KIYAFET İNSAN ONURUYLA BAĞDAŞMAZ”
Son çıkan KHK ile karara bağlanan ‘tek tip kıyafet’ uygulamasına da dikkat çeken Av. Alhaslıoğlu şunları kaydetti:
“12 Eylül yargılamalarında uygulanmak istendi. Ancak başarılı olunamadı. Bu tür kıyafet giydirilmesi yargılama açısından da sakıncalıdır. O elbiseyi giydirerek baştan suçlu olduğunu ilan etmiş oluyorsunuz. Halbuki suç dava sonucunda belli olur. Kanun önünde eşitlik ilkesi gereği siz birisine koyu gri, diğerine badem rengi elbise giydirerek mahkeme karşısına çıkaramazsınız. Zorla giydirilmek istendiği taktirde olumsuz sonuçlar doğuracağını tarihteki deneyimlerimiz göstermiştir. Direnişler oldu, insanlar öldü, sonrasında tek tip kıyafet uygulaması kaldırıldı. Hükümlü bile olsa insan onuruyla bağdaşmayan bir uygulamadır.”
“İNSANLIK SUÇUNUN İŞLENDİĞİ YERİ BAZ ALAMAZSINIZ”
Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki yıllarda KHK’lerin denetlenebileceği kararı varken, bugün o karar yerine hukuka aykırı bir şekilde “denetlenemez” sonucu çıkıyor diyen Av. Alhaslıoğlu, “Guatanamo gibi örneklerin verilmesi doğru değil. İktidar, zamanında oradaki uygulamaları kabul edilemez bulurken bugün savunuyor olması kaygı verici bir durumdur. İnsanlık suçunun işlendiği, işkencenin yapıldığı bir yeri baz alamazsınız” dedi.
Son olarak Av. Alhaslıoğlu “Toplumsal muhalefetin susturulmasına, denetim altına alınmasını öngören gelişmelere karşı, insanların temel hak ve özgürlüklerini ve demokratik direnme hakkını kullanarak geniş bir cephe örülmelidir” dedi.
Diren KESER/MERSİN
Yoruma kapalı.