Alevi Haber Ajansi

ATO’dan Özel Sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık emekçilerinin sorunlarına çözüm önerileri

PİRHA – Dünya’da ve Türkiye büyük bir hızla yayılan ve kontrol altına alınamayan koronavirüs salgını ile ilgili Türkiye gerek bakanlık düzeyinde gerekse sivil toplum örgütlerinden meslek odalarına kadar her alanda büyük mücadele yürütülüyor. Ankara Tabip Odası özel sağlık kuruluşlarında çalışan emekçilerin karşılaştığı sorunları ortaya koymak ve olası çözüm önerilerine ışık tutmak amaçlı kantitatif bir araştırma gerçekleştirdi.

Koronavirüs salgınının tüm sorumluluğu sağlık emekçilerinin omuzlarına yüklenmiş durumda. Toplumun her bir ferdinin sağlığını korumak amacıyla işe gitmek için evlerinden çıkan sağlık çalışanları o andan itibaren gerek kliniklerde gerekse eve dönüşte, hem kendi sağlıklarını hem de aileleri ve yakınlarının sağlıklarını riske ediyorlardı. Bu kapsamda Ankara Tabip Odası, 499 sağlık çalışanının içinde bulundukları yoğun ve zor koşullara rağmen ankete katılarak durumlarından ve kendilerinden haberdar olunmasını sağladı.

KATILIMCILARIN ANALİZİ

Ankara Tabip Odası tarafından yapılan anket çalışmasına katılan sağlık emekçileri demografik olarak incelendiklerinde %64’ünün erkek, %36’sının kadın olduğu görülmektedir. %29’u 45 yaş altı, %34’ü 46-55 yaş aralığında iken 55 yaş üstü olan sağlık çalışanlarının oranı ise %37’dir. Katılımcıların %84’ü uzman hekim, %14’ü pratisyen hekim, %2’si de farklı branşlardaki sağlık personelinden oluşmaktadır. Kurum türlerine göre katılımcıların %10’u muayenehanede, %4’ü poliklinikte, %25’i, tıp merkezinde, %53’ü hastanede, %8’i ise vakıf üniversitesi tıp fakültesi ve hastanesinde çalıştığını belirtmiştirler.

ÜCRETSİZ İZNE ÇIKARTILAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ORANI %21

Eksik ve düzensiz ödeme sağlık çalışanlarının ekonomik stabilitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Ankete katılanların %7,6’sı ücretlerinin yüzde 30’unu; %6,4’ü ücretlerinin yüzde 40’ını; %22’si ise ücretlerinin yüzde 50’si ve daha fazlasını kaybetmiştir. Pandemi döneminin kriz ortamını fırsat bilen işverenler nedeniyle ücretsiz izne ayrılan veya ayrılmaya zorlanan sağlık çalışanlarının oranının %21 olması en yoğun ihtiyaç duyulan dönemde trajik bir veri olarak kayıtlara işlendi.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI RİSKLE BERABER ÇALIŞIYORLAR

Ankara Tabip Odası tarafından yapılan anket çalışmasına katılanların %68’i çalıştıkları kurumda İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (İSG) ve ilgili yönetmeliklerdeki tedbirlerin uygulandığını, %13’ü uygulanmadığını ve %19’u ise tedbirlere dair bilgi sahibi olmadıklarını belirtmiştir. Sağlık çalışanlarının, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun gerektirdiği önlemlerin alınmadığı şartlarda hizmet vermek zorunda kalması en net ifade ile birey, profesyonel ve toplum sağlığının tehlikeye atılmasıdır.

ÇOĞUNLUĞU PANDEMİ HASTANELERİNDE

Katılımcıların %52’si çalıştıkları sağlık kuruluşunun pandemi hastanesi olduğunu, %48’i ise olmadığını belirtmiştir. Covid-19 hasta muayenesi için ayrılmış bir Covid-19 polikliniğinin olup olmadığı sorusuna katılımcıların %47’i evet, %39’u hayır ve %14’ü bilgim yok yanıtını vermiştir. Bu veriden çıkartılacak sonuç salgınla mücadelede kurumlarda yetersiz planlama, bilgilendirme ve eğitim eksikliğine işaret etmektedir.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Anket sonuçlarının açıklanması sonrasında Ankara Tabip Odası ayrıca çözülmesi gereken ve sağlık emekçilerini büyük bir riskten korunmalarını sağlayabilecek bir dizi öneri ile çalışma sonlandırıldı.

Ankara Tabip Odası Sonuç ve Çözüm önerileri dediği kısımda şunları belirtti:


• Sağlıkçıların sürveyans ve bildirim sistemi, periyodik test, İSG önlemleri, koruyucu ekipmanlarla ve psikososyal destekle ilgili sorulara dair verdiği “bilgim yok” yanıtı, işveren tarafından yetersiz alınan veya alınmayan önlem kapsamında değerlendirilebilir. Çünkü sağlık çalışanlarının emek gücünün yeniden üretiminde söz konusu düzenlemeler ve uygulamalar hayati derecede önem taşıdığı için ilgili kurumda çalışan bütün personelin her aşamada bilgilendirilmesi gerekmektedir.
• Her bir sağlıkçıya ihtiyaç duyulduğu bu zorlu süreçte önemsiz gibi görünen her bir detay ve tedbir, sağlık çalışanlarının sağlığının ve de halk sağlığının korunması anlamına gelmektedir. Enfeksiyon riskiyle karşı karşıya kalan, hastalanma riski en yüksek grup olan sağlık çalışanlarının salgına karşı mücadele verirken ekonomik, sosyal ve çalışma koşulları acilen iyileştirilmelidir.
• Pandemi döneminin kriz ortamını fırsat bilen işverenler nedeniyle ücretsiz izne ayrılan veya ayrılmaya zorlanan sağlık çalışanlarının olması en yoğun ihtiyaç duyulan dönemde trajik bir durum olarak kayıtlara geçmiştir. Bir yanda sağlık çalışanlarının, insanın tahammül sınırının çok üzerinde çalışmak durumunda kalması; diğer yanda ücretsiz izne ayrılmaya zorlanan sağlık çalışanlarının bulunması etkin istihdam planlaması ve pandemi ile mücadelede akılcı davranış ile açıklanamayacak bir profesyonel insan kaynağı israfıdır. Acilen özel sağlık sektörü patronlarının yaptığı sağlık çalışanı kıyımının önüne geçilmesi, profesyonel insan kaynağının akılcı şekilde kullanılması sağlanmalıdır.
• Olağan koşullarda bile bir sağlık kuruluşunda etkin sağlık hizmeti sunumunun önemli gereklerinden biri de triyaj hizmeti iken ağır pandemi durumunda -görece kolay bir aşama olan- triyaj hizmetinin tek bir kurumda bile olmaması kabul edilemez bir eksikliktir. Bu hizmetin aksaması Covid-19 dışında rutin klinik hizmet veren sağlık çalışanlarının ve dolayısı ile diğer hastaların virüsle başbaşa bırakılması anlamı taşımaktadır. Bu noktada triyaj hizmeti altyapısının istisnasız tüm sağlık kuruluşlarında yaygınlaştırılması gerekmektedir.
• Bulaşıcı hastalıklarla mücadelede sağlık hizmet sunumunun planlanmasının en önemli ayağı sürveyans ve bildirim sisteminin bulunmasıdır. Söz konusu hasta ve bulaş kaynağı sağlık çalışanı olduğunda meslek, branş ve çalışılan kurumun da bildirim verilerine eklenecek şekilde bildirim yapılması hastalığın tüm topluma ve hele ki risk grubu olarak tanımlanan diğer hastalara bulaşmaması açısından çok çok önemlidir. Bu bağlamda, çok yüksek oranda sağlık kuruluşunda sağlık çalışanlarına özel bir sürveyans ve bildirim sistemi kurulmamış olmasının sonuçları çok ağır olacaktır. Bu durum TTB ve Tabip Odalarının ısrarlı çağrılarını ve bilimsel önerilerini görmezden gelmek olup, en hafif tabirle salgında mücadelede tedbirsizlik, ihmalkarlık ve acemiliktir. Acilen istisnasız tüm sağlık kuruluşlarında sağlık çalışanlarına özel bir sürveyans ve bildirim sistemi kurulması salgınla mücadelede başarının en önemli ayaklarından olacaktır.
• İlk vakanın tespitinin üzerinden bir aydan daha fazla zaman geçtiği halde, sağlık çalışanlarının yarıya yakınının vaka yönetiminde kullanılan KKE ‘lere ulaşma imkanının yetersiz olması ve sağlık çalışanlarının yarısından fazlasına kişisel koruyucu ekipman kullanımı konusunda hizmet içi eğitim verilmemesi kabul edilebilir değildir. Tanı alan sağlık çalışanı sayısının her geçen gün artması mevcut ortam ve koşulların korunmak için yeterli olmadığını düşündürmektedir. Bu durumda, acilen her sağlık çalışanına daha ileri düzeyde KKE sağlanması, korunma ve vaka yönetimine yönelik her açıdan eğitim verilmesi gerekmektedir.

SAĞLIK BAKANLIĞINA ÇAĞRI

Ankara Tabip Odası, Sağlık Bakanlığı’nın özel sağlık kuruluşlarında ve muayenehanelerinde çalışan hekimlerin yaşadığı bu sorunlara kayıtsız kaldığı ve daha fazla geç kalmadan ivedilikle çözüm getirilmesi çağrısı yaptı.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak