PİRHA- 4 Mayıs 1937 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararla gerçekleşen Dersim katliamını HDP PM Üyesi Zarife Atik değerlendirdi. Atik, Dersimlilerin bir travma yaşadığını belirterek, Devlet katliamla yüzleşmeli ve özür dilemeli” dedi.
Dersim Katliamı’nın 80.yılında. Türkiye’nin bir çok kentinde ve Avrupa’da anma törenleri yapıldı. HDP PM Üyesi Zarife Atik PİRHA’ya Dersim Katliamı’nı değerlendirdi.
Dersim katliamı üzerinden 80 yıl geçmesine rağmen devletin bu katliamı kabul etmediğini ve yüzleşmediğini belirten Atik, “Sadece Dersim katliamı değil bu coğrafyada başka katliamlar da yapılmıştır. Ermeni katliamları ve Ezidi katliamları yapılmıştır. Devlet hiçbirisiyle yüzleşmedi” dedi.
“DEVLET YAPTIĞI KATLİAMLARLA YÜZLEŞMELİ”
Tekçi ve tek tip söylemi olan devletin biran önce yaptığı katliamlarla yüzleşmesi gerektiğini vurgulayan Atik, “Yapılan katliamlarda arta kalan bir tane mezar yok. Aynı zamanda hafızasızlaştırılmak isteniyor. Dersim’de katliamın yaşandığını, dere kenarlarında gördüğümüz kemiklerden anlıyoruz ya da büyüklerimizin anlattıkları, sürgüne gönderilenlerden anlıyoruz. Devletin gizli arşivlerinde idam edilenler var. O arşivler de tam olarak açılamadı” dedi.
“DERSİMLİLER DEVLETE KÜSMEYE DEVAM EDECEK”
Dersim Katliamı’nın yıl dönümünde Avrupa’da ve Türkiye’de yaşayan Dersimlilerin, devletin katliamla yüzleşmesi için mücadele verdiğini söyleyen Zarife Atik, “Acılarımızın iyileşmesi ve hepimizin iyileşmesi için devletin, Dersim katliamını itiraf etmesi ve yüzleşmesi gerekir. Yüzleşmediği müddetçe arkalarında bir enkaz bırakacaklar. Biz Dersimliler olarak devlete küsmeye, devlete hesap sormaya devam edeceğiz. Çünkü bizim açık kalan yaralarımız ve ölülerimiz var. Yeri belli olamayan mezarlarımız var. Katliam yaptıkları yerleri devlet hala açıklamıyor. Dolayısıyla her Dersimlinin, her Alevinin, her Kürt’ün bu konuda kesinlikle hesap sorması lazım” ifadelerini kullandı.
HDP Kadın Meclisi Üyesi Zarife Atik, Dersim’de katliamın izlerini ise şöyle anlattı:
“Dere ağzında kemikleri görüyoruz. Dersim katliamını yaşayan dedelerimizin, nenelerimizin bize gösterdikleri yerlerde gerçekten kemikler var. Yaşlılarımız oradan geçerken otururlar, ağıt yakarlar. Çünkü herkes orada bir yakınını, kızını, babasını kaybetmiş, herkesin bir kaybı var. Gerçekten devlet Dersim’i hafızasızlarştırmak için o kadar yoğun baskı yaptı, o kadar yoğun eğitimler yaptı ki. Yatılı okulları bunlardan biri. Devlet çocukları annesinden babasından kopararak yatılı okullara getirerek Türkleştirdi. Önce Türkçeyi Dersimlilere öğretti. Bir 100 yıla yakındır Dersimlilere, “Gözünün içine baka baka siz Kürt değilsiniz, siz şu değilsiniz, siz Türksünüz” diyor. 100 yıldır gerçekten bir asimilasyon politikası yürütüyorlar. Dersimliler aslında bir travma da yaşıyorlar. Eğer siz kendi yaşadığınız acılarınızla yüzleşmiyorsanız, size yapılan kötülükleri bulamıyorsanız siz travma yaşıyorsunuz. Dolayısıyla Dersim sorunu Türkiye’nin önemli bir yarasıdır, çıbanıdır. Yani orada duruyor ve bununla yüzleşilmesi gerektiğini, devletin yapması gerektiğini biliyoruz. Dünyada örnekleri çoktur. Avustralyalılar, yerlilerle yüzleşiyorlar, Amerikalılar zencilerle yüzleşiyorlar, Almanlar Yahudilerle yüzleşiyorlar. Türkiye’nin de yapması gereken budur. Biz talep ediyoruz. Aynı zamanda gerçekten hesabını sormak istiyoruz.”
Haberin Videosu
Yoruma kapalı.