Alevi Haber Ajansi

Ateşoğulları: Ödül çok anlamlı, anlamlı olduğu kadar da yükümlülük getiriyor -VİDEO

PİRHA- Bu yıl 29’ncusu verilecek olan Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü’nün sahibi olan Kamil Ateşoğulları, “Yaptığım çalışmalarla tüm kesimlere hizmet ettiğimi düşünüyorum. Aleviyim ve o kesime karşı da okumuş bir insan olarak borcum var. Bunu yaptığım çalışmalarla ödediğimi düşünüyorum” dedi.

Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında verilen Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü bu yıl, uzun yıllar Alevi toplumuna hizmet eden Kamil Ateşoğulları‘na verildi. Kamil Ateşoğullarına ödül, 16 Ağustos’ta Hacıbektaş’ta verilecek.

Kamil Ateşoğulları, aldığı ödüle ilişkin konuşarak bu süreçte emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Ödülün çok anlamlı olduğunu da belirten Ateşoğulları, yaptığı çalışmalarla toplumun tüm kesimlerine hizmet ettiğini düşündüğünü ve bu emekler sonucunda bu ödüle layık görüldüğünü aktardı.

“93’TEN BU YANA PİR SULTAN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ İÇERİSİNDEYİM”

Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında bu kapsamda verilen ödülün bu yıl kendisine verilecek olmasını gururla karşıladığını ve emeği geçen herkese teşekkürlerini ileterek sözlerine başlayan Ateşoğulları, şunları dile getirdi:

“Bir ödül verilirken kriteri, ölçütü olmalı. 70’li yıllardan önce Alevilik ismiyle kurumların oluşturulması, kurulması yasaktı. Avukat Ali Celaleddin Ulusoy’un kurduğu Hacı Bektaş Turizm ve Tanıtma Derneği’nin Ankara şubesinde çalıştım. Daha sonra inancımız gereği Alevilik ile ilgili uğraşlarımız oldu. 1993 Madımak Katliamı’ndan sonra örgütlenme daha da arttı. 93’ten bu yana Pir Sultan örgütlülüğü içerisinde yer alıyorum. 94 ve 95 yıllarında Ankara’da yapılan 2 Temmuz etkinliklerinde komite başkanlığı yaptım. O günden bugüne Alevi örgütlerinde çalışmadığım örgüt kalmadı diyebilirim. Çeşitli konularda kitaplar hazırladım, yazdım. Yaptığımız tüm etkinlikleri büyük kitaplar ve cep kitapları olarak bastık, dağıttık.”

“AB’YE SUNULMAK ÜZERE TÜRKİYE VE ALEVİLERİN İLİŞKİSİ İLE İLGİLİ RAPOR HAZIRLADIM”

2003 yılında Avrupa Birliği ile görüşmeye gittiklerini ve Türkiye ve Alevilerin ilişkisi üzerine bir rapor hazırlayıp oraya sunduklarını söyleyen Ateşoğulları, “Ben, Kazım Genç ve Ali Balkız zorunlu din dersleri ile ilgili cep kitabı hazırladık. Bunun gibi sürekli olarak Alevilerin taleplerine, sorunlarına ilişkin çalışmalar yaptık. Necdet Saraç ile birlikte demokratik anayasa çalışması yaptık. 1. Alevi Konferansı’nı düzenledik. Anayasa çalışması için birçok kesimin görüşünü aldık. Çünkü anayasa bir uzlaşma sorunudur. Bu nedenle demokrasi güçlerinin hepsine birden gereksinim var. Alevi Bektaşi Federasyonu adına hükümetle görüşmeler yaptık. 18 sayfalık bir rapor hazırladım. Başbakan Davutoğlu ile görüştük, sorunlarımızı anlattık. Anayasa alt komisyonuna gidip sorunlarımızı anlattık. Alevilerin sorunlarının çözümü demokratik bir anayasa oluşturulması ile çözülür. Ve tabii bunu halkın içselleştirmesi ile çözülür. Siyasetçiler toplumu kamplaştırmayı, kutuplaştırmayı amaçlıyorlar. Bu durum onlara oy getirebilir ama toplumda onarılması güç yaralar açar” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN TEMEL SORUNLARINI DEMOKRATİK SİVİL ANAYASA ÇÖZER”

Kardeşliğin yolunun eşitlikten geçtiğini vurgulayan Ateşoğulları, “Bu yüzden en büyük talebimiz eşit yurttaşlık hakkıdır. Madem bu ülkenin vatandaşıysak bizim de bir takım olanaklardan, fırsatlardan yararlanmamız gerekir. Biz anayasa hazırlarken de mottomuz şuydu; ‘Söyleyecek sözümüz var. Bize hiç sordunuz mu?’ dedik. Çünkü teknik olarak bir anayasa hazırlanıyor ve Meclise komisyona gidiyor. Daha sonra orada görüşülüp geçiliyor. Toplumsal kesimlere hiçbir şey sormuyorlar. Oysa anayasa bir toplumsal sözleşmedir. Türkiye’de yaşayan tüm inançları, tüm etnik yapıları, kültürleri kapsaması gerekiyor. Bu nedenle de çoğulcu bir yapıya ulaşmamız gerekiyor. Demokratik sivil anayasa Türkiye’nin temel sorunlarını çözmede ön koşuldur. Önümüzdeki günlerde bir anayasa çalışması olacaksa eğer Alevilerin buna çok büyük katkısı olacaktır. Çünkü bu konuda çok fazla çalışma yapan insanımız var ve Aleviler olarak bu ülkede bir arada yaşamak istiyoruz” dedi.

“TÜM TOPLUMSAL KESİMLERLE BİRLİKTE GELECEĞİ İNŞA ETMELİYİZ”

İnsan Hakları Derneği’nde Genel Sekreterlik yaptığını da kaydeden Ateşoğulları, şimdi de İnsan Hakları Akademisi’nde danışma kurulu üyesi olduğunu belirtti.

Alevilerin bugüne kadar hep ayrımcılığa, kırımlara, katliamlara maruz kaldığını aktaran Ateşoğulları, “Buna benzer olaylar yaşanmasın istiyoruz ancak daha 2-3 gün önce Ankara’da bazı saldırılar yaşandı. Bunlar artık geride kalmalı. Tüm toplumsal kesimlerle geleceği birlikte inşa etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

“EMEK MÜCADELESİ KUTSAL BİR MÜCADELEDİR”

Aşağı yukarı 70’li yıllardan önce başlayan çalışmaları olduğunu anımsatan ve 50 yıllık bir geçmişi olduğunu dile getiren Ateşoğulları, son olarak şunları söyledi:

“İnsan hakları konusunda, barış konusunda, sendikalarda çalışmalar yaptım. Bu ödül bir emeğin değerlendirilmesi sonucu veriliyor. Emek mücadelesi kutsal bir mücadeledir. Bu ödüller emeği değerlendiriyor ve aynı zamanda da yaşadığın sürece sana bir yükümlülük getiriyor. Bu öyle basit bir ödül değil. Toplantıda verilen bir plaket değil çünkü. Hacı Bektaş adına verilen bu ödül çok anlamlı. Bu tercihi yapanlara teşekkür ediyorum. Yaptığım tüm çalışmalarla tüm kesimlere hizmet ettiğimi düşünüyorum. Çünkü benim görüşüm evrenseldir. Sonunda da belli bir inancım, bir etnik yapının belli bir kesiminin insanıyım ve onlara karşı da okumuş bir insan olarak borcum var. Bu borcumu da böyle ödediğimi düşünüyorum.”

KAMİL ATEŞOĞULLARI 
Kamil Ateşoğulları 1944 yılında Maraş’ın Göksun İlçesinde doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü Kamu Yönetimi uzmanlık programını bitirdi.
SSK Genel Müdürlüğü’nde çalışırken DİSK/Sosyal-iş Sendikasında yöneticilik, serbest avukatlık, CHP ve SHP Altındağ İlçe Başkanlığı, 19.Dönem Ankara Milletvekilliği, TBMM Adalet Komisyonu üyeliği ve SHP Cezaevleri Komisyonu sözcülüğü yaptı.
Milletvekilliğinden sonra İnsan Hakları Derneği Genel Sekreterliği yaptı. Türkiye Barış Meclisi üyesidir. Mahkemece kapatılması kararı verilen DİSK /Emekli Sen’nin kurucularındandır. Şu anda İnsan Hakları Danışma Kurulu üyesidir.
Alevi Kurumları adına hazırladığı rapor, yazı ve kitapçıklar dışında;
• Bir insanlık suçu, Ölüm Cezası
• Uluslararası Çalışma Örgütü /İLO
• Bir uzun yürüyüş ve iki uzun gün (Bu Kitap ayrıca belgesel olarak bazı TV kanalarında gösterimi yapıldı.)
Melis CİDDİOĞLU/ANKARA
Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak