PİRHA-PSAKD Ataşehir Şubesi/Cemevi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle serbest kürsü programı gerçekleştirdi. Cemevi Başkanı Gülsev Kaya, “Mücadelenin içinde geçmişte vardık, bugün varız ve yarın da var olacağız. Cümle canları, 8 Mart’ı yaratan kadınların isyanıyla selamlıyorum” dedi.
PSAKD (Pir Sultan Abdal Kültür Derneği) Ataşehir Şubesi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Ataşehir PSAKD ve Cemevinde serbest kürsü programı gerçekleştirdi.
Etkinliğin sunuculuğunu Yönetim Kurulu Üyesi Bahar Tekin Gayretli üstlendi.
Program, katledilen kadınlar için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Daha sonra sinevizyon gösterisinin ardından kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe dair konuşma yaptı.
“GEÇMİŞTE VARDIK, BUGÜN VARIZ VE YARIN DA VAR OLACAĞIZ”
Etkinlikte öncelikle PSAKD Ataşehir Şube Başkanı Gülsev Kaya konuştu
Kaya, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: Yezit’e karşı Hüseyin olanlar, Koçgiri’de Zarife olanlar, Dersimli Bese Ananın direnci olanlar. Zeynep Ananın duruşu, can için yalvarmam sana diyen rehberimiz Pir Sultan’ın bilinciyle 8 Mart’ı yaratan kadınların direnci ve coşkusuyla selamlıyoruz hepinizi. Çatısı altında bulunduğumuz dönen dönsün ben dönmezem yolumdan sözüyle nefes aldığımız Pir Sultan, okunacak en büyük kitap insandır diyen Serçeşmemiz Hacı Bektaş Veli’den öğrendiklerimiz ile yan yana gelerek emeğimiz, kimliğimiz, bedenimiz ve haklarımız üzerinden söz söylemeye, yol sürmeye çalışıyoruz. Bu nedenle mücadelenin içinde geçmişte vardık, bugün varız ve yarın da var olacağız. Cümle canları 8 Mart’ı yaratan kadınların isyanıyla selamlıyorum.”
Gülsev Kaya’nın konuşmasının ardından düşüncelerini dile getirmek isteyen emekçi kadınlar kürsüye çıktı.
Kadın korosu üyelerinden Nafiye Kaban, Dertli Divane’nin bir deyişini okudu ve “Deyişte geçen ulu divanın kadınlar olduğunu düşünüyorum, üretenlere selam olsun” dedi.
Etkinliğe Tokat’tan katılan basın emekçisi Mahbip Dilek ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin şu şekilde konuştu:
“Biz çıkardığımız ‘Anadolu’nun Sesi’ isimli gazetemizde adında olduğu gibi Anadolu’nun, anaların sesi olmaya çalıştık, Alevilerin sesi olmaya çalıştık, doğanın, suyun sesi ve bütün yaşamın sesi olmaya çalıştık. Gittiğimiz her yerde ezberleri bozduk. Çünkü dağda, taşta tek başına bir kadın. Ezberlerinde bu yok. Ben bunu cesaretle başardım. Gittiğim her yerde mutlaka bir erkek karşıma çıktı, engel olmaya çalıştı. Önemsemeyen, ondan gazeteci mi olur diyen de oldu. Ama ben kimseye aldırış etmedim, hayatın içine katıldım. Özellikle de kadınları katmaya çalıştım.”
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne dair konuşan Aysel Kaya da, “8 Mart’a yaklaşıyoruz. 8 Mart’ın anlamını, önemini kadınlar için ne kadar büyük bir değer olduğunu ama kadınlar için büyük bir değerken aslında ezilen, yok sayılan, horlanan, küçümsenen sömürülen tüm insanlar için, emekçiler için ne kadar büyük bir anlamı olduğunu ve ne kadar değerli bir tabiri olduğunu hepimiz biliyoruz” şeklinde konuştu.
Kürsüye çıkan başka bir emekçi kadın da, “Ben şuna inananlardanım. Bir şeyin günü, kolu, dalı olmaz. Eğer varsa orada bir eziklik vardır” ifadesini kullandı.
Program, kadın korosunun türküleriyle halaylar çekildikten sonra bitirildi.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.