Almanya’nın Potsdam kentinde, Alternatif für Deutschland (AfD) partisi üyelerinin de katıldığı ve milyonlarca göçmenin sınır dışı edilmesi planlarının tartışıldığı iddia edilen gizli toplantıya yönelik tepkiler giderek artıyor. Correctiv adlı medya kuruluşunun iddiasına göre, toplantıda AfD’li siyasetçiler, Avusturyalı eski “Kimlikçiler” Sözcüsü Martin Sellner ve diğer aşırı sağcılar, milyonlarca göçmenin ve göçmen kökenli Alman vatandaşının Almanya’dan sınır dışı edilmesi planlarını tartıştı.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Başkanı Hüseyin Mat, bu girişimleri “Faşizmin ayak sesleri” olarak nitelendirerek, Almanya ve Avrupa’da aşırı sağcıların planlarının skandal niteliğinde olduğunu belirtti.
Almanya’da aşırı sağcıların milyonlarca yabancı ve yabancı kökenli Alman vatandaşının kitlesel sınır dışı edilmesi planlarının yaptığını iddia etmesinin bile başlı başına büyük bir skandal olduğunu kaydeden Mat, “Başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın geldiği noktayı maalesef gösteriyor” ifadelerini kullandı.
“DEMOKRASİ VE İNSANLIK PAYDASINDA BULUŞMALMA TARİHSEL SORUMLULUK”
Mat şunları söyledi:
“Nazi faşizminin yaptığı soykırımın taşları da bu gibi gizli toplantılarda dizildi ve planlandı. Yaşanan Mölln, Solingen, Hanau gibi katliamlar tehlike zilinin sesleri niteliğindeydi zaten. Dünyanın genelinde yaşanan savaşlar ve ortaya çıkan göç ile birlikte ekonomik ve siyasi darboğazın yarattığı güvenlik tehdidini fırsata dönüştürmek isteyen nazi faşistlerinin yıllardır gizledikleri duygu ve hedeflerinin ifşa olması niteliğindedir yaşananlar. Yıllardır varolan göç ve uyum sorununu çözmekten uzak sadece seçim malzemesi yapan siyaset kurumunun da bu gelişmelerde sorumluluğu büyüktür. Bu gelişmeler karışsında devlet ve iktidar tarafından alınması gereken tedbirleri alınmazsa yeni Solingen katliamlarının yaşanması an meselesidir. Bu konuda göçmen kurumlarının da birlikte ciddi alternatif işbirliklerini geliştirmeleri kaçınılmazdır.
Almanya devleti bu iddiayı açıklığa kovuşturmalı ve gerekeni yapmalıdır. Aksi takdirde demokrasinin beşiği denilen ve büyük acıların yaşandığı Avrupa coğrafyasında 100 yıl geriye dönüş olur ve sadece yabancılar, göçmenler, sığınmacılar ne denilirse denilsin değil, Avrupa halkları da aynı acıları yeniden yaşamak durumunda kalırlar. Faşizme karşı tüm halkların demokrasi ve insanlık paydasında buluşması kaçınılmaz tarihsel bir sorumluluktur.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.