Alevi Haber Ajansi

‘Asimilasyona karşı çıkmak onun alternatifini oluşturmakla mümkündür, program ve hedef olmalı’-VİDEO

PİRHA- Yüzyıllık Cumhuriyet tarihinde Alevilerin yaşadığı inkâr ve asimilasyon politikasının sürdüğünü söyleyen DAD eski Eş Genel Başkanı Musa Kulu, “ÇEDES’e, kuran kursuna karşı çıkmak onun alternatifini oluşturmakla mümkündür. Sadece karşı çıkmak değil, bu konuda bir fikrinizin, programınızın, hedefinizin olması lazım. Türkiye’de ve Avrupa’daki bütün Alevi kurumları kendi hakikatiyle yeniden buluşmalı. Sadece anmalarda bulunup söz kurarak bu inanca ve topluma çok fazla şey katmadığını görmemiz lazım” dedi.

Alevi inancı hala devlet tarafından tanınmıyor. Alevi toplumu ise taleplerini yıllardır dile getiriyor. Zorunlu din dersinin kaldırılması, cemevine ibadethane statüsü verilmesi, eşit yurttaşlığı içeren yeni bir anayasanın yapılması, Alevilere karşı işlenen nefret suçlarının açığa çıkarılması, Alevilere yapılmış kıyım, katliam ve asimilasyon uygulamalarıyla yüzleşilmesi, gerek kamu kaynaklarının ve gerekse kamu kadrolarının liyakat, adalet ve eşitlik ilkelerine göre dağılımının sağlanması, temel taleplerin başında geliyor.

Tüm bunlara karşın Alevilerin açtığı davalarda lehte verilmiş mahkeme kararları dahi tanınmıyor. AKP, Alevilere rağmen Alevi inancını tanımlıyor, Alevi örgütlerini muhatap almıyor.

9 Kasım 2022 tarih ve 32008 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 112 numaralı cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruldu. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve yönetimi, Alevi inancından uzak bir bakış açısına sahip. Bu başkanlık da aynı hükümet gibi Alevi örgütlerini yok sayan bir yerde duruyor.

Alevi toplumunu en çok rahatsız eden sorunlardan biri de eğitim-öğretim sisteminin dinselleştirilmesi, okullarda tarikat ve dinci vakıfların etkili olması.

Alevilerin temel sorunlarının çözümü konusunda ve eğitim sistemindeki gericileşmeye karşı, Aleviler/Alevi örgütleri ne yapmalı, nasıl bir yol izlenmeli sorularını Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) eski Eş Genel Başkanı Musa Kulu‘ya sorduk.

“DEVLET KENDİ ALEVİLİĞİNİ TOPLUMA ENJEKTE ETMEYE ÇALIŞIYOR”

AKP hükümeti, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı kurdu. Bu başkanlık temsilcileri pek çok ilde birçok cemevine gidip görüşmeler yapıyor. Görüşmelerde hala cemevinin ihtiyaçları soruluyor ve başkanlığı tanımaları isteniyor. Alevilerin temel talepleri ve asıl sorunları konuşulmuyor, bir çözüm üretilmiyor. Bu konudaki görüşünüz nedir?

Yüzyıldır Türkiye’de Alevilerin yaşadığı inkâr ve asimilasyon politikası sürüyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran mantığa göre Türk ve Müslüman olmayan hiçbir halkın, dilin, inancın ve etnik kimliğin önemi yok. Herkes Türk ve Müslüman olmak zorundadır. Yüzyıldır asimile edilen, katledilen Alevilere karşı durup dururken AKP ve MHP faşist iktidarı neden böyle bir başkanlığa ihtiyaç duydu. Türkiye’de ve dünyada Alevilerin kendini keşfetmesi ve kendi inancıyla buluşması muazzam bir ivme kazandı. Eksik de olsa, hatalı da olsa böyle bir süreç yaşandı. Bu süreçte Aleviler diğer ötekilerle ortak paydada yol alma imkânı buldu. İşte tam da bu noktada devlet bu duruma müdahale etme gereğini duydu. Devlet eğer Aleviler bir şey söyleyecekse bunu ancak devletin istediği ölçülerde yapabilir dedi. AKP-MHP iktidarı tarafından kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı da buna hizmet eden bir yapı. Devlet, Alevileri hiç dinlemeden kendi ölçülerini koyduğu bir Aleviliği topluma enjekte etmeye çalışıyor.

“ALEVİ KURUMLARININ KARŞI DURUŞU OLDU ANCAK TOPLUMSAL BİR TEPKİYE  ÇEVİREMEDİK”

MHP destekli AKP hükümeti, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı kurarken Alevi örgütlülüğünü muhatap almadı. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı da bu ciddiyetsizliği, dışlamayı devam ettiriyor. Başkanlığın başındaki Alirıza Özdemir ülkücü-MHP geleneğinden geliyor. Hiçbir şekilde Alevi örgütleriyle iletişim kurmadı. Zaten kurumlar da bu başkanlığı asimilasyon merkezi olduğunu beyan ederek tanımadıklarını ilan etmişti başından beri. Dolayısıyla Alevilerin temel sorunları bu şekilde çözülebilir mi? Siz bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?

MHP ırkçı bir parti ve AKP ile bir anlaşma yapmış. Sen herkesi Müslüman yapmak için çalış bende Alevilerle ilgileneceğim demiş. AKP-MHP iktidarının ülkü ocaklarında yetişmiş birisini Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın başına geçirmesi çok da şaşırılacak bir şey değil. Makam ve mevki düşkün olan herhangi bir Alevinin bu görevi kabul edeceğini düşünüyorum. Devlet bu hamleyi yaparken Alevi kurumlarının karşı duruşu oldu ancak bunu toplumsal bir tepkiye çeviremedik. Bu da bizim eksikliğimizdir bunu kabul etmemiz gerekiyor. Bugün Türkiye’de ve Avrupa’da örgütlü sekiz tane Alevi federasyonu var ama halen yan yana gelmekten aciz durumdalar ya da bu gerçeklikten kaçıyorlar. Bunun iki nedeni var ya kurdukları iktidarı kaybetmek istememeleri ya da korkuları.

“DEVLET, ALEVİLERİN SORGULAMA HAKİKATİNİ ORTADAN KALDIRMAK İSTİYOR”

Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, aralarında bir iki kendi belirledikleri Alevi olsa da ağırlıklı olarak İslamcı akademisyenlere ve ilahiyatçılara Alevi Bektaşi Ansiklopedisi hazırlatıyor. Buna Alevi örgütleri yazılı bir açıklamayla tepki verdi. Sizce Aleviler/Alevi örgütleri ne yapmalı? Nasıl bir yol izlenmeli bu çalışmaya karşı?

Sistem önüne Türkiye’deki Alevileri asimile edip Türk ve Müslüman potası içerisinde eritme hedefi koymuş. Onun için bütün akademisyenleri de kullanır, ansiklopedi de hazırlar. Bugün araştırma yapan bütün akademisyenler devlet arşivine gider. Sistem, bütün imkân ve olanaklarını kullanarak Alevi hakikati üzerine oynayarak toplumu tamamen teslim alma çabası içerisinde. Çünkü Alevi olan insanlar biatı kabul etmez, sorgulamadan her şeyi kabul etmez. Bugün Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulması ve ansiklopedi hazırlanmasının tek bir amacı var o da sorgulama hakikatini ortadan kaldırarak biat eden bir toplum yaratmak.

“ALEVİLER, BÜTÜN ÖTEKİLERE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDA”

Okullarda “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesi kapsamında imamlar, müftüler ders vermeye başladı. Çocuklar camilere götürülüyor. Ayrıca okullarda mescitler açılıyor. Dini faaliyetler anaokullarına kadar indi. Dinci vakıflarla ve cemaatlerle yasa dışı şekilde protokoller imzalanıyor ve öğrenciler kontrolsüz bir şekilde dini faaliyetlere götürülüyor. Laik eğitim öğretim tamamen yok edilmiş durumda. Alevi çocukların ve ailelerinin pek çok zorluğu yaşadığını biliyoruz. Ancak Alevi kurumları bu konuda bir tepkiyi örgütleyemedi. Eğitim sistemindeki bu gerici eşmeye karşı neler yapılabilir, önerileriniz nelerdir?

Türkiye’deki hiçbir üniversitede bilimsel bir eğitim verilmiyor. Ancak siyasi partiler, demokratlar, devrimciler ve Aleviler bu konuda birkaç söylemek ve açıklama yapmanın ötesinde toplumun gücünü ortaya çıkaracak ne bir projeleri ne de bir çabaları var. Biz ne kadar söz kurarsak kuralım yaptıklarımız hiç kimseye bir fayda sağlamayacak. Aslında sisteme kızıyorum ama hiçbir iş yapmıyorum, karşı çıkıyorum ama bir şey üretmiyorum. Bu hiçbir şey yapamamaktır, yani durumu kurtarmak, zamanda o kendi konumunu kurtarmak için zayıf, cılız bir serzenişten öteye geçmiyor. Sistemin bütün topluma enjekte ettiği karanlık ve çağ dışı olarak enjekte edilen projenin anaokuluna kadar inmesine engel olamadık. Eğer Aleviler bu ülkede gerçekten bir şey yapmak istiyorsa bütün ötekilerin diline, kültürüne ve inancına sahip çıkmak zorundadır. Siyasi partilerin, inanç kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin bu konuda söz söyleme zorunluluğu ve görevi vardır. Bu yapılmadığı sürece siz sadece bir simge olarak kalırsınız ve kendi kurduğunuz iktidarla birlikte kendinizi tatmin edersiniz. Siyasi partilerin ya da inanç kurumlarının bu konuda söz söyleme zorunluluğu ve görevi vardır. Bunu yapmadığınız sürece sadece siz simgesiniz. ÇEDES’e, kuran kursuna karşı çıkmak onun alternatifini oluşturmakla mümkündür. Sadece karşı çıkmak değil, bu konuda bir fikrinizin, programınızın, hedefinizin olması lazım. Bunu yapmadığınız sürece siz sadece konuşmuş olursunuz.

“BÜTÜN ALEVİ KURUMLARININ ZULME KARŞI ÇIKMASI LAZIM”

Alevi nefretinin, Alevi asimilasyonunun yükseldiği bir dönem yaşıyoruz. Kurumların geleceğe dair projeler üretmesi, kalıcı hukuk komisyonları kurulması, kararların çabuk alınması, hızlı refleks gösterilmesi, cemevlerinin ibadetin yanında birer okula çevrilmesi, asimilasyonun önüne geçilmesi gibi pek çok konuda toplum Alevi örgütlülüğünden çok şey bekliyor. Kurumlara neler önerirsiniz? Önermekle kalmayıp birlikte neler yapılabilir?

Eğer Türkiye’nin üçte birini oluşturan bir inanca karşı devlet size hiç sormadan ve dinlemeden sizi bir kalıba sokmaya çalışırsa, önce ahlaklı Müslüman’ın, Hristiyan’ın karşı çıkması lazım ondan sonra diğer sorumluluk da Alevilerindir. Kim hangi ırkta ve inançta olursa olsun zulme karşı çıkması lazım. Bunu yapmadığımız ve bu konuda ortak program ve projeler üretmediğiniz sürece sadece iktidarın en küçük ve en berbat hali olursunuz bir şey üretemezsiniz. Çünkü sizin toplumla buluşma şansınız yok diğerleri sizden daha planlı bir şekilde çalışıyor. Artık herkesin şapkasını önüne koyup her Alevinin kendini gözden geçirmesi gerekiyor. Bütün Alevi kurumlarına soruyorum İstanbul’da 120 tane cemevi var kaç tanesi sizinle beraber çalışıyor. Her türlü asimilasyonun üretildiği 94 tane cemevinin sizinle bir bağı yok, siz şimdi iş mi yapmış oluyorsunuz. Bu kadar basit bir yaklaşım Alevi hakikatini bilmemektir.

Bir kurdun açlığını, bir yılanın çıplaklığını kendine dert eden bir inanç sizin kişisel beklentileriniz için sınırladığınız ve kurduğunuz derneklerle açıklanamaz. Hacı Bektaş’ın bir olalım, iri olalım, diri olalım sözünü söylersiniz ama bunun için bir çabanız yok siz şimdi Alevi misiniz? Zulmün olduğu yerde mazlumun yanında olmak bir haktır, Hüseyin’i bir duruştur dersiniz ama size yakın olmayanın uğradığı zulmü görmemezlikten gelirsiniz. O zaman siz Alevi değilsiniz, Aleviliği anlamamışsınız demektir. Türkiye’de ve Avrupa’daki Alevi kurumları kendi hakikatiyle yeniden buluşmalı. Şu andaki duruşuyla, bu topluma çok şey vermediklerini görmeleri lazım. Sadece anmalarda bulunmak ve bağırarak söylediğiniz söz bu inanca ve topluma çok fazla şey katmadığını görmemiz lazım. Bu körlükten de çıkmamız gerekiyor.

Cihan BERK/DERSİM

İLGİLİ HABERLER:

1-‘İktidar manevralar yapıyor; bir duruşumuz olmalı, belirleyici olmamız gerekiyor-VİDEO
2-‘Alevi örgütleri mücadeleyi toplumsallaştırmalı, Alevi ailelerle ortaklaşılmalı’- VİDEO
3- ‘Alevi kurumları ortaklaşa bir enstitü kurabilirler; bir hukuk birimi kurulabilir’ – VİDEO
4-‘Mutlaka hukuk komisyonu kurulmalı, sorunlara çözüm üreten bir örgütlülük olmalı’-VİDEO
5-‘Alevilerin sorunu siyasetle, hukuk mücadelesiyle çözülür; ciddi çalışmalara başlanmalı’
6- ‘Cemevlerini ibadetin yanında sosyal, kültürel merkeze dönüştürmeliyiz, insana dokunmalıyız-VİDEO
7-‘Sünni ulema zihniyetinin inancımızı bize anlatması mücadele etmemiz gereken bir durum’- VİDEO
8- ‘Alevi kurumlarının bünyelerinde siyasi birimler oluşturulmalı, ortak akılla hareket edilmeli’
9-‘Aleviler sokakta, hukuksal alanda mücadele etmeli ve sivil itaatsizlik örgütlenmelidir’
10-‘Alevi enstitüleri kurularak inançtaki resmi ideolojinin yarattığı deformasyonlar ayıklanmalıdır’- VİDEO
11-‘Alevi örgütlenmesinin yeni bir inşaya ihtiyacı var; dernekler yasasından çıkılmalı’-VİDEO
12-‘Asimilasyonla mücadele ilk olarak devletle değil cemevlerinde başlamalı’-VİDEO
13-‘Bilimsel çalışmalar yapılmalı; Sadece anma günleri ile Alevilik yeniden inşa edilemez’-VİDEO
14-‘Alevi örgütleri mücadeleyi toplumsallaştırmalı, Alevi ailelerle ortaklaşılmalı’
15-‘Alevi kurumlarının örgütlülüğe önem vermesi gerekiyor, örgütlü olmak güçtür’ -VİDEO
16- ‘Aleviliği yaşamayı ve yaşatmayı merkezimize almalıyız, tehlikeli olan iç asimilasyon’
17-‘Asimilasyona karşı aktif direniş ve sivil itaatsizliği örgütlemek gerekiyor; o zaman hak alınır’

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak