PİRHA – Madımak Müze Komitesi, Sivas Katliamı’nda yaşamını yitirenlerden Eleştirmen Asım Bezirci’nin heykelini 3 aylık bir çalışma sonunda PSAKD Genel Merkez binası içinde bulunan 2 Temmuz Şehitleri Müze bölümüne getirip sergiledi.
Ankara’da, PSADK ve Sivas şehitleri ailelerinin 3 aylık ortak çalışması sonucu yapılan Sivas Şehidi Asım Bezirci’nin heykeli Ankara PSAKD Genel Merkezi içinde yer alan müzeye getirilerek sergilendi.
Asım Bezirci’nin büstünün getirilmesi esnasında şehit ailelerinden Yasemin ve Asuman Sivri’nin anne ve babası, Gülsüm Karababa’nın annesi ve ağabeyi Koray ve Menekşe Kaya’nın annesi Hüsniye Aksuna,PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, MYK üyeleri, PSAKD Yenimahalle ve Mamak Şubeleri ve araştırmacı gazeteci Turan Eser hazır bulundu.
“AYDINLARIN RİTÜELLERİYLE BU DAVAYI YÜRÜTECEĞİZ”
Asım Bezirci’nin büstünün yapılması üzerine ilişkin konuşan Madımak Müze Komitesi yürütmesinden ve Sivas şehitlerinden Gülsüm Karababa’nın ağabeyi Hüseyin Karababa, “Bunu bir anlamda Madımak’ın müze olması için atılan ilk adım olarak değerlendirebiliriz. Sevgili Asım abi 72 yaşında hakka yürüdü öldürüldü, katledildi. Asım abinin 71 tane kitabı çıktı. Biz 25 yıl Alevi ritüelleriyle bu davayı yürüttük” dedi.
Karababa, “25 yılın sonunda yeni başlangıcınızda aydınların ritüelleriyle bu davayı yürüteceğiz. Aydınlara ait ne kadar yazılmış eser ne kadar dokümantasyon varsa onların hepsini toparlayacağız. Yeni bir çehre yeni bir yüzle dünyanın karşısına çıkacağız” diye konuştu.
Asım Bezirci’nin heykelinin yapımında ciddi emeği olan Alaattin Türkoğlu ise, “Biz o günden bugüne çok duygulandık. Biz inancımızdan dolayı bu işi bırakmadık sonuna kadar gideceğiz dedik ve gideceğiz. İnanıyorum ki İngiltere’de, Avrupa’da ve Türkiye’nin değişik yerlerinde aynı müzeden 30-40 tane yapılacak” dedi.
“BU KATLİAMI UNUTTURURSAK BİZE YAZIKLAR OLSUN”
Biz Kerbelaları unutmadık, bir sürü aşureler yaptık” diyen Türkoğlu, “Bu bizim Kerbelamızdır. Biz bu katliamı unutturursak bize yazıklar olsun. Biz Banaz’da 33 tane heykel yaptık. Biz barış istiyoruz ötekileştirilmek istemiyoruz. Biz Aleviler buradan gitmeyeceğimize göre acılarımızı da unutturmak istemiyoruz” diye konuştu.
“ASIM BEZİRCİ EDEBİYATIMIZIN KIRKAYAKLI KARINCASIYDI”
Türkğlundan sonra söz alan Orhan Tüleylioğlu da şunları ifade etti:
“Asım Bezirci 1928 yılında Erzincan’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirmesine rağmen yaşamını muhasebe şefi olarak kazandı. Bu süre içerisinde dergilere, gazetelere yazılar yazıyordu. Fakat bu yazılarında kendi adını kullanmıyor pek çok takma adla yazı yazıyordu. Bu süreç içerisinde eften, püften bahanelerle gözaltına alındı. İlgili ilgisiz kovuşturmalara uğradı.”
Tüleylioğlu, “Asım Bezirci’nin 50 yaşına geldiğinde tamamıyla edebiyata yöneldiğini, bütün gücünü araştırmaya çevirdiğini, hiç kimsenin cesaret edemediği Nazım Hikmet ve Sebahattin Ali kitaplarını ilk yazan yazarlardan ve eleştirmenlerden biri olduğunu belirterek, “Gerçekten edebiyatımızın kırkayaklı karıncasından biridir” dedi.
“ASIM BEZİRCİ, ÇAĞIMIZIN PİR SULTAN’I DENİZ GEZMİŞ’İDİR”
Asım Bezirci’nin Feridun Andaç ile yaptığı söyleyişiyi hatırlatan Tüleylioğlu, Bezirci ile Andaç arasında geçen diyaloğu şöyle aktardı:
“Sayın Bezirci 70 yıl yaşadın bu 71 yılı bize özetler misiniz? Asım Bezirci bu süreyi anlattı, anlattı, anlattı. Feridun Andaç sonunda patladı. Yav bu kadar anlattın hiç mi mutluluk yok dedi. Asım Bezirci çok az dedi. Asım Bezirci son konuşmasında ona ‘Çağımızın Pir Sultan Abdalı kimdir’ sorusunu yöneltti. O da hiç duraksamadan Deniz Gezmiş yanıtını verdi. Asım Bezirci yapıtlarıyla yaşıyor. Tam 71 kitap bize armağan etti. Işıklar içinde yatsın.”
“YAPACAĞIMIZ MÜZENİN DÜNYADA EŞİ BENZERİ OLMAYACAK”
Daha sonra söz alan PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan ise Madımak Müze projesinin 2015 yılında genel başkan olduğunda bir Gani kaplan projesi olarak gündeme geldiğini hatırlatarak şöyle konuştu:
“Bu projenin bu binada olmasının imkânı yok. Dolayısıyla biz HBVAKV adına bir arsa tahsisi yaptık. Önümüzdeki süreçte asıl müzemizi orada yapacağız. Bir yanda inşaat devam ederken diğer taraftan da müzenin içindeki şehitlerimizin heykelleri ve gerekli dokümanlarını biraraya getirme işlemlerini birlikte yürüteceğiz. Biz uzmanlarla da oturup toplantılar yaptık. Müzenin iç dizaynının yapılması ve sergiye açılması 6 ay sürecektir.”
Sivas Şehitleri Müzesi’nin 30 yıllık Alevi örgütlenmesinin bir miladı ve başlangıcı olduğunu dile getiren Kaplan şöyle devam etti:
“Özellikle son 25 yılda bir çok araştırmacı, yazar ve sanatçının, Sivas üzerine birçok yazı yazdığını, hatta Sivas üzerinden rant sağladığını biliyoruz. Oysaki Sivas’ın gelecek kuşaklara aktarılması noktasında hiçbir çaba yok. Bugün PSAKD Genel Merkezi de dahil olmak üzere Sivas’a dair hiçbir arşiv yok. Bizim elimizde günü kurtarma adına yapılmış olan bir müze var. Bazı şehitlerimizin burada eşyaları yok. Ancak biz müzeyi hayata geçirdiğimizde Sivas şehitlerine ait eşyaları ailelerinin getirip müzeye teslim edeceklerini biliyoruz. Biz Sivas şehitlerimizin müzesini öyle bir müze yapacağız ki dünyada eşi benzeri olmayan bir müze olacak. Yarın bizim çocuklarımız müzeyi gezdikleri anda Sivas’ı orada hissedecekler.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.