PİRHA – Asi-Der Başkanı Tevfik Usluoğlu, Suriye’deki Alevi katliamları nedeniyle büyük bir trajedinin yaşandığını söyledi. Usluoğlu, “Ne yazık ki son 48 saatte kimi kaynaklara göre 4.700, kimi kaynaklara göre de 16 bini aşan insanın katledildiği konusunda bilgiler gelmekte. Alevi kurumlarının bir an önce daha güçlü ses çıkarmaları, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin, bu ses kamuoyunun bir an önce harekete geçmesi gerekiyor” diye de belirtti.
Antakya Samandağ İskenderun İlçeleri Kültür Yardımlaşma Dayanışma ve Çevre Gönüllüleri Derneği (Asi-Der) Başkanı Tevfik Usluoğlu, CAN TV’de Atilla Taş’ın sunduğu ‘Bu Sabah’ programına konuk oldu.
“ETNİK TEMİZLİĞE DOĞRU GİDİLMEKTE!”
Suriye’de devam eden Alevi katliamına ilişkin bilgi veren Usluoğlu, bölgede ciddi anlamda bir gerilimin oluştuğunu söyledi. Usluoğlu, binlerce Alevinin katledildiği bilgisini vererek “Önce ‘düşük gerilimli katliamlar ve yüksek gerilimini tehditler’ şeklinde başlayan süreç şu an etnik temizliğe doğru gitmiş durumda. Güncel olarak her gün sahadan bilgi almaktayız. Ne yazık ki son 48 saatte kimi kaynaklara göre 4.700, kimi kaynaklara göre de 16 bini aşan insanın katledildiği konusunda bilgiler gelmekte” dedi.
TOPLU ÖLÜM VE TOPLU MEZAR GÖRÜNTÜLERİ!
Kimi köylerde yaşayan insanların tümüyle katledildiğini söyleyen Usluoğlu, şu bilgileri de paylaştı:
“Mesela Muhtariye isimli köyde yaşayanların tamamının öldürüldüğü bilgisi geldi. Banyas’ta Alevilerin kalmadığı bilgisi var. Sayının tespit edilmemesi için insanların yakıldığı söyleniyor. İki gün önce Şam’da, Halep’te birçok camiden cihat fetvaları verilirken Alevilerin katli için de fetvalar verilmeye başlandı. İslam adı altında geliştirilen yeşil kuşak projesi kapsamında 1971’den sonra geliştirilen cihadist terörün, Afganistan ve farklı alanlarda yaptığı ne ise Suriye’de de aynısını yapacağını biliyorduk. Korkunç haberler geliyor. Binlerce çocuk katledildi. Doktor, köylü, şeyhler, tarımla uğraşan çiftçiye kadar herkesi katlediyorlar.
Bu süreç başlamadan önce cihat çağrıları yapılarak İdlib’den onlarca terör örgütü militanı, bölgeye nakledildi ve buradaki gerilim arttırılıp insanlar kuşatılarak evlerden çıkmaları engellendi. Ardından evlere girildi ve televizyon, buzdolabı, altın, para ne varsa hepsi soyulduktan sonra direnen ya da bir söz söyleyen olursa da dışarı çıkarıp öldürmeye başladılar. Bir sürü yerden toplu ölüm ve toplu mezar görüntüleri gelmeye başladı. Uluslararası kamuoyunun halen ciddi anlamda bir müdahalesi yok.
Suriye’de bir sürü grup var. 171 binin üzerinde yabancı terör örgütü üyesi var. Aileleri ile birlikte bu sayı 500 bini aşıyor. Son iki hafta içerisinde Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Uygur Türklerinden bölgeye giren 20 binin üzerinde terör örgütü üyesinin olduğu ifade ediliyor.
Suriye’nin buraya gelmesinde kimlerin eli var? Aleviler neden hedef seçildi? Lazkiye, Tartus, Humus’ta ne var? Hedeflenen nedir? Oradaki petrol rezervlerine el koymak mı?
Buradan çıkacak sonuç Türkiye’yi nasıl etkileyecek? İşte İsmail Kılıçkaya gibi Akit gazetesi ya da farklı alanlardan açıklamalar görüyoruz, buradan ne hedefleniyor? Türkiye bu kaosun içerisine ne kadar sokulmak isteniyor? Yetkililer bu olanları görüp ciddi müdahaleler yapmıyor.
Alevilerin bir tane derneği dahi yoktu. Yoksulluklarından dolayı orduda ya da polis gücünde yer alan Aleviler üzerinden sanki tüm Suriye’nin kaynaklarını Aleviler yiyormuş gibi bir algı operasyonu yaratıldı. Tamamen Alevileri hedef göstermek için yapılan bir çaba söz konusuydu. Suriye burjuvazisinin neredeyse tamamı Sünni ve Hristiyandır. Aleviler genelde devlet içerisinde yoksul memurlardır. HTŞ’nin başa gelmesi ile birlikte uzlaşı yapan subayların tamamı tutuklandı ve birçoğunun akıbeti belli değil. Yani silah bırakan insanlar hiçbir şekilde yargının önüne çıkarılmadan tutuklandı ve ardından bir takım infaz haberleri gelmeye başladı. Aşama aşama bir etnik temizliğin süreciydi bu. Biz ‘Aleviler katlediliyor’ dediğimizde ‘Münferit olaylar var. Devlet henüz güvenliği sağlayamadığı için gasp amaçlı terör eylemleri var’ diyorlardı ama biz bugünü işaret ediyorduk.”
“CİDDİ BİR TRAJEDİ YAŞANIYOR”
Tevfik Usluoğlu, Alevilerin bölgeden göç ettirildiğini de belirterek, şöyle devam etti:
“Elbette ki oradaki amaç demografik bir değişim yapmak. Şu an her yerde birçok köy kuşatılmış durumda. Şu an olayların yoğun olduğu alan Banyas, Tartus ve Lübnan sınırına sıfır olan köyler ve Lazkiye yol sapağında olan bölge. Örneğin insanlar öldürüldüğü için evlerini boşaltıp ormana doğru kaçınca bu sefer ormanlar yakıldı. Ciddi bir trajedi yaşanıyor. Onun için Alevi kurumlarının bir an önce daha güçlü ses çıkarmaları, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin, bu ses kamuoyunun bir an önce harekete geçmesi gerekiyor. Görünen o ki Suriye diye bir devlet kalmadı. Suriye diye bir coğrafyadan söz edebiliriz. Dürziler zaten özerklik ilan etti. Rojava’da Kürt ve Arap güçleri zaten özerklik ilan etmişti. Şu an Aleviler açısından net bir talep olması gerekiyor. Hama, Humus, Lazkiye, Tartus hattının kesinlikle özerk olması gerektiği konusunda fikir beyan ediyorum.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.