PİRHA- Büro Emekçileri Sendikası (BES) Genel Sekreteri Aziz Özkan, KHK ile ihraç edildikten sonra hasta olup yaşamlarını yitiren emekçilerin işe iade edilmesine tepki gösterdi. Özkan, “OHAL kararlarıyla işlerinden ihraç edilen ve sonrasında yaşamlarını yitiren arkadaşlarımıza aynı komisyon tarafından işlerine iade kararları verilmesi, hem ailesine, hem sevenlerine, hem de bizlere yapılan en büyük zulümdür” dedi.
Haberin videosu
15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminden sonra 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL ile birlikte OHAL komisyonları kurularak, kamudan 140 binin üzerinde kamu emekçisi ihraç edildi. Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise “evet ihraç edilenlerin terörle bağlantılı olmadıklarını biliyoruz, tasarruf için yapıldı” demesine rağmen komisyonun süresi bir kez daha uzatılarak dosyalar sürüncemede bırakılıyor. KESK üyelerinin de ihraç edildiği süreç ve gelinen aşamaya ilişkin BES Genel Sekreteri Aziz Özkan, PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.
“OHAL KOMİSYONU OYALAMA KOMİSYONUDUR”
Özkan, “15 Temmuz da yaşanan darbe girişiminden sonra 20 Temmuz’da siyasal iktidar tarafından yapılan sivil darbeyle Temmuz sonrası ülkede yaratılan OHAL sistemine karşılık bu hükümet, yüz binlerce kamu emekçisini ihraç etti” diyerek şunları belirtti:
“İhraç edilen kamu emekçilerinin içerisinde gerek sendikamız BES, gerekse de konfederasyonumuza bağlı 11 iş kolundan toplamda 4 bin 238 ihracımız var. Kendi iş kolumuzda 455 ihraç olması ile birlikte bu ihraç sürecinde 17 arkadaşımız işlerine geri döndü, geri kalan 438 arkadaşımız ise 14 Temmuz 2017 tarihinde kurulan OHAL Komisyonu’na adli süreci takip etmek için başvurularını yaptılar. Tabii ki bu OHAL Komisyonu, siyasal iktidarın eliyle yaratılan, Avrupa’daki adalet komisyonlarının baskısıyla, kendilerine bu dosyaların ulaşmasını engellemek için kuruldu. Biz buna oyalama komisyonu diyoruz. Bu oyalama komisyonuna 126.000 başvuru yapıldı. O günden, bugüne kadar BES üyesi olan 97 arkadaşımız işlerine iade edildi, 58 arkadaşımız ise OHAL Komisyonu tarafından reddedildi. Geriye kalan 382 arkadaşımızın ise süreci devam ediyor.”
“AHMET ÇOBAN’A YAPILAN AİLESİNE, SEVENLERİNE YAPILAN ZULÜMDÜR”
“OHAL komisyonu tarafından verilen iade ve ret kararlarına baktığımızda aslında bütün arkadaşlarımızın haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edildikleri ortada” diyen Özkan, İş-Kur örneğini vererek şunlara dikkat çekti:
“Bütün ret gerekçelerinde ‘kurum personel dosyalarında elde edilen bilgiye göre’ diyor. Kurum personel dosyasında elde edilen bilgilerin kimler tarafından konulduğu, KHK ile yayınlanan resmi gazetede bile İş-Kur tarafından konulduğu teşhir edilmiştir. Kurum kanaati kullanılarak. Yani bir suç yoktur. Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “evet ihraç edilenlerin terörle bağlantılı olmadıklarını biliyoruz, tasarruf için yaptık” sözünde olduğu gibi siyasi tasarruf kullanılmaktadır. Aslında bütün arkadaşlarımız suçsuz, haksız ve hukuksuz bir şekilde işlerinden ihraç edilmişlerdir. Mesela ‘Kobani kurtuldu’ diye lokum dağıtan arkadaşımızdan, sosyal medya paylaşımları gerekçe yapılana, sevgilisinin tehlikeli olduğu iddiasına kadar onlarca absürt ve hukukla bir bağı olmayan kararlar var. Elimize ulaşan bir karara göre, Diyarbakır eski şube başkanlığımızı yapmış olan Ahmet Çoban, Nisan ayında yakalandığı amansız hastalığa yenik düşerek yaşamı sona erdi. Ahmet Çoban Büro Emekçileri Sendikasının kuruculuğunu yapmış arkadaşlarımızdan birisi ve sendikal mücadeleyi, hak arama mücadelesini her alanda yürüten bir arkadaşımızdı. OHAL Komisyonu’ artık öyle bir noktaya geldi ki yaşamı sona eren arkadaşlarımızı adeta bizimle, ailesiyle, sevenleriyle alay edercesine yaşamı sona erdikten sonra işe iade ediyorlar. Biz ilk günden söylemiştik bu arkadaşlarımızın tek bir suçu bile yok, bu arkadaşlarımız bizim alnımızın akıdır. 1990’lı yıllarda sendikaların kurucuları ve yürütücüleri, hak savunucularıdır. Bu ülkede hala demokrasinin ufakta olsa kırıntıları var ise, Ahmet Çoban gibi bu mücadelede yer alan arkadaşlarımızdan kaynaklıdır. OHAL’in bu iade kararı Ahmet Çoban’a, ailesine, sevenlerine yapılan zulümdür.”
BES Genel Sekreteri Aziz Özkan, “Ahmet Çoban gibi Ankara vergi idaresinde çalışan Necdet Kalkan da aynı şekilde ihraç edildikten sonra ihraç zulmüne dayanamayıp yaşama yenik düştü. Oda tıpkı Ahmet Çoban arkadaşımız gibi OHAL komisyonu tarafından işine iade edilmiştir. Bu hukuksuzluklar elbette ki son bulacak. Bu hukuksuzlukların son bulması için, OHAL Komisyonu derhal lağv edilmeli, ihraç edilen tüm üyelerimiz işlerine geri dönmelidir. Biz bu yaşanan hukuksuzluk karşısında direne direne kazanacağız demiştik, biz haklıyız, biz kazanacağız diyoruz” dedi.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.