PİRHA-HBVAKV Denizli Şube Başkanı Erkan Aras, şube faaliyetlerine dair PİRHA’ya konuştu. Denizli’de hizmet yürütecek dedelerin olmadığını söyleyen Aras, Hakk’a yürüme ve cem erkanlarının yerine getirilmesinde sıkıntıların yaşandığını kaydetti.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Denizli Şube Başkanı Erkan Aras, şube faaliyetlerine ilişkin PİRHA‘ya açıklamalarda bulundu.
“CEMEVİ YAPMA PLANIMIZ HENÜZ PROJE AŞAMASINDA”
Cemevi yapma planları olduğunu belirten Aras, “Denizli’de Alevi Kültür Derneği ve Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı olarak 2 şubemiz vardı. Kurulduğundan itibaren 2 şubenin başkanı da aynı kişiydi. Geçen yılın Aralık ayının 26’sında Alevi Kültür Derneği’ni kapattık. Sadece HBVAKV olarak kaldı. Nedeni ise aynı işi yapıp aynı binada aynı başkan olduğu için ikisinin bir arada olması bir şey ifade etmediği ve Denizli’de bulunan arsalarımız da vakfın üzerine olduğundan dolayı Alevi Kültür Derneği’ni kapattık ve şu anda HBVAKV üzerinden faaliyetlerimize devam ediyoruz” dedi.
Aras şöyle devam etti:
“Şu anda bir cemevi yapma projemiz var. Henüz proje aşamasında. Önümüzdeki yıl cemevimizi yapmış ve Denizlimize kazandırmış olacağız. Pandemiden önce saz kursumuz, semah kurslarımız, şiir, müzik dinletilerimiz ve panellerimiz yapılıyordu ama pandemiden dolayı maalesef şu anda bir şey yapamıyoruz. Cemevimiz yapıldıktan sonra bunların hepsini toparlayacak ve yeniden vakfımızı canlandıracağız. Faaliyetlerimizi sadece inançsal olarak yapmayacağız. Hem inanç hem kültürü bir arada yürüteceğiz. Çünkü bizim kültürümüzün de yolumuzun da yürümesi gerekiyor.”
“DENİZLİ’DE DEDE YOK”
HBVAKV Denizli Şube Başkanı Erkan Aras, Alevi inanç hizmetlerine ilişkin ise, “Denizli’de de maalesef dedemiz yok. Dede sıkıntısı çekiyoruz. Dedemiz olmadığı zamanda erkanlarımızı da yapamıyoruz. Cenaze erkanı hizmetimiz de yok. Türkiye’nin çeşitli illerinden Adıyaman’dan, Dersim’den, İzmir’den, Tokat’tan, Ankara’dan erkanları yürütmek için her yıl başka bir yerden dede getiriyoruz. Onun da maddi olarak altından kalkamıyoruz. Bir gün getiriyoruz o da kültürümüz için çok verimli olmuyor. Bu tür hizmetleri yürütecek dedemiz yok. Soy olarak varlar ama erkanı, yolu götürecek insan yok. Babalar var onlar da bizim kendi Bektaşi geleneklerine göre erkanlar yürütüyorlar. Burada ayrı cemevleri var. Oradan yürütüyorlar. Onların erkanları biraz daha farklı oluyor. Onlar daha çok kendi cemevlerinde erkanlarını yürütüyorlar.”
“ALEVİ KÖYÜNE CAMİ YAPTILAR”
Denizli’de 20-25 bin civarında Alevi nüfusun yaşadığını belirten Aras, “3 tane Tahtacı, 1 tane de Bektaşi köyümüz var” dedi. Aras, Alevi köylerine dair ise şunları kaydetti:
“Geçen sene belediye Güzelköy’e bir cemevi yaptı. Zaten Çalçakırlar’ın çok öncesinden yapılmış cemevleri vardı. İşin garip yanı o köyümüzde bir de cami var. Yani camiyi de oraya zorla koymuşlar. Denizli’de Alevi olan bir tekke köyümüz var. Bu köyümüz Hacı Bektaş Veli’nin, Sarı İsmail’in mezarlarının bulunduğu bir köy. Ama ne yazık ki birkaç sene öncesinde Almanya’daki birilerinin aracılığıyla türbenin yanında cami diktiler. Tekke köyünde babanın dışında 3-4 tane müridi kalmış. Diğerler ise ramazanda oruç tutan, camide namaz kılan tamamıyla asimile olmuş canlar.”
“ÇOĞU CENAZE CAMİDEN KALKIYOR”
Hakka yürüme erkanlarına ilişkin ise Aras, “Çoğu camiden kaldırılıyor. Camiden kaldırılmayan olursa yani biraz kültürünü ve benliğini taşıyan canlar da olursa evlerinin önünden bir erkan yapılarak mezarlıkta defnediyoruz. Erkan derken sadece bir helallik alınarak erkan yapılıyor. Ancak Hakk’a yürüme erkanı dediğimiz ritüel Güzelköy dediğimiz Tahtacı köyümüzde. O erkanlar köyün içerisinde yapıyorlar. Orada camiye götürmüyorlar. Oraya cemevi yapıldı. Cemevine götürmeseler dahi kendi kapılarının önünde bazen kendi aralarında bazen de dede gelmezse imam gelip kaldırıyor” ifadelerini kullandı.
“YOLA, DEDELERE, DERNEKLERE SAHİP ÇIKILMALI”
Erkan Aras, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kendi görüş ve düşünceme göre önce bir dedeler kurulu dediğimiz kurul kendi aralarında toplanmalı, hepsi yeniden bir eğitimden geçmeli, yanlarında yetiştirecekleri dedeler şubelere gönderilerek bu erkânları bu yolu sürdürmeleri gerekir. Dedeler olmazsa yolumuz kaybolup gidiyor. Bunu ne yapıp ne edip çözmemiz gerekir. Bizim için en önemli olaylardan bir tanesi dede sorunu biri de cenaze sorunu. Bunları mutlaka aşmalıyız.
Tüm canlarımızın, bu yola gönül vermişlerin, derneklerine, yollarına, dedelerine sahip çıkmalarını ve yıllardan beri bu kurumları ayakta tutan dedelerimize saygı göstermemiz gerekir. Dedelerin de kendilerini dede olarak yetiştirip onlara bir şeyler vermeli. Eğer bir yerde bir şey verilmiyorsa ve kişi bir şey alamıyorsa orada hiçbir şey yürümez. Onun için de ağacımız ilk önce kendisi meyve vermeli, meyve verecek dedelerimiz olacak ve biz de bu meyveleri canlar olarak bilgi olarak toplayacağız.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.