PİRHA – Dersim İnşa Kongresi, Hakka yürüyen Sılo Qız için açıklama yaptı. Açıklamada, “Dersim’in tarihsel belleğinden bir ulu çınar göçtü, dilsiz acılarımızın dili olan en önemli sesi sustu” denildi.
Geçtiğimiz gün 104 yaşında Hakka uğurlanan Dersim Halk Ozanı Sılo Qız için Dersim İnşa Konresi açıklama yaptı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“DİLSİZ ACILARIMIZIN DİLİ OLAN SES SUSTU”
“Dersim’in tarihsel belleğinden bir ulu çınar göçtü, dilsiz acılarımızın dili olan en önemli sesi sustu. Acılı tarihimizin son yüzyılda her zerresine tanıklık etmiş, tanıklığını, yüreklere derinden nakşolan ağıt ve klamlarıyla söze dökmüş halkımızın Ape Sıleman‘ı, namı diğer Sılo Qız, büyük bir mirası arkasında bırakarak, Hakk’a yürüdü ve dün yapılan cenaze erkânıyla uğurlandı. Kaybımız büyük, acımız derindir. Öncelikle halkımız olmak üzere, Sey Qaji’den başlayarak Hakk’a yürümüş cümle ozanlarımızın mirasını omuzlayan ozan ve sanatçılarımıza baş sağlığı diliyoruz.”
“TARİHSEL BELLEK OLUŞTURDULAR”
Dersim toplumu sistematik olarak yaşadığı katliam ve soykırımlara rağmen sözlü kültürünü geliştirerek, bellek üzerinden kuşaktan kuşağa taşımış ve bu güne kadar önemli oranda ayakta kalabilmiştir.
Bu anlamda yazılı kültürü gelişmemiş toplumlarda olduğu gibi Dersim toplumsal belleğinde ozan, dengbej ve şakırtlar küçümsenemez bir rol oynamıştır.
Gerek kadın, gerek erkek ozanlar olsun toplumsal acılara tanıklık ederlerken, klam ve ağıtlarla söze dökerek sağlam bir tarihsel bellek oluşturdular. Acıyı, direnişi, kahramanlığı, bahtsızlığı dile getirerek zamanın tanıklığına dönüştürdüler.
Yine, özellikle uygulanan sistematik dil kırım politikaları sonucunda, Dersim’de ağırlıkla konuşulan Kırmancki neredeyse gündelik yaşamdan hepten çekilme aşamasına geldi. Ape Sıleman ve öncesinde Hakk’a yürüyen ozanlarımız bu kırıma karşı tavizsiz davranarak, aldıkları her nefeste kılamlarıyla güçlü bir karşı koyuş sergilediler. Dilimizin hala kılamlar yoluyla, güçlü bir şekilde yaşıyor olmasını, onlara borçluyuz.”
“UNUTMAYACAĞIZ, MİRASINA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
“Ape Sılemanların ardılı orta ve genç kuşaktan ozanlarımızın, sanatçılarımızın şu günlerde AKP/MHP faşist blokunun hedefi haline gelmeleri nedensiz değildir. Yılmaz Çelik ve Şenol Akdağ tutuklanmış. Ferhat Tunç, hakkında açılan davalar nedeniyle sürgünde yaşamak zorunda bırakılmış; Onur Yanardağ ile başlayıp, Ardından Mikail Aslan hakkında davalar açılmıştır. Çayan Demirel çektiği belgeselden dolayı ceza almış, Kazım Öz hakkında soruşturma açılmıştır.
Yapılmak istenen çok açıktır: Tarihsel belleğin taşıyıcı dinamiklerini kırmak, sanatçıları, sanatlarını icra edemez duruma getirerek bellek kırım politikalarını sonuca ulaştırmaktır. Bizim gibi toplumlarda bellek geçmişle bugün arasındaki bağı kurarak, toplumsal sürekliliği sağlayan can damarıdır; ortak kimliğin harcıdır.
Bu damarların kesilmesine, birleştirici harcın işlemez duruma gelmesine izin vermeyeceğiz.
Ape Sıleman Hakk’a yürürken, bizlere olan vasiyetini de bu kapsamda anladığımızı belirtmek istiyoruz.
Ape Sıleman’ın yokluğu, tarihsel hafızamızda büyük bir kayıptır. Unutmayacağız, mirasına sahip çıkacağız.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.