PİRHA- Antepli Alevi gençler, inançları konusunda yaşadıkları zorlukları ve baskıları PİRHA’ya anlattı.
Antep’te mikrofon uzattığımız Alevi gençlerden “Hiçbir baskıya maruz kalmadım” diyen de oldu, “Alevi olduğumuz için evimizi işaretlediler” diyen de. Ancak tüm gençlerin ortak kaygısı Alevi kültürü üzerindeki asimilasyon; ortak talebi ise Alevilerin yola sahip çıkması.
“ALEVİ OLDUĞUMUZ İÇİN EVİMİZİ İŞARETLEDİLER”
Lise öğrencisi Nur Yıldırım ise zakirlik yaptığını, inancını hiç bir zaman saklamadığını ancak komşularından baskı gördüklerini aktarıyor.
“18 yaşında lise öğrencisiyim. Gaziantep Oğuzeli Doğanpınar köyündeniz. Ben bir Alevi olarak inancımı hiçbir zaman saklamam. Komşularımızdan baskı oluyordu. Alevi olduğumuz için evimizi işaretlediler. Ama benim inancıma biri tepki gösterse bile ben karşılık vermem, inancımdan bahsederek onlarla konuşabilirim. Saz çalıp zakirlik yapıyorum, semazenim, aynı zamanda cemlerde dedeye eşlik ediyorum bazen. Bu yolu devam ettirmek gençlerin elinde. Biz gençler olmazsak yol devam etmeyecek. Çünkü büyüklerimiz yolu bize emanet etmişler . İnsanlarımız cemevine herhangi bir saldırı korkularından dolayı gelmiyorlar. Ve tüm canlarımızın korkularını yenip inanç yerlerine gelmelerini talep ediyorum. Yolumuzdan kopmamalarını istiyorum. Yol bizim yolumuzdur. Ailelerin çocuklarını rahatça cemevlerine göndermelerini istiyoruz.”
“EN ÇOK RAMAZAN AYINDA ZORLUK YAŞIYORUM”
Gaziantep Çepniler Derneği Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Tarın da, Çepni köylerinde cem yaptıklarını, en çok Ramazan ayında zorluk yaşadığını söylüyor.
“16 Çepni köyünde cemevi yaptık. 40 günde bir Çepni köylerinde cem yapıyoruz. Çepni köylerine fidan dikme projelerimiz var. Gençlerimize inanç kültürünü öğretmek için çabalıyoruz. Cemevlerine şu dönemde rahatlıkla gidip geliyoruz. Alevi olduğum için en çok Ramazan ayında zorluk yaşıyordum. Cemevleri saldırılarına karşı içimde bir korku oluşmuştu. Son zamanlarda bu korku aşılmıştı. Artık rahatlıkta gidip geliyoruz. Asimilasyon politikalarından gençlerimizin ve pirlerimizin uzak durmalarını istiyoruz. Bu yolu Alevi kültürünü gençlere layığıyla anlatıp ve öğretmelerini istiyoruz.”
“SÜREKLİ BİR BASKI HİSSEDİYORUZ”
Gaziantep Çepniler Derneği semah hocası Zafer Çelik ise, komşularının gönderdikleri yemeği yemediğini, Ramazan ayında dinsizlikle suçlandığını ifade ediyor.
“26 yaşında üniversite mezunuyum. 12 yaşından beri Alevi kültürünün içindeyim ve semahçıyım. Oğuzların Çepni Boyu’ndan gelmekteyiz. Musai Kazım Ocağı’na bağlıyız onun talipleriyiz. ‘Alevilerin yemeği yenmez’ diyerek gönderdiğimiz yemeklerin komşular tarafından gönderildiğini yaşadım. Arkadaşlarım arasında özellikle Ramazan ayında oruç tutup namaz kılmadığım için dinsizlikle suçlanıp dışlandım. Şu dönemde inancımı rahatça yaşıyorum ama üzerimizde sürekli bir baskı hissediyoruz. Gelecekte bu şekilde rahat ibadet edebilme durumumuzun olacağı hakkında şüphelerim var. Tüm canlarımızın ve özellikle gençlerimizin birlikte hareket edip Alevi kültürünü gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarılmasını istiyoruz.”
“GENÇLERİMİZ YOLA SAHİP ÇIKMALI”
Alevi Kültür Dernekleri Gaziantep Şubesi Gençlik Kolları Başkanı Ali Haydar Kaygusuz Alevi olduğu için şanslı olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti:
Kaygusuz Abdal Ocağı’ndanım. Alevi olduğum için hep şanslıyım. Arkadaşlarım arasında hep sevildim. Yaşadığım yerde toplum baskısı yoktu. İnancımı rahat yaşıyorum cemevlerine rahatça gidip geliyorum. Hiçbir baskıya maruz kalmadım, tam tersi Alevi olduğum için bir çok yerde seçildim gerekse okulda gerekse arkadaş ortamlarında. Hatta bu sayede iş sahibi oldum. Tabii ki dedelerimiz ve gençlerimizle birlikte olmayı isteriz ama “yol bir sürek bin bir” meselesinden dolayı tam birleşmenin sağlanmadığını düşünüyorum. Çünkü tüm pirlerin ayrı bir düşüncesi vardır taliplerine onu yansıtırlar. Bu sayede talipler arasında muhabbetten anlaşılma yaşanmaz ve birleşime kabul edilmez. Gençlerimizin yollarına sahip çıkmalarını istiyoruz.
Hüseyin ERDEM/ANTEP
Yoruma kapalı.