PİRHA- İstanbul’da Okmeydanı’nda bir yakınının cenazesine katılmak için gittiği cemevi avlusunda polisin kurşunuyla öldürülen Uğur Kurt’un annesi Gülnaz Kurt, PİRHA’ya konuştu. Anne Kurt, sanık polisin hiçbir ceza almadan yüzlerine gülerek gittiğini söyledi. Kurt, “Fail hiçbir ceza almadı ki, acımız o denli büyük olmasına rağmen fail avukatıyla elini kolunu sallayarak, yüzümüze gülüp gittiler. Benim oğlumun değeri 12 bin lira mıydı?” diye sordu.
Uğur Kurt, 22 Mayıs 2014’te cenaze için bulunduğu Okmeydanı Cemevinin bahçesindeyken üzerine açılan ateş sonucu başından vurularak hayatını kaybetti. Kurt, katledilişinin 7. yılında Okmeydanı Cemevinde anılacak.
PİRHA‘ya konuşan Anne Gülnaz Kurt oğlu Uğur Kurt’un ölümüne yol açan polisin aldığı hapis cezasının 12 bin TL para cezasına çevrilmesine isyan ediyor. Kurt, sanık polis ve avukatının mahkeme çıkışı yüzlerine gülerek gittiklerini hatırlattı.
Gülnaz Kurt oğlunun ölümüyle birlikte eşi ve kendisinin de öldüğünü kastederek, yaşamın kendileri için dayanılmaz bir hal aldığına vurguda bulundu.
Kurt, ayrıca dönemin başbakanı olan Erdoğan’ın, oğulları Uğur Kurt’un öldürülmesine yol açan olayın aydınlatılması için kendilerine verdiği sözün tutulmadığına da dikkat çekti.
“ÇOCUĞUMU YOK YERE ÖLDÜRDÜLER”
Acılı hali ile oğlu Uğur Kurt’u anlatan Gülnaz Kurt, “Benim oğlum çok iyi, hiç kimsenin hiçbir şeyine karışmazdı. Benim çocuğum içeri girerken kimseye selam vermeden geçmezdi. Kendi ailesiyle, çocuğuyla ilgilenen, iş dışında evden çıkmayan bir insandı. Benim çocuğumu yok yere öldürdüler. Çocuğumun günahı neydi?” dedi.
“ONLAR, YASTIĞA BAŞLARINI RAHAT KOYUYORLAR MI?”
Oğlundan geriye bir buçuk yaşındaki oğlu ve 19 yaşındaki eşinin kaldığını sözlerine ekleyen anne Gülnaz Kurt, “Yazık günah değil miydi? O polisin babası kafasını yastığa koyabiliyor mu? Çok mu rahat uyuyorlar? Nasıl koyuyorlar başını yastığa? Benim gecem gündüzüm belli değil, ben uyuyamıyorum, yatamıyorum, kanser hastasıyım, eşim öldü. Onun acısı hepimizi bitirdi. Hepimizi mahvettiler onlar nasıl yaşıyorlar?” diye sordu.
“OĞLUNUN KANI YERDE KALMAYACAK DİYENLER NEREDE?”
Anne Gülnaz Kurt, dönemin başbakanı olan Erdoğan’ın, oğulları Uğur Kurt’un öldürülmesine yol açan olayın aydınlatılması için kendilerine verdiği sözü hatırlatarak sözlerin tutulmadığını söyledi.
Kurt, “Bize sahip çıkan kimse yok, oğlumun kanını yerde bıraktılar ben buna cevap istiyorum. O zamanın başbakanı, şimdinin ise cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Ben senin arkandayım, kanı yerde kalmayacak’ diyordu. Şimdi niye bir şey söylemiyor? Benim çocuğumu kaybettirdiler. Ben şu an torunuma bir cevap bulup söyleyemiyorum” diyerek isyan etti.
“BENİM ÇOCUĞUMUN DEĞERİ 12 BİN LİRA MIYDI?
Fail polisin dava süreci boyunca tutuksuz yargılanmasının kendilerini çok derinden etkilediğini söyleyen anne Gülnaz Kurt, “Fail hiçbir ceza almadı ki, acımızın o denli büyük olmasına rağmen fail avukatıyla elini kolunu sallayarak, yüzümüze gülüp gittiler diyerek bizi öldüren durum da bu oldu” dedi.
Kurt, oğlunu öldüren sanık polise 12 bin 100 TL adli para cezası verilmesinin kendilerinde derin yaralar açtığına vurguda bulunarak, “Benim oğlumun değeri 12 bin lira mıydı? Bana çocuğumu geri verseler ben dünyaları veririm. Benim polisim vursun, benim polisim öldürsün sonra da ödüllendir ve ortalığa salın. Cumhurbaşkanı duysun. Kendisi çocuklarıyla geziyor. Bir de televizyonlara çıkıp helallik istiyor, ben sana hakkımı neden helal edeyim?” ifadelerini kullandı.
“AVUKATIN SAATİ BENİM OĞLUMDAN DEĞERLİYMİŞ”
Anne Gülnaz Kurt oğlunu vuran polis memurunun avukatı Tolga Yurdakul’un saatinin kordonunu kopardığı iddiasıyla kendisine dava açıldığını dile getirerek, “Demek onun saati benim oğlumdan değerliymiş” diye konuştu.
“ÇOCUĞUMUN KANI YERDE KALMASIN”
“Herkese çağrım şu çocuğumun kanı yerde kalmasın” diyen anne Gülnaz Kurt, “Bize söz verenler, bana arkandayım, yanındayım, gereken ne ise yapacağız diyenler nerede? Bir de gelmiş helallik istiyor. Sen bana ne yaptın ki ben sana helallik vereyim? Oğlumun katilini ödüllendirdin ve geziyor. Benim çocuğum nerede? Ben oğlumun kanının yerde kalmasından başka hiçbir şey istemiyorum” diyerek adalet çağrısında bulundu.
NE OLMUŞTU?
İstanbul’da Uğur Kurt, 7 yıl önce bugün bir yakınının cenazesine katılmak için gittiği Okmeydanı Cemevi avlusunda polis kurşunuyla katledildi. Uğur’u katleden polis hakkında olası kasıtla öldürme suçundan iddianame düzenlenerek dava açıldı. Yargılama sonrası savcı 20 ila 25 yıl arası hapis dedi ancak bütün bunlara rağmen Uğur’u katleden polis 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı ve bu ceza paraya çevrildi. Yani cemevi avlusunda bir canı katletmenin bedeli 12 bin lira olarak belirlendi. Babası ve annesi tek oğullarının katledilmesine dayanamadı ve ikisi de üzüntüden kansere yakalandı. Babası Kemal Kurt geçen yıl kansere yenik düştü ama anne tüm acılarıyla yaşamaya devam ediyor.
Pınar AKYÜZ -Ersin ÖZGÜL / PİRHA
Yoruma kapalı.