PİRHA- Pandemi sürecinde gelirleri düşen kesimlerden birisi de minibüsçüler oldu. Günde 50 veya 100 lira kazandıklarını ifade eden Ankara’daki minibüs işletmecileri, “Herkes eli kolu bağlı bekliyor. Kara kara borçlarımızı nasıl öderiz diye düşünmekteyiz” dediler.
Pandemiyle birlikte gelen ekonomik kriz minibüsçülerin de belini büktü. Kızılay-Çankaya ulaşımını sağlayan minibüsçüler, salgın öncesi iş yoğunluğundan dertliyken şimdi tam tersi bir süreç yaşadıklarını anlattılar.
Gezi eylemleri ya da 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde dahi bu denli ekonomik sıkıntı yaşamadıklarını anlatan minibüsçüler, Kızılay’da yer alan 226 dolmuştan en az 18’inin hacizli olduğunu söyledi.
33 Yaşındaki Mustafa Coşkun Kaya, “Günde sadece 50 ile 100 lira arasında para kazanıyoruz” diyerek o kazancın da masraflara harcandığını anlattı. Yöneticilerden acil destek beklediklerini söyleyen Kaya, “Az da olsa bize mazot yardımı yapılırsa biz bu süreci atlatabiliriz. Bir de trafik cezaları konusunda daha ılımlı olunmalı. Ayakta bir kişi de olsa ceza yazıyorlar” dedi.
“NEDEN BELEDİYE OTOBÜSLERİ TIKA BASA DOLU?”
Metro ve belediye otobüslerinin tam kapasite çalıştıklarına işaret eden minibüsçüler, “Bizler ayakta tek bir yolcu alsak dahi ceza yiyoruz. Neden?” diye de sordu.
Mustafa Coşkun Kaya, “İtiraz etmek istedim ama ceza yazan polis memuru ‘devletten büyük müsün?’ dedi. Ondan sonra elimiz kolumuz bağlandı” diyerek başından geçenleri şu sözlerle anlattı:
“Belediye otobüslerine her şey serbest ama dolmuşta ayakta bir müşteri aldığın zaman 900 TL ceza yazıyorlar. 1 müşteri aldım fakat oturmak istemedi. ‘Oturun, ceza yazıyorlar’ dedim yine de oturmadı. Polis durdurunca ‘bakın yer var fakat müşteri beni dinlemedi, oturmadı’ desem de 900 TL ceza yazdılar.”
“HERKES ELİ KOLU BAĞLI BEKLİYOR”
Ekonomik olarak minibüsçülerin tükendiğini ifade eden Kaya, vergi borçlarını dahi ödeyemez hale geldiğini aktardı. “Herkes eli kolu bağlı bekliyor” diyen Mustafa Coşkun Kaya’nın aktarımları şöyle:
“Ayda 2500 lira kredim var. Ancak ödeyemiyorum. Her ay faize biniyor. Bir de bize ‘Aralık 10’dan itibaren ödemeye başlayacaksınız’ diyorlar. En sonunda çıkıp AVM’nin üzerinden kendimi aşağı atacağım ne yapayım.”
“GELİR YOK ANCAK GİDER ÇOK”
Minibüs şoförü Çetin Şahin ise “Halk tabiriyle; bittik okeye dönüyoruz. Yılbaşına kadar da okey atarız” diyerek yaşadığı ekonomik daralmayı şöyle anlattı:
“Birikmiş paramız vardı, onu da yedik ve bitti. Şimdi 35 milyon TL borca girdik. Nasip olursa ödeyeceğiz. Yetkililer, bu durumu, mağduriyetimizi bizden daha çok biliyorlar. Çünkü sürekli geziyorlar. Sabah 1 kişiyle Oran’dan Kızılay’a geldim. Gidiş geliş 40 lira mazot yaktı. Bir kişiden aldığım ücret 3,50 TL. Günlük çay param dahi değil. Minibüsçülerin alayı mağdur. Hiç kimse 1 lira borç dahi ödeyemiyor. Alacaklı parasını istiyor, borçlu ‘ne verebilirim ki’ diyor ve burada kavga yapılıyor. Şükür dahi edemiyorum. Olmayan neye şükredeceğim. Bu arabanın kasko, sigorta ve muayenesini mecbur yaptıracaksın. Şu an gelirimiz yok fakat gider çok.
“ARAÇLARIMIZA LASTİK DAHİ ALAMIYORUZ”
Minibüsçü İbrahim Gökdemir de işsizlikten dert yakınan bir diğer isim oldu. “Daha önce kazandıklarımızı yemeye devam ediyoruz” diyen Gökdemir, “Şu anda yolcu olmadığı için araçlarımız yatıyor. Az kişiyle boş gelip boş gidiyoruz. Taşıma esnafı olarak, devletimizden mazot desteği altında bize yardım etmelerini bekliyoruz. Şu anda kazancımız evimizi geçindirmeye zor yetiyor. Lastik alamıyoruz, araçlarımıza bakımı zor yaptırabiliyoruz.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.