PİRHA- Ankara’da bulunan hukuk örgütleri, Ankara Barosu yönetimi tarafından ‘Adliyeler arası servis hizmetinin durdurulduğu’ açıklamasına tepki göstererek, servislerin kaldırılmasının çözüm olmadığını vurguladı.
Ankara Barosu Yönetimi tarafından “Adliyeler arası servis hizmetinin durdurulduğu” açıklanmıştı.
Başta genç, işçi, stajyer avukatlar olmak üzere tüm avukatlar için bir zulme dönüşen parçalı adliye sorununun çözümüne küçük de olsa katkı sağlayan adliyeler arası servis uygulamasının kaldırılmasını kabul etmediklerini dile getiren avukatlar, Ankara Barosu önünde basın açıklaması yaptı.
Avukatlar, açıklamanın ardından servislerin geri getirilmesi için toplanan 50 dilekçeyi baroya verdi.
Adalet İçin Hukukçular, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi ve Toplumsal Hukuk imzasıyla yapılan ortak açıklama metnini ÇHD Ankara Şubesi avukatlarından Nilüfer Irmak Özkan okudu.
“BELEDİYE OTOBÜSÜNÜN NE SEFER SAATLERİ NE DE KAPASİTESİ YETERLİDİR”
Ankara’nın yıllardır çözülemeyen ve gerek avukatlar gerekse de vatandaşlar için bir zulme dönüşen parçalı adliye sorununun devam ettiğini anımsatarak sözlerine başlayan Irmak Özkan, şunları ifade etti:
“Birkaç hafta önce Ankara Barosu tarafından ‘adliyeler arası servis hizmetinin durdurulacağı’ duyurulmuştur. Gerekçe olarak ise akaryakıta gelen yüksek zamlar, araç kiralarındaki yüksek artışlar gösterilmiştir. Adliyeler arası baro servisleri, ağırlıklı olarak maddi güçlük yaşayan genç, işçi, stajyer avukatların kullandığı, Ankara’nın birçok sorun barındıran ulaşım sistemine ve tek adliye sorununa bir nebze çözüm olabilen bir alternatif iken, baro yönetimi tarafından avukatların elinden alınmıştır. Çözüm olarak sunulan EGO 143 numaralı hattın ne sefer saatleri ne de kapasitesi yeterlidir. Parçalı adliye sorununun esas sorumlusu her ne kadar mevcut Ankara Barosu yönetimi olmasa da, çözüm konusunda asıl sorumlulardandır. Bu sorunun çözümü için seçim dönemlerinin haricinde de yürütülecek samimi ve özverili bir mücadeleyi, çabayı tüm meslektaşlarımız barodan beklemektedir.
“EKONOMİK KRİZ KOŞULLARININ PEK ÇOK KURUMU DA ETKİLEDİĞİNİN FARKINDAYIZ”
Hâlihazırda adliye servislerinin kaldırılması, sorunun daha can yakıcı hale gelmesine sebep olmaktadır. Ankara Barosu yönetiminin; göreve geldiği dönemdeki bir diğer icraatı ise baro aidatlarının 1.806 TL gibi fahiş bir miktar olarak açıklanması olmuştur. Türlü vergiler, masraflar, güvencesizlik ve ekonomik kriz ile mücadele ederek mesleğini icra etmeye çalışan avukatların çoğu talep edilen aidat miktarını ödeyebilecek durumda değildir. Dolayısıyla Ankara Barosu’nun mali güçlükten kurtulma yöntemlerinin uzun vadede bir faydası olmayacağı ortadadır. Son yıllarda ağır bir şekilde hissettiğimiz ve giderek artan ekonomik kriz koşullarının halkın yaşadığı zorluklar ile birlikte pek çok kurumu da etkilediğinin farkındayız. Ancak bir meslek örgütünün, yaşadığı mali güçlüğün yükünü kolay yoldan üyelerinin omzuna yüklemek yerine, sorunların çok yönlü çözümlerine ilişkin üyeleri ile birlikte hareket etmesi gerektiği kanaatindeyiz. Adliyeler arası baro servislerinin kaldırılmasını bir çözüm olarak kabul etmiyoruz.
“SERVİSLERİN KALDIRILMASI ÇÖZÜM DEĞİLDİR”
Ankara Barosunu, uzun yıllardır aynı seçim grubunun yönettiği bir gerçektir. Şayet baronun borç yükü mevcut yönetimin çeşitli mecralarda dillendirdiği gibi önceki yönetim döneminden kalma ise, mevcut yönetim neden böylesi bir borç yükünü bıraktığını iddia ettiği önceki yönetimi genel kurulda ibra etmiştir? Ve neden bu borç yükünün hangi harcamalardan kaynaklandığını açıklamamaktadır? Tüm bu tespit ve sorular ortadayken, halihazırda avukatlara sunulan tek hizmet olan servisleri kaldıran Baro yönetiminin mali kaynakların nereye harcandığını açıklıkla ortaya koyması gerekmektedir. Servis ücretlerini karşılayacak gelir kaynağı araştırmasına, alternatifleri tabanla birlikte değerlendirmeye gerek dahi görmeyen, kolay yolu seçen yönetim tek adliye yapılmasına dair etkin mücadelede de bulunmamaktadır. Baronun, kaynakların tüketilmesinin külfetini, enflasyon karşısında ezilen, mesleği sürdürmekte zorlanan, intihara sürüklenen özellikle genç avukatlara yüklemesini kabul etmiyoruz. Bu çerçevede tüm meslektaşlarımızı yönetimin bu kararını kabul etmediğimizi ifade eden ve servislerin tekrar aktif hale getirilmesi talebini içerir dilekçelerimizi toplu olarak vermeye davet ediyoruz.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.