PİRHA – Ankara’da yüzlerce kadın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle bir araya geldi. Kadınlar, “8 Mart kadınların alanlarda itirazlarını yükselttiği, isyanın ve mücadelenin günüdür. Geçmişten bugüne, birbirimize güç vermeye, ilham olmaya devam ediyoruz! Sokakta, evde, iş yerinde, bulunduğumuz her yerde ve mücadele ediyoruz!” dedi.
Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla; demokratik kitle örgütleri, siyasi parti temsilcileri, kadın örgütleri ve çok sayıda kadın bir araya geldi. Kolej Meydanı’nda buluşan kadınlar, Güvenpark’ta basın açıklaması yapmak istedi, kadınların yürüyüşüne polis barikatlar ile engel oldu. Yaşanan arbedenin ardından kadınlar basın açıklamasını yürüyüş esnasında yaptılar. Aynı zamanda polislerin LGBTİ+ bayraklarını indirmek istediği bilgisine ulaşıldı.
Eyleme katılan Barış Anneleri ise artık barış istediklerini dile getirdi.
Ankara Kadın Platformu adına metni, Buse Üçer ve Nebahat Çalpan okudu. Aynı zamanda Nebahat Çalpan basın metninin Kürtçesini de okudu.
“8 MART RUHUYLA BİR ARADAYIZ”
8 Mart’ın, kadınların emek, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin en önemli sembollerinden birisi olduğu belirtilirken “ Bu mücadele; ataerkil sistemin yanı sıra, kapitalist sistem, sömürgecilik, ırkçılık, milliyetçilik, LGBTİ+ düşmanlığına karşı mücadelenin tarihidir. 8 Mart kadınların alanlarda itirazlarını yükselttiği, isyanın ve mücadelenin günüdür. Geçmişten bugüne, birbirimize güç vermeye, ilham olmaya devam ediyoruz! Sokakta, evde, iş yerinde, bulunduğumuz her yerde ve mücadele ediyoruz! Hakkımız olanı almak için, direnişimizi sürdürmek için, 8 Mart ruhuyla bir aradayız” denildi.
“KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARA KARŞI SESSİZ KALMAYACAĞIZ”
“AKP İktidarı 2002 yılından itibaren kadın düşmanı politikaları ile kadınların kazanımlara saldırıyor” denilen açıklamada şunlar eklendi:
Kadını birey olarak görmeyen, aile içine hapsetmeye çalışan cinsiyetçi politikalarıyla, kadını kamusal alandan uzaklaştırmaya çalışıyor. Patriyarka ve sağlamcılık el ele vererek engelli kadınları yok sayıyor, şiddete karşı korunmasız bırakıyor, eve hapsediyor. 2025 yılını ‘Aile Yılı’ olarak ilan etmesi ile bu politikalar katmerlendi. AKP’nin ‘Aile Yılı’, kutsallaştırılmış aile söylemi; kadınları geleneksel aile yapısı içinde ev içi rollerle sınırlandırmayı ve sosyal devletin yapması gereken bakım ve yeniden üretim emeğini kadınların omuzlarına yüklemeyi hedefliyor. Varolan yasakları daha da arttırarak LGBTİ+ düşmanlığını derinleştiriyor ve nefret söylemlerine zemin hazırlanıyor. Bizler; ‘aile’ denilerek içerisine hapsedildiğimiz tüm uygulamalara karşı tekrar haykırıyoruz ‘Aile Değil Kadınız! İsyandayız!’
Kadınların kendi yaşamları üzerinde karar verme hakları gasp edilirken ekonomik ve sosyal yükleri de artıyor. İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek, 6284’ü hedef alarak kadınların yaşamlarını riske atan, cezasızlık politikaları ile failleri güçlendiren, kadına yönelik şiddet ve katliamları meşrulaştıran kadın düşmanı politikalara karşı sessiz kalmayacağız.”
“MADIMAK ANNELERİNİN MÜCADELESİ MÜCADELEMİZDİR”
Sivas Madımak’ta 33 canı katleden katillerin serbest bırakıldığının hatırlatıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İktidarın tüm adaletsizliklerine, düşmanca politikalarına karşı bir aradayız. Madımak annelerinin mücadelesi mücadelemizdir. Sivas’ı unutturmadık, unutturmayacağız. Yaşamlarımıza saldıran gericilik karşısında eşitlik ve özgürlük mücadelesini yükseltelim. Yaşamımızın her alanı gerici uygulamalarla kuşatılmış durumda. Çocukların geleceği tarikat ve cemaatlere iktidar tarafından teslim edilmeye çalışıyor. Fakat biliyoruz ki bu karanlığı kadınların isyan ateşi aydınlatacak! Yaşama dair her şeyi metalaştıran sistemin yarattığı ekonomik krizin faturasını kadınlara kesemezsiniz demek için buradayız!”
“EŞ BAŞKANLIĞA YÖNELİK SALDIRILARA KARŞI BİR ARADAYIZ”
Kadınlar, “Kadın iradesini gasp ederek eş başkanlık ve eşit temsiliyet ilkesini hedef alan kayyımlara karşı irademizi en güçlü şekilde ortaya koyacağız” diyerek, “Eş başkanlığa yönelik saldırılara karşı bir aradayız. Eşit temsiliyet ilkesi etrafında kenetleniyoruz. AKP iktidarının kadın düşmanı tüm politikaları karşısında direnmeye devam edeceğiz” dedi.
“SURİYE’DE ALEVİ KADINLARIN ÜZERİNDEKİ KATLİAM POLİTİKALARI HALA DEVAM ETMEKTE”
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Afganistan’da kadınların odalarında pencere bulunmasın diyen Taliban Rejimi, İran’da Kürt kadınlarına idam cezası veren faşist Molla Rejimi ve Suriye’de rejimin çökmesi ile yönetime gelen HTŞ güçlerinin kadınların haklarını ve kazanımlarını yok sayan düzenlemeler yapmak istemesi bunun göstergesidir.
Bunun bir örneği de yakın tarihte Humus kentinde sırf Alevi inancından ötürü Rasha Al-ali’nin işkenceyle katledilmesidir. Suriye’de Alevi kadınların üzerindeki baskı ve katliam politikaları hala devam etmektedir. Türkiye’de siyasi iktidarın 23 yıldır kadınların haklarına ve kazanımlarına yönelik saldırıları bu savaş siyasetinden bağımsız değil. Barışın öncüleri barış annelerine, direnişini sürdüren cumartesi annelerine selam olsun. Rojava Kadın Devrimi’ne selam olsun! Rojava Kadın Devrimi’nden aldığımız ilhamla 8 Mart’a alanlardayız.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.