PİRHA- Ankara Çubuk’ta Şeyma Yıldız’ın babası tarafından katledilmesine ilişkin açıklama yapan İHD Ankara Şubesi, “Sevgi bir mülkiyet biçimi olamaz. Çok sevmek öldürme gerekçesi olamaz, öldüren sevgi istemiyoruz” ifadesini kullandı.
Haberin videosu
İHD Ankara Şubesi, Ankara’nın Çubuk ilçesinde babası tarafından katledilen Şeyma Yıldız için dernek binasında basın toplantısı yaptı. İHD Ankara Şube Çocuk ve Kadın Hakları Komisyonu adına basın metnini aktivist Sevinç Koçak okudu.
“SEVGİ BİR MÜKLİYET BİÇİMİ OLAMAZ”
Sevinç Koçak, Şeyma ile birlikte, 2020’nin ilk günlerinde, 27 kadın ve 2 kız çocuğu katledildiğine belirtti.
Koçak, “Kadınlar ve kız çocukları; babaları, oğulları, ağabeyleri, kardeşleri, kocaları, eski kocaları, sevgilileri, reddettikleri ya da hiç tanımadıkları erkekler tarafından katledilmeye devam ediyor” diyerek şunları belirtti:
“Şeyma’nın katledilmesinin ardından çıkan haberler ve ailesinin söylemleri, erkeklerin işlediği cinayetlerde karşımıza çıkan meşrulaştırma kalıplarının özeti niteliğinde. Şeyma’nın sevgilisinin olup olmadığı, babasının psikolojik rahatsızlıklarının olduğu, Şeyma’yı çok sevdiği anlatılıyor. Katillerin çoğu, öldürdükleri kadın ve çocukları çok sevdiğini söylüyor. Sevgi bir mülkiyet biçimi olamaz. Çok sevmek öldürme gerekçesi olamaz, öldüren sevgi istemiyoruz. Erkek şiddetini önlemekle yükümlü olan devletin kadın ve çocuk politikaları, bu şiddetin giderek artmasının nedenlerinin başında yer alıyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen cinsiyetçi söylem, iş bölümü ve politikalar ortadan kaldırılmadığı sürece, cinayetler artmaya devam edecektir.”
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ‘AMA’SIZ UYGULANMALIDIR”
Devletlerin sınırları içerisinde yaşayan herkesin güvenliğinin sağlanması ve yaşam hakkının korunmasından sorumlu olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, “6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi “ama”sız uygulanmalıdır. Türk Ceza Kanunu’ndaki “Haksız Tahrik” ve kadına karşı şiddet davalarında uygulanan “haksız tahrik indirimleri” ve “iyi hal indirimleri” kaldırılmalıdır. Milli Eğitim müfredatının, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen her türlü ders, konu, kitap ve görselden arındırılması için müfredat uzmanlardan oluşan bir komisyonun denetiminde gözden geçirilmelidir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yazılı ve görsel basın da üzerine düşeni yapmalıdır. Kadına yönelik şiddeti haberleştirirken etik değerlere uymalı, şiddet mağduru kadın ya da çocuğun şiddetin sorumlusu olduğu algısını yaratacak her türlü anlatım ve dilden uzak durmalıdır. Bütün yargı mensupları, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik toplumsal cinsiyet temelli şiddet vakalarında cezasızlığın önüne geçecek cesareti göstermelidir” ifadeleri yer aldı.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.