Alevi Haber Ajansi

Ankara Barosu: Hayvanların öldürülmemesi AYM’nin yürürlüğü durdurmasıyla mümkün-VİDEO

PİRHA- Ankara Barosu, AYM önünde basın açıklaması yaptı. Baro Başkanı Av. Mustafa Köroğlu, “Sokakta yaşayan hayvanlarının rehabilite edilmesini, kısırlaştırılmalarını ve sokaklarında sağlıklı bir şekilde yaşamalarını sağlayamayan devletin bir sosyal devlet olmadığı açıktır” dedi.

Hayvanları Koruma Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin ardından CHP, yasanın 17 maddesinden 16’sının iptalinin ve yürürlüğünün durdurulması için  AYM’ye başvurmuştu.

CHP’nin 15 Ağustos’taki başvurusu üzerine açılan iptal davasını, Genel Kurul gündemine aldı.

AYM’de başvuruda bir eksiklik saptanmazsa dava daha sonra belirlenecek bir günde esastan görüşülecek.

Ankara Barosu, “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle açılan davanın ilk incelemesi sebebiyle AYM’nin önünde basın açıklaması yaptı.

Açıklamayı, Ankara Barosu Başkanı Av. Mustafa Köroğlu okudu.

“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAYI VE SAVUNMAYI AMAÇLAMAKTAYIZ”

Mustafa Köroğlu, amicus curiae sıfatıyla sunmuş oldukları dilekçede hukuki görüşlerini bildirdiklerini belirterek şunları kaydetti:

“Bugün, Ankara Barosu Başkanlığı olarak, Anayasa Mahkemesi’ne mahkemenin dostu anlamına gelen amicus curiae sıfatıyla hukuki ve olgusal bilgileri içeren görüşlerimizi ve dayanak belgelerini sunduk. Bununla, AİHM İç Tüzüğü’nün 44/3a maddesinde uygulamasını bulan ve benzer içerikli 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi Kuruluş ve Yargılama Usulleri Kanunun 43. Maddesi ile Mahkeme İç Tüzüğünü’nün 70/1 maddesinin sunduğu imkan doğrultusunda, hukukun üstünlüğünü korumayı ve savunmayı amaçlamaktayız.

Hukukun üstünlüğünün korunması ve savunulması için faaliyet gösteren hayvan hakları merkezimizle birlikte, 5199 sayılı Kanun’un uygulanması, geliştirilmesi ve ihlal edilmemesi üzerine yıllardan beri sürdürdüğümüz hukuk mücadelesini, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5199 sayılı Kanun’da 7527 sayılı Kanun’la yapmış olduğu değişiklikler bakımından da sürdürmek gerekmiştir. Bu bağlamda, amicus curiae sıfatıyla sunmuş olduğumuz dilekçemizde;

Yasal değişikliğin;
• TBMM İç Tüzüğü’nün 91. Maddesine aykırı olması bağlamında şekil bakımından,
• Anayasa’nın 2. Maddesine, Hayvan Hakları Bağlamında Çevre Hukukuna, insan sağlığı ve kamu kaynaklarına zararı bakımından,
• Anayasa’nın 2., 17., 38., 56., 63., 90., 135. maddelerine aykırılığı bakımından
• Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa, Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri ile Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne aykırılığını bakımından,
• Rasyonel hukuk kurallarına ve bilimsel verilere aykırılığı bakımından hukuki görüşlerimizi bildirdik.”

“DEVLETİN BİR SOSYAL DEVLET OLMADIĞI AÇIKTIR”

Köroğlu “Anayasaya göre, sokağın ekosistemi, mülkiyetlerin yok etme gücüne karşı devlet koruması ve kontrolünde korumaya alınmıştır” diyerek, “Yaşadığımız coğrafyada insanın hayvanlarla ve özellikle de köpek ve kedilerle kurduğu ilişkinin tarihselliği bir yana, bu tarihsellikle şekillenen günümüz kentlerinin sokakta yaşayan hayvanlarıyla birlikte sokak ekosistemi kamusal düzeninin bir parçasıdır ve bu düzenin koruyucusu ve yaşatıcısı Anayasaya göre devlettir. Anayasanın 2. Maddesinden sonra, 5. Maddesindeki refah ve huzur toplumunu devletin sağlaması görevi, 17. Maddede belirtilen manevi varlık, 56. Maddede bunun ancak sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkıyla sağlanabileceği ve bunu korumanın da hem devletin hem vatandaşların görevi olduğu bütününde, anayasal/kamusal/toplumsal çevre-insan-hayvan ilişkisinin ancak tamamının korunması ve birlikte varolmalarının sağlanması dizgesinde mümkün olabileceğini ortaya koymaktadır. Bu yönüyle anayasamız ekosantrik perspektife henüz tam olarak ulaşamamış olmakla birlikte, antroposantrik düzlemde de olsa bu doğal bütünün birlikteliğini ve bütünü korumanın pozitif yükümünün devlette olduğunu ifade etmekte, hak ve ödevler mekanizmasını bu düzlemden kurmaktadır. Bu nedenle, sokakta yaşayan hayvanların rehabilite edilmesini, kısırlaştırılmalarını ve sokaklarında sağlıklı bir şekilde yaşamalarını sağlayamayan devletin bir sosyal devlet olmadığı açıktır” dedi.

“YASA ESAS YÖNÜNDEN ANAYASA’YA AYKIRIDIR”

Anayasa’ya açıkça aykırı olan ve iptali istenen hükmün iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüğünün de durdurulması gerektiği kanaatinde olduklarını belirten Köroğlu şunları ekledi:

“Yasanın niçin esas yönünden Anayasa’ya aykırı olduğunu tespit ettiğimiz neticeler meydana gelmiş ve yasa yürürlükte kaldığı her geçen gün, bu neticelerin meydana geleceği öngörülmektedir.
Yüzlerce hayvanın ölmesi ve eziyete maruz kalmasının önlenmesi ancak ve ancak Anayasa Mahkemesi’nin yürürlüğü durdurma kararı vermesi ile mümkün olacağından, Anayasa’ya açıkça aykırı olan ve iptali istenen hükmün iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüğünün de durdurulması gerektiği kanaatine vardığımızı saygıyla bildiririz.”

Açıklamanın ardından nöbet, şarkılar ve sloganlar eşliğinde devam ediyor.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak