PİRHA – DAD Ankara Şube, ‘Alevilikte yol-erkan ve kadın’ başlıklı panel düzenledi. DAD Eş Genel Başkanı Selda Güneş “Musa ve İsa’nın 10 emri ya da Hacı Bektaş’ın üç olarak belirlediği ama altında açıklayarak yine 12’ye ya da 10’a bağladığı bu emirler tüm Alevi ocaklarının temel esansıdır” dedi.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şube, ‘Alevilikte yol-erkan ve kadın’ başlığı ile yaptığı panelde 12 kavramının önemine dikkat çekildi.
DAD Eş Genel Başkanı Selda Güneş’in konuşmacı olduğu panelde ayrıca Dersim Aleviliğinin detayları hakkında da bilgi paylaşıldı. Güneş, “Derdimiz yeni bir Alevilik ortaya çıkarmak değil, sadece kemaleti yani mürşit-i kamil olmuş insanın o kemaletini bugünkü söz ve muhabbetle buraya taşıyabilmek” diyerek şunları söyledi:
“Dersim Aleviliği olarak tanımladığımız bu Alevilik içerisinde bu kemaleti göstermiş bazı ocaklar ve gruplar var. Bunlardan bir tanesi Ağuçan Ocağı. Hangi sürek olursa olsun 12’lik sistem, örneğin Musa’nın 12 kavmi vardı, İsa’nın 12 havarisi vardı, Muhammet-i gelenekte 12 imam kültü var. Aynı zamanda ‘Alevilikte de dört kitabın dördü de haktır bana’ diyen Alevilikte de 12 Hacı Bektaş Veli geleneğinde de kendisini 12 post olarak gösteriyor. Yine Dersim Kızılbaşlığında da kendisini gösteriyor. Bugün kaça çıktı bilmiyorum ama ben en son ocakları taradığım zaman 486 tane ocak vardı. Bu ister 12 kavim olsun, ister 12 havari olsun ister 12 imam olsun en temel on yasa var. Hacı Bektaş Veli bunu 3’e indirgemiştir. Eline, diline, beline hakim olma hali. Yani yalan söylemenin yasak olduğu, yani hırsızlığın yasak olduğu, yani zinanın yasak olduğu, yani bir başkasının canına ve malına kastın yasak olduğu, yani her bir varlığın kendi değerleriyle dahil olması gerektiğini, her bir canın sadece can olduğu için yaşam hakkının olduğunu savunan Musa’nın 10 emri, İsa’nın 10 emri ya da Hacı Bektaş’ın üç olarak belli ettiği ama altında açıklayarak yine 12’ye ya da 10’a bağladığı bu emirler tüm bu ocakların temel esansıdır. Dersim Kızılbaşlığı içinde değişen bir şey yok. İster Ağuçan, ister Baba Mahsur, ister Kureşan, ister Derviş Cemal Ocağı ya da Sarı Saltuk’lu olun bu emirlere uymak zorundasınız. Yasak olarak tanımladığımız şeyler bunların dışına çıkanlara da düşkün deniliyor.”
“YOL GÖSTEREN, YOLU ANLATAN NUR MAKAMI KADIN MAKAMIDIR”
“Mürşit makamı, nur makamıdır” diyen Güneş konuşmasının devamında şunları dile getirdi:
“Nur makamı, yolu anlatan, yolu yaymakla mükellef olan, yolun devamlılığını sağlayacak ana makamdır. O sebeple yolda halen birçoğunun bütün pirlerin, rayberlerin, cem erkanını yürütenlerin her bir tanesinin mürşidi kamillullahtır. Kemali olarak tanımladığı şey yolda kadın olarak kendisini gösterir. Kadın mürşidi kamililullah, yani nur makamının kendisi. Bu kadar iddialıyız neden? Çok basit. Meryem Ananın gösterdiği kerameti, hali pozitif bilimler olarak terste tanımlamalar getirilebilir ama şöyle bir coğrafya düşünün; Yahudi toplumunu çok iyi tanımak gerekiyor. Yahudi toplumunda 30 yaşına gelene kadar evlenmek zorundasınız. Yahudi toplumunda söylediğimiz bu emirler, inanılmaz derecede katı kurallar halinde. Yani kadın ve erkeğin uyması gereken katı kuralcı anlayışları var. Dolayısıyla ‘iffetli’ olarak tanımlanan Meryem Ananın, Ayşe Meryem’e dönüştürülme hali bu süreğin getirdiği yegâne şeylerden bir tanesi aslında. Nurdan döl alma halidir. Nur makamının gerçekleştiricisi Meryem anadır.
“ALEVİLER DÖRT KİTABIDA ESAS ALAN BİR İNANÇ SİSTEMİDİR”
“1 İsa’yı nurayi olarak tanımlayan, yer gök yok iken bir rahmanda nur idi, bir sureti Ali bir sureti Fatma idi. Yani daha evren gerçekleşmeden önce bir kadın ve bir erkeğin ismini de vererek Ana Fatma ve Ali olarak tanımlayan Ağuçan Ocağının kendisidir. O yüzden de nur makamı, nurun döl alma, gerçekleşme hali kadın bedendir. Mesela Ali’nin çocukları olduğu için Hasan ve Hüseyin değer görmezler. Ana Fatma’nın çocukları olduğu için değer görürler. İsa’nın babası da yoktur. Rap’tır onu dölleyen. ‘Bunlar kadın düşmanlarıdır. Kadına yer vermiyorlar’ diyerek eleştirdiğimiz sürekler var ya aslında oradan uzak bir yere geldikleri için bu haldedir. O yüzden pirlerimiz sadece bir kitabı esas alamıyorlar. Dört kitabı da esas alarak işte bu insanın neleri, nasıl hakikatinden uzak bir yere taşıyabilir halini biz Aleviler olarak hat belirlemiş ve buradan söz kurmaya ısrarcıyız.”
“ANA OLMASAYDI ALEVİLİKTE, MUSEVİLİKTE, İSEVİLİKTE OLMAZDI”
“Muhammet Mustafa’nın kendisinden bahsedelim. Mekke’de yaşıyorlar. Ana Hatice ile evliler. Sığındığı yer, etek Ana Hatice’nin eteğidir. Yani ‘ben şöyle bir şey yaşıyorum, bu doğru olabilir mi’ diye ondan teyit alır. İyi ki Ana Hatice varmış, yoksa İslami bir sürek yaşanmayacakmış. İyi ki Meryem Ana varmış, iyi ki Ana Sera varmış yoksa Musevilik olmayacakmış.
Eğer Bunların hepsi ve bir cümlesi bu kadar kötüyse Demek ki kadınlar bu dünyaya çok büyük kötülükler ediyor demektir ama Alevilik Bunu hiçbir zaman böylesine tanımlanamayan hattın adıdır aslında O yüzden erkenlarda, cemlerde ya da Erkan’ın bağlandığı toplumsal görgünün kuralların işleyip işlemediği işleme dinin sorulduğu kontrol edildiği ayini cem olarak tanımladığımız o erkanların her bir tanesi ne mürşit makamı her zaman kadının olmuştur peki ne oldu da biz bütün süreçlerde kadını bu kadar düşman düşmana dönüştürdük bu soruyu erkek canlıların kendisine sormalarını istiyoruz.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.