PİRHA – HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, Ali’siz Alevilik söylemlerine ilişkin yazı yayımladı. Hiçbir Alevi kurumunun Ali’siz Aleviliği öne sürmediğini belirten Kenanoğlu, “Aleviliğin ne olup ne olmadığı geleneksel cemlerimizde ve o cemlerde aşıklarımızın söylediği hak kelamlarında sırlıdır” ifadelerini kullandı.
Halkların Demokratik Partisi İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, son zamanlarda birçok yerde karşılaştığımız, yazılara ve söylemlere yansıyan ‘Ali’siz Alevilik’ söylemlerine ilişkin bir yazı kaleme aldı.
‘Ali’siz Alevilik söyleminden medet umanlar’ başlıklı yazıda Kenanoğlu, söylemlerin çıkış noktasının Faik Bulut’un yazmış olduğu ve ismi bu şekilde olan kitap olduğunu belirtti.
“KİMİ GRUPLAR ALİ’SİZ ALEVİLİK ÜZERİNDEN KENDİNİ VAR ETMEYE ÇALIŞIYOR”
Her yönüyle tartışmalı olan Faik Bulut’un kitabının Alevi dünyasında büyük gürültü koparttığını söyleyen Kenanoğlu, bu yılki Hacı Bektaş anma etkinliklerinde ise bunun yansımalarını şöyle aktardı:
“Bu yıl yapılan Hace Bektaş Veli anma etkinliklerinde üç gün boyunca Hacıbektaş ilçesinde yaşadıklarım, duyduklarım ve kimi grupların ev ev yaptıkları çalışmalar, dağıttıkları kitaplar bu konuya dikkat çekmeme neden oldu. Kimi grupların sadece Ali’siz Alevilik üzerinden kendilerini var etmeye çalıştıklarına tanık oldum.
Ali’siz Alevilik söylemini kullananların dertlerinin teolojik bir tartışma olmadığını da Hacıbektaş’ta yapılan kimi tartışmalarda gözlemledim. Çünkü birilerinin Ali’siz Alevilikten bahsetmesi ne cemlerimizden Şahı Merdan Ali’nin çıkartılmasına, ne de ibadetlerimizde, dualarımızda Şahı Merdan Ali’den vazgeçilmesine vesile olmamıştır, olmasına da imkan yoktur.”
“HİÇBİR ALEVİ KURUMU ALİ’SİZ ALEVİLİKTEN BAHSETMEZ”
‘Sahada yaşanan gerçek bu olduğuna göre birileri neden bu Ali’siz Alevilik kavramını kullanmaya devam ediyor?’ sorusuna vurgu yapan Kenanoğlu, “Öncelikle bu kavramı kaşıyanların ve bu kavramı bir slogan haline getirenler Ali’siz Aleviliği savunduğu iddia eden kişiler değil, tam tersine Aleviliğin ne kadar çok İslam olduğunu, İslam’ın özü olduğunu savunanlardır. Bugün hiçbir Alevi kurumu Ali’siz Alevilikten bahsetmez, Ali’siz cem yürütmez, ibadet etmez, bunu da savunmaz. Ancak sosyal medyada yani sanal dünyada bulunan kimi kişi ve gruplar bu söylemin savunuculuğunu yapmaktadır” diyerek eleştirisini dile getirdi.
“En son Hace Bektaş Veli Anma etkinlikleri esnasında bu konuda sohbet ettiğim kimi kişiler, Pir Sultan Abdal Derneği’nin, Avrupa Alevi kurumlarının cemlerinden Ali’yi çıkarttıklarını ve Ali’siz Aleviliği savunduklarını söylemişti” diyen Kenanoğlu, şunları belirtti:
“Gerçekte böyle bir şey olmadığına göre bu sahte propagandayı kim neden yaymaktadır? Bunu yayanlar, bu propagandayı slogan haline getirenler İslamcı Alevilerdir ve bu propagandaya sarılmalarının iki ana nedeni vardır.
- Bu yolla diğer Alevi kurumlarını ve topluluklarını kolaylıkla dışlayıp kendilerini meşru bir zemine oturtabilmektedirler. Bu yolla da toplumun içerisine kolay nüfuz edebilmektedirler.
- Ali’siz Aleviliği gerçek Alevi kurumlarına karşı bir marjinalleştirme aracı olarak gören AKP başta olmak üzere tüm sisteme yaranma aracı olarak, bu yolla yamanma ve destek alma aracı olarak görmektedirler. Ali’siz Aleviliği kullananlar iktidara karşı “Biz o Alevilerden değiliz, biz makul ve makbul Aleviyiz” söylemine sığınmakta ve bu yolla kendilerini iktidarın gözünde de kabul edilebilir Alevi olarak gösterme eğilimi yatmaktadır.”
“ALEVİLİĞİN NE OLUP OLMADIĞI GELENEKSEL CEMLERİMİZDE SIRLIDIR”
“Nitekim Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı ve tüm iktidar kanadının Alevilikle ilgili her söz söylediğinde mutlaka Aleviler arasında bir ayrıştırmayı öne koymayı ve bunu da Ali’siz Alevilik söylemini kullanarak yapmayı elden bırakmadıklarını görebilmekteyiz” ifadelerini kullanan Kenanoğlu, şunları kaydetti:
“İktidar ve aslında bir bütün olarak Türkiye Cumhuriyetinin Devlet aklı Aleviliğin İslam çerçevesinden ayrılmasını bir güvenlik ve bölünme gerekçesi olarak değerlendirmektedirler. Aleviliğin İslam dışı olduğunu savunanlara karşı en büyük tepkinin İslami kesimden değil, ulusalcı, kemalist ve ülkücü ya da AKP gibi iktidar kanadından gelmesi şaşırtıcı değildir.
Aleviliğin İslam dışı söyleminin en sadık saldırganlığını Perinçekgillerin üstlenmesi ve bunu dile getirenleri hedef gösteren tarzda yayınlar yapmaları da tesadüfi bir refleks değildir.
Aleviliğin ne olup ne olmadığı geleneksel cemlerimizde ve o cemlerde aşıklarımızın söylediği hak kelamlarında sırlıdır.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.