Alevi Haber Ajansi

Alişan Ağa’nın çok aşığı ağırlayan, cem tutulan 150 yıllık evi restore edilmeyi bekliyor-VİDEO

PİRHA-Üryan Hızır Ocağı’nın Sivas Şarkışka Alakilise’deki toplumsal hafızalarından olan ve Alişan Dede’nin yaşadığı yaklaşık 150  yaşındaki ev harap haline rağmen ayakta durmaya çalışıyor. Birçok aşığın uğradığı, cemlerin tutulduğu bu tarihsel mekanda duvarlar ve taşlar olmasa da, anılar ve erkanlar da hala canlılığını koruyor.

Sivas Şarkışla’ya bağlı Alakilise’deki tarihi evler ve duvarları halen ayakta kalmaya çalışıyor. 150 yıldan fazladır inşa edilen ve Üryan Hızır Ocağı’nın bilinen pirlerinden Alişan Ağa Dede’nin de yaşadığı ev, yıkılmayla yüz yüze kalmış durumda.

Sivas’ta bulunan Üryan Hızır Ocağı etrafındaki Alevilerin tarihsel ve inançsal mekanlarından bu evin odaları çok cem görmüş, muhabbet eylemiş. Aynı zamanda birçok Alevi aşığı da kendisine misafir eylemiş.

Yazar Rıza Aydın’ın çektiği görüntülerde, Alevi inancının tarihsel mekanlarından bu ev, şimdilerde ise kendisi ile biriktirdiği anılar ve erkanlar ile yok olma ile karşı karşıya. Bu tarihsel hafızayı geleceğe taşıyacak bir adım bekleniyor.

KONAĞI ALİŞAN AĞA’NIN BABASI MUSTAFA AĞA İNŞA EDİYOR

Üryan Hızır Ocağı’nın Sivas bölgesindeki devamı olan bu dede hanesinin yaklaşık 15o yıllık geçmişi bulunuyor. Üryan Hızır Ocağı’ndan Alişan Ağa’nın babası Mustafa Ağa tarafından bir Ermeni ustaya yaptırılan bu ev taş duvarları ve tavandaki ağaç işlemeler ile bölgede ilgi çekiyor. Konağın inşasında deyim yerindeyse tek bir çivi ve demir kullanılmamış.

Üryan Hızır Ocağı talipleri için artık bir ziyaret haline dönüşen bu evde ayrıca bölgede çokça sevilen ve sözü geçen Alişan Ağa Dede yaşamış. Bu inançsal ve tarihsel mekan bu döngü içerisinde nice cemler, erkanlar, düğünler, kurban tığlaması, hakikat sohbetleri görmüş. Köydeki yaşlıların neredeyse hepsinin bu evde bir anısı var.

AŞIK AGAHİ’NİN ‘SEHER VAKTİ ÇALDIM YARIN KAPISI’ TÜRKÜSÜ BU EVDEN ÇIKIYOR

Bölgede çokça tanınan Aşık Agahi’nin bu evde çokça nefesler söylendiği dilden dile yayılmış. Alakilise köyüne 2o kilometre uzaklıkta bulunan Kılıççı köyünde doğan Aşık Agahi’nin bu evle olan bağını Yazar Rıza Aydın şöyle anlatıyor:

“Mustafa Ağa’nın konağı 2 odalı ve başka evlerde var. Aslında küçük bir cemevi ve o odada cem yapılırdı. Bir rivayete göre Alişan Ağa’nın babası Mustafa Ağa bir cem muhabbetinde Agahi’nin de olmasını istemiş. Mustafa Ağa’nın eşi  kendisine, ‘Buradan bir çık hele de seslen; Agahi’ye malum olur gelir’  demiş. Agahi’de eşine kendisini çağırdıklarını söyleyerek atına binmiş. Mustafa Ağa’nın kapısına vardığında muhabbetin dağıldığını görmüş. Biraz da kahırlanarak, ‘Seher Vakti Çaldım Yarın Kapısı’ türküsünü yazmış. Neşet Ertaş’da bu türküyü daha sonra okudu.”

NEŞET ERTAŞ’IN DEDESİ ALAKİLİSE’YE YERLEŞİYOR

Alakilise köyünde Aleviler ve Ermeniler, hiçbir problem olmadan uzun yıllar yaşamışlar. 1915’te Ermeniler bu köyden devlet tarafından göç ettirilmesi ile birlikte Ermenilerden geriye kalan arazilere de sonradan köye gelen Abdallar yerleşmiş. Köye gelen Abdallardan birisi de Neşet Ertaş’ın dedesidir. Neşet Ertaş’ın dedesi daha sonra Alakilise köyünden giderek Kırşehir’e yerleşir.

NEŞAT ERTAŞ, AŞIK AGAHİ’NİN TÜRKÜSÜNÜ ALARAK OKUYOR

Neşet Ertaş tanınmadan önce bu köye gelerek gezmiş. Köyde Neşet Ertaş’a, Agahi’nin söylediği, ‘Seher Vakti Çaldım Yarın Kapısı’ türküsünü söylemişler. Neşet Ertaş’ta bu türküye otantik hali ile alarak okumuş.

Türküde sözü edilen olay eski adı ile Alakilise yeni ismi ismi ile Eskiyurt köyünde yaşanmıştır. Neşet Ertaş, Şarkışla`nın Kılıççı köyünden 19. yüzyılda yaşamış Aşık Agahi’ye ait olan ve Alakilise köyünde yaşadığı bir olay üzerine bu köyde yaktığı bu türküyü, Alakiliseli Ozan Mehmet Özkan’dan almış, Kırşehir yöresine uyarlayarak okumuştur.

AŞIK VEYSEL’İN DE YETİŞTİĞİ MISTA ABDAL TEKKESİ YIKILARAK KARAKOLA ÇEVRİLİYOR

Emlek yöresi civarında Pir Sultan Abdal, Kemter Baba, İğdecikli Aşık Veli, Aşık Veysel, Ali İzzet, Talibi, Aşık Agahi gibi 200’e yakın tanınan aşıklar, halk ozanları yetişmiş. Ali İzzet Özkan ve Aşık Veysel’in köyünün Alakilise köyüne komşu olduğu bu yöre kültürel bir öbeğin ortasında. Aşık Veysel bir mülakatında Ortaköy’de bulunan Mısta Abdal (yöre halkının söylemi ile) tekkesinde yetiştiğini sözlü olarak beyan eder. Aşık Veysel, babasıyla sık sık ziyaret ettiği Mısta Abdal tekkesinde aşıklık eğitimi almış,  Araboğlu Mehmet Baba’nın söyleşilerini ve tekkede çalınan deyişleri dinlemiştir. Alakilise köyü ayrıca Mısta Abdal tekkesinin hemen arka tepesinde bulunuyor.

Emlek yöresinde Alevilere ait 3 büyük tekke bulunuyor. Mısta Abdal, Kerim Alibaba ve Tekke köyü. Çokça Alevi ozanın yetiştiği bu 3 büyük tekke Cumhuriyet döneminde çıkarılan ‘Tekke ve Zaviye Kanunu’ ile kapatılıyor. Bölgede birçok ozanın yetiştiği Mısta Abdal (Mustafa Abdal) tekkesinin de yıkılarak karakola çevrildiği biliniyor.

ALİŞAN AĞA’NIN EVİ RESTORE EDİLMEYİ BEKLİYOR

Birçok aşığın uğradığı, cemlerin tutulduğu bu tarihsel mekanın giriş merdivenleri yıkılmış durumda. Duvarları ve toprak damının sağlam kaldığı bu mekanın Alevi inancının tarihsel mekanlarından bu ev, şimdilerde ise kendisi ile biriktirdiği anılar ve erkanlar ile yok olma ile karşı karşıya. Yöre halkının da restore edilerek korunmaya alınmasını istediği bu tarihsel mekan ve hafıza kendisini geleceğe taşıyacak bir adım bekliyor.

Ersin ÖZGÜL/SİVAS

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak