PİRHA- Abdal Musa Dergahı’nın Postnişini Hüseyin Eriş, dergah içerisindeki cemevi ve aşevinin bulunduğu yerin tapusunu Kültür ve Turizm Bakanlığın’dan almaya çalıştıklarını söyledi. Alirıza Özdemir’in Abdal Musa törenlerini kendilerinin yapması dayatmasına karşı çıktıklarını kaydeden Eriş, Alevi Ansiklopedisini ilahiyatçıların hazırlamasına itiraz ettiğini, Alirıza Özdemir’in ise ‘Biz Alevilerde bu işi çok bilen insan yok’ dediğini aktardı.
Antalya’da bulunan Abdal Musa Kültür ve yaşatma Derneği yönetimi, Abdal Musa Türbesi içerisinde bulunan antik tiyatro, yemekhane gibi yerlerin tadilatı, bakımı için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ayrılan 12 milyon TL bütçeye ve dergâh içerinde bulunan arsanın kendilerine tahsisine ilişkin Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na giderek Alirıza Özdemir’’le görüşmüştü.
Dergâh içerinde bulunan alanı yerinde incelemek için mart ayı içerisinde Alirıza Özdemir de Abdal Musa Dergahı’nı ziyaret etmişti.
Söz konusu ziyaretle ilgili Abdal Musa Dergahı Postnişini aynı zamanda Tekke Köyü Abdal Musa Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Eriş, PİRHA’ya açıklamalarda bulundu.
“ABDAL MUSA DERGAHI’NIN CEMEVİ VE AŞEVİNİN TAPUSUNU KÜLTÜR BAKANLIĞI’NDAN ALMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Abdal Musa Dergâhı içerisinde bulunan cemevi ve aşevinin bulunduğu yerin tapusunun dernek üzerinde olduğunu, bir önceki dernek yönetimi tarafından tapusunun Kültür ve Turizm Bakanlığı’na verildiğini belirten Hüseyin Eriş, “Dernek buranın tapusunu Kültür Bakanlığı’na verdi. Kültür Bakanlığı tarafından buraya kültür binası cemevi ve aşevi yapıldı. Dolayısıyla buranın tapusu şu anda Kültür Bakanlığı’nda” dedi.
“40 YILDIR ABDAL MUSA TÖRENLERİNİ BİZ YAPIYORUZ, KÜLTÜR BAKANLIĞI’NA BIRAKMAYIZ”
Buranın tekrar Kültür Bakanlığı’ndan dernek yönetimine devredilmesi talepleri olduğunu belirten Eriş, “Bunun için Alirıza Özdemir’in yanına yaklaşık 3 ay önce gittik, konuştuk. Alirıza Özdemir ‘orada törenleri biz yapacağız’ dedi. ‘Bir dakika hangi törenleri’ dedim. ‘Abdal Musa Törenlerini’ dedi. 40 yıldır Abdal Musa Törenlerini dernek başta olmak biz köylüler ve Anadolu’da Abdal Musa’yı seven insanlar yapıyor diye belirttim” dedi.
Yapılan Abdal Musa Törenlerinde Kültür Bakanlığı’nın sadece afişlerde logosunun olduğunu belirten Eriş, “Afişlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla deriz. Kültür Bakanlığı her yıl yapılan törenlere 3-5 kuruş verirse verir vermese de çok da önemli değil. Biz böyle bir şeyi kabul etmeyiz. Böyle bir şey de söz konusu olmaz, dedim” ifadelerini kullandı.
“ALEVİLERİN CEMEVLERİNİ TANIMIYORSUN, ALEVİ BEKTAŞİ KÜLTÜR VE CEMEVİ BAŞKANLIĞI KURUYORSUN”
Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulmasını Alevi toplumunun kabul etmediğini, samimi bulmadığını şüphe ile baktığını Alirıza Özdemir’e ifade ettiğini belirten Eriş, şunları ifade etti:
“Her şeyden önce cemevleri ibadethane olarak kabul edilmezken, zorunlu dersleri AİHM’de beklerken Cemevi Başkanlığı diye bir başkanlık kuruyorsunuz. Bu eşyanın doğasına ters. Gerçekten ben bunu anlamakta zorlanıyorum.
“ALEVİ BEKTAŞİ KÜLTÜR VE CEMEVİ BAŞKANLIĞI’NA KATILMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL”
Bu şartlarda Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na katılmamız mümkün değil. Ali Arif Özdemir de zamanında gelmişti. ‘Bize katılın “Kırklar Meclisinde” sizde olun demişti. O zaman da söyledim, biz bunu bu şekilde kabul etmemiz mümkün değil.
Alirıza Özdemir geldi, ziyaretlerini yaptılar. Antalya çevresinden belli canları da çağırdık sohbet ettik. Söyledikleri şu: Biz sizin, erkanınıza, yolunuza, törenlerinize karışmayız. Törenleri kendiniz yaparsınız. Ekonomik anlamda bize görev düşerse size yardımcı oluruz. Ayrıca, bize dönük talep olursa elimizden geldiği kadar cemevlerinin masraflarını, elektriğini suyunu karşılamaya da hazırız dediler.”
“ALEVİ ANSİKLOPEDİSİNİ İLAHİYATÇILARIN HAZIRLAMASI SAMİMİ BİR YAKLAŞIM DEĞİL”
Alevi Bektaşi Ansiklopedisi’ni ilahiyatçıların yazmasının kabul edilemeyeceğini belirten Hüseyin Eriş, “İlahiyatçılar mı bizim ansiklopedimizi yazacak? Bu bize hoş gelmiyor. Nereden bakarsak bakalım, nereden tutarsak tutalım samimi gelmiyor. Dolayısıyla bizim bunları kabul etmemiz söz konusu olamaz” dedi.
Aleviliğin binlerce yıllık geleneğinde birçok terimin mevcut olduğunu belirten Abdal Musa Dergahı Postnişini Hüseyin Eriş, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Erkanımızda, Yolumuzda birçok terim, birçok sürek var. Her bölgenin kendine has ritüelleri var, semahları var. Bunları nasıl çözeceğiz? Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı, ‘ben de Alevi çocuğuyum, ben de inancımdan hiç taviz vermedim, onlarca kitap yazdım, Aleviliği en iyi ben bilirim’ diyor. Mademki oturduk burada can cana sohbet ediyoruz. Ben de bu ilahiyatçılar Alevi Ansiklopedisi’nin hazırlanmasında ne karar içinde olacaklar?’ diye sordum. Alirıza Özdemir, ‘biz Alevilerde bu işi çok bilen insan yok’ dedi. Ben de ‘Olur mu öyle? Bizim edebiyatçılarımız, tarihçilerimiz, hukukçularımız yok mu? Biz Aleviler sizden daha önce başladık okumaya’ dedim. Bizim her şeyimiz var. Biz burada biraz samimiyetsizlik görüyoruz. Bu iş yürümez.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.