PİRHA – Yeşil Sol Parti’den Adıyaman Milletvekili adayı olan Ali Kenanoğlu, yurttaşlara hitaben konuşmasında “Kendimize yeni yol, yöntem ve araçlar bularak bu mücadelede var olduğumuzu gösteriyoruz. O anlamıyla Yeşil Sol Parti bizim yeni mücadele hattımızdır. Adıyaman’dan en az 3 vekille meclise döneceğiz” dedi.
Yeşil Sol Parti Adıyaman Milletvekili Adayı Ali Kenanoğlu, Adıyaman’da partililer tarafından karşılandı. Depremzedeler ile bir araya gelen Kenanoğlu, Adıyaman’ın kaderine terk edildiğini belirterek hükümeti eleştirdi.
Ali Kenanoğlu, 6 Şubat’ta yaşanan depremin bir tür “Katliam” olduğunu vurgulayarak “Bu katliamın sorumlusu ülkeyi yönetenler” diye belirtti.
“ÖNLENEBİLİR VE GELECEĞİ BİLİNEN BİR FELAKETTİ”
Ali Kenanoğlu, Meclis Deprem Araştırma Komisyonu’nda üye olduğunu belirterek şu konuşmayı yaptı:
“Bu bölgede deprem olacağı bizim komisyona gelen uzmanlar tarafından anlatılıyordu. Dolayısıyla biz bu depremde yaşanan can kayıplarını cinayet, katliam olarak nitelendiriyoruz. Çünkü önlenebilir ve geleceği bilinen bir felaketti bu. Bütün bu tedbirlerin alınmamasından, gerekli hazırlıkların yapılmamasından kaynaklı olarak canlarımız yaşamlarını yitirdi. Dolayısıyla bu işin sorumluları var. Bu katliama sebep olan insanlar var, o insanlar bu ülkeyi yönetenlerdir.
Adıyaman depreme maruz kalmış iller arasında bile ismi geçmiyordu. Aradan günler geçtikten sonra fark ettiler. Ülkenin sınırları içerisinde bir şehirden haberleri dahi olamayacak kadar işin bilincinde değillerdi. Dolayısıyla biz mecliste tartışıyoruz. Diyorlar ki devlet birinci günden itibaren oradaydı, bunu en iyi Adıyaman halkı bilir ama bunun haricinde şunu da biliyorum enkaz altındaki insanlar bakan, vali görmek istemiyorlardı dertleri onların gelmesi değildi, dertleri enkaz altındaki canlarının yaşamlarını kurtarmak için gerekli ekipmanın gelmesiydi. Onları sağlamadığınız zaman doğal olarak orada devlet yoktu dersiniz. Valilerin gelmesi derdimize derman olacak bir şey değil.
“14 MAYIS’TA UNUTULAN ADIYAMAN BU SEFER ONLARI UNUTACAK”
Ali Kenanoğlu, iktidarın deprem sonrasında da Adıyaman’da görünür olmadığının altını çizerek şu konuşmayı yaptı:
“Deprem sonrasında da öncelikle arama kurtarma, sonrasında da barınma, yiyecek ve hijyen ihtiyaçlarının karşılanmasıydı. Bunların hiçbirisi olmadı. Adıyaman unutuldu. Bizde diyoruz ki 14 Mayıs’ta unutulan Adıyaman bu sefer onları unutacak. Mutlaka bu işin hesabı sorulacak. Bu iş hesap sormadan olmaz. Hesap sormadığınız zaman tedbirler alınmıyor, herkes kaza, kader diyerek aslında kendi sorumluluğunu inançsal anlamda da günah işleyerek Allah’a yıkıyorlar. Bir de işin helallik isteme kısmı vardı. Kendi adıma şunu söylüyorum ben bir muhalefet milletvekili olarak benim dahi haddime değildir vatandaştan helallik istemek.
“BU BULUŞMA BABA İLYAS’LA BABA İSHAK’IN BULUŞMASIDIR”
Biliyorsunuz ben Tokat doğumluyum. Amasya sancağına bağlı olan bir coğrafyadan geliyorum. 13.yy’da zalimlerin zulmüne, talancılara, yağmacılara karşı başkaldıran iki önemli şahsiyet vardı. Birisi Amasya’da baba İlyas, ikincisi de Adıyaman’da Baba İshak’tı. Birbiri ile pir mürşit ilişkileri vardı. Ve aynı anda zalimin zulmüne karşı isyana kalkmışlardı. Baba İlyas Amasya’dan yürümüştür, Baba İshak’ta Adıyaman’dan yürümüştür. Dolayısıyla bizim buraya gelmemiz, canlarla buluşmamız Baba İlyas’la baba İshak’ın buluşmasıdır. Bu tarihsel bir öneme ve sembole aittir.
“ADIYAMAN’DAN 3 VEKİL İLE MECLİSE GİDECEĞİZ”
Biz bu buluşmayı bir bütün olarak mücadele ruhuyla birleştirerek, bütünleştirerek buradaki arkadaşlarımızın katkılarıyla mücadelesiyle buluşturarak birlikte demokrasi mücadelesinde başarıya ulaştıracağız. Şunu ifade ediyorum. Ben buraya 1 vekil olarak geldim ama 1 vekil olarak dönmek istemiyoruz. Biz buradan en az 3 arkadaşımızla parlamentoya gitmek istiyoruz. Bunun için buradayız. Adıyaman’ın tarihsel olarak böyle bir potansiyeli vardır. Buna müsait bir doku vardır. Önemli olan buradaki yoldaşlarımızın dinamizmi ile emekleriyle bu dokuyu ortaya çıkarmaktır.
Tabi karşımızda zalim bir iktidar var. Bu iktidar bizim her anlamda elimizi kolumuz bağlayarak bizi bir kavgaya sürüklemek istiyor. Ama biz bütün bunların karşısında elimiz kolumuz bağlanmadan, kendimize yeni yol, yöntem ve araçlar bularak bu mücadelede var olduğumuzu gösteriyoruz. O anlamıyla Yeşil Sol Parti bizim yeni mücadele hattımızdır. Mücadelemizin adıdır. Bu adla birlikte parlamentoda sayısal çoğunluğu elde ederek gelecek yüzyılın demokrasi, eşitlik, özgürlük adalet noktasında bir yöne evrilmesinin mücadelesini vereceğiz. Hepimizin yolu açık olsun.”
PİRHA/ADIYAMAN
Yoruma kapalı.