Alevi Haber Ajansi

Ali Kamer Yıldırım: Kardeşim cezaevine girdiğinden beri annem ile hiç görüşemedi-VİDEO

PİRHA-Hasan Yıldırım, 2017 yılından bu yana, basın açıklamaları, mitingler, seçim çalışmalarına katılma ve HDP’ye üye olma nedeniyle Antalya Manavgat S Tipi Hapishane’sinde tutuklu bulunuyor. Kardeşi Ali Kamer Yıldırım, “Hasan, cezaevine girdiğinden beri annem ile hiç görüşemedi. Bu durum devletin bize ödettiği bir bedel. Devlet, kendisine muhalif olanları cezaevi ile susturma, sindirme politikasını yıllardır sürdürüyor” dedi.

Bazı kaynaklarda Churchill, bazılarında ise Tolstoy’a atfedilen “Bana hapishanelerini göster, senin ülkenin kültürünü tanıyayım” vecizesinin, Türkiye’deki hapishane sorunları karşısında ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Hapishanelerde, sağlık, beslenme ve temizlik koşullarının yetersizliğinden, görüşlerle ilgili olarak, ailelerin hapishane önünde saatlerce bekletilmesine, güvenliğin jandarma ve infaz koruma memurları tarafından sağlanmasının yarattığı çift başlılığa ve hükümlülerin topluma uyum gösterecek bireyler olarak iyileştirilememesine kadar çok çeşitli sıkıntılar bulunuyor.

Bu sorunların en başında elbette hapishanelerde ölümlerin artması geliyor. Hangi sebeple olursa olsun, hapishanedeki ölüm olayları buralarda ciddi sıkıntılar olduğunun belirtisidir. Gerçekten de, tutuklu veya hükümlü olarak hapishaneye sağlıklı bir şekilde giren kişilerin, aynı sağlıklı durumda tutukluluğun veya cezanın infazının sona ermesinden sonra serbest bırakılmaları gerekir. Çünkü, hapishanelerde ölümlerin artmasının nedeni sadece hastalıklar değildir; kasten öldürme, hastalık, açlık ve ölüm oruçları gibi nedenlerle ölenlerin sayısı oldukça yüksek. 1981-1995 yılları arasında hapishanelerde ölenlerin sayısı 128 iken, sadece 1996 yılı içinde ölenlerin sayısı 44’tü.

Adalet Bakanlığı  Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 1 Ocak 2023 itibariyle Türkiye’de; 279 kapalı, 89 açık, 10 kadın kapalı, 8 kadın açık, 9 çocuk kapalı, 4 çocuk eğitimevi olmak üzere toplam 399 ceza infaz kurumu bulunuyor. Bu kurumların toplam kapasitesi 289 bin 974 kişi. Türkiye’deki hapishanelerin toplam kapasitesi 289 bin 974 kişi ama Ocak 2023 sonu itibariyle hapishanelerde 341 bin 497 kişi bulunuyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, bu kişilerin 298 bin 975’i hükümlü, 42 bin 522’si tutuklu. Hapishane nüfusunun 325 bin 009’ü erkeklerden, 13 bin 977’i kadınlardan, 2 bin 511’i ise çocuklardan oluşuyor. Hapishanedekilerin 118 bin 738’i açık infaz kurumu, 222 bin 759’u kapalı ceza infaz kurumunda bulunuyor. 2021 yılında hapishanelerde 272 bin kişi olduğu dikkate alındığında toplam hapishane nüfusunun 2022 sonu itibariyle 69 bin kişi arttığı görülüyor.

Türkiye’de hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri son dönemlerde giderek artıyor. Hapishanelerde yaşanan ölümler, açlık grevleri, hasta mahpusların tedavilerinin sağlanmaması, keyfi sürgünler, infaz yakmalar ve yeni tip hapishaneler yapılarak tecrit derinleştiriliyor.

2017 yılında ‘Örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklanan Hasan Yıldırım, Antalya Manavgat S Tipi Hapishane’sinde tutuklu bulunuyor.

Hasan Yıldırım’ın kardeşi Ali Kamer Yıldırım, aile olarak yaşadıkları mağduriyeti PİRHA‘ya anlattı.

“YENİ ÇIKAN YASA İLE İNFAZLAR YAKILIYOR”

Hasan Yıldırım’ın, basın açıklamaları, mitingler, seçim çalışmalarına katılma ve HDP’ye üye olma nedeniyle örgüt üyeliği ile suçlandığını söyleyen Ali Kamer Yıldırım, “Türkiye cumhuriyetinin anayasasının verdiği hakları kullanarak siyasi parti veya sendikalarda faaliyet yürüttük. Hasan’ın tahliyesi 15 Mart’ta olacak ama 2021 yılında çıkan yeni yasa ile birlikte infazlar yakılıyor. Tahliye edileceği gün savcı başkanlığında cezaevi gözlem kurulu toplanarak durum değerlendirmesi yapıp ‘neden pişmanlık dilekçesi vermedin’, ‘Neden bağımsız koğuşa geçmedin’ gibi bahanelerle tutuklu, hiç disiplin cezası almasa bile tahliye edilmiyor. Elazığ’da birisinin ‘Neden tuvalet ışığını açık bıraktın’ diyerek tahliyesini ertelemişlerdi.

“ANNEM, HASAN’I CEZAEVİNE GİRDİKTEN SONRA HİÇ GÖRMEDİ”

Ailelerinde KCK operasyonlarından 5 kişinin hapishaneye girdiğini ifade eden Yıldırım, “Hasan ve ben 2012 yılında tahliye edildikten sonra 2017 yılında Edirne’de yakalanıp Edirne Cezaevi’nde kaldık. Edirne Türkiye’nin öbür ucu olduğu için aileden kimse gelemedi. Üç ay Edirne’de kaldıktan sonra Tarsus’a sürgün edildik. Ailemize daha yakın oluruz diye Elazığ Cezaevi’ne sevkimizi istedik benim sevkim onaylandı ama Hasan Maraş’a sürgün edildi. Annem 85 yaşında beni ziyarete geliyordu ama Hasan’ı hiç göremedi. Annem göremese de en azından biz Hasan’ı gidip görebiliyorduk ama Maraş depreminin ardından Antalya Manavgat S Tipi Cezaevi’ne sürgün edildi. Neredeyse 1400 km yol, iki gün sürüyor. Geçen hafta gittim ziyaretine ancak hem maddi hem de manevi olarak çok zorlandım. Hasan, cezaevine girdiğinden beri annem ile hiç görüşemedi. Bu durum devletin bize ödettiği bir bedel. Devlet kendisine muhalif olanları cezaevi ile susturma, sindirme politikasını yıllardır sürdürüyor” dedi.

“AİLE YAŞANANLARDAN KÖTÜ ETKİLENDİ”

Ali Kamer Yıldırım, sözlerini şöyle bitirdi:

“Hasan cezaevine girdikten sonra eşiyle ayrıldı. Cezaevinde elektriğinden yemeğine kadar her şey para ile olduğu için kendisine para göndermeye çalışıyoruz ama maddi durumumuz yeterli olmadığı için de dostlar, akrabalar yardım ediyor. Hasan’ın çocukları babasını en son 2018 yılında Tarsus Cezaevi’ndeyken görüşüne gittiler. Aile yaşananlardan kötü etkilendi, Hasan’ın eşi kendisinden ayrıldı, çocukları babasından uzak kaldı, annem de kendi acısını kendi içinde yaşıyor.”

Cihan BERK-Nuray ATMACA/DERSİM

 

İLGİLİ HABERLER:
-Özlem Aksoy: Hamileydim, eşim tutuklandı; çocuklar babasız büyümesin-VİDEO

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak