PİRHA – Cemevlerine ve Alevi kurumlarına ilişkin Pir Haber Ajansı’na konuşan Alevi Yazar Ayhan Aydın, Devletin aklı bizden çok iyi çalıştığı için bin bir türlü oyun oynuyor bizimle. Devletin Sünnileştirme çalışması bin yıldır var. Artık genlerine işlemiş durumda. Milli Eğitimi ile Diyaneti ile ve TRT’si ile Sünni islam anlayışı çerçevesinde dayatılan bir kimlik var” diye konuştu.
Haberin Videosu
Alevi Yazar Ayhan Aydın cemevlerine, dedelere ve devletin Alevilere yönelik politikalarına ilişkin Pir Haber Ajansı’na konuştu.
Milyonlarca insanın yaşadığı bir inanç, kültür, öğreti, bir Alevi yapısının olduğunu belirten Ayhan Aydın “Atadan, deden yaşatmış olduğumuz ve son 50-60 yıldır, o geleneksel yapının tamamen dışına çıkmak üzere olan, yozlaşmak üzere olan ve asimile edilen bir Alevi Bektaşilik var” dedi. Aydın, devletin sistemli çabası ile Diyanet’in gayreti ile ve Alevi Bektaşi kurumlarının duyarsızlığı ile da asimile edilecek bir Alevi Bektaşilik olduğunun altını çizdi.
“KİMLİKSİZLEŞEN BİR YAPI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
“Para deyin, mevki deyin kendi atalarından devir aldıkları o onurlu yolu bırakıp kendisini inkar eden dede, baba, ozan ve yazar olarak lanse edilen kişilerin ihanetleri ile inancımız asimle ediliyor” diyen Aydın şöyle devam etti:
“Bu dönüştürmeler ve değiştirme çabaları Aleviliği bu çağda tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar değiştirebilecek bir yola sokabilir. Bu ne Sünnileşme ile ne de Şiileşme ile de açıklanacak bir şey değil. Yani geleneksel olarak yaşadığını bırakan, kimliksizleşen ve mankurtlaşan bir yapı ile karşı karşıyayız.”
“BİR ÇOK DEDE KENDİNİ HOCA OLARAK GÖRÜP VAAZ VERİYOR”
Aydın, “Devletin aklı bizden çok iyi çalıştığı için bin bir türlü oyun oynuyor bizimle. Devletin Sünnileştirme çalışması bin yıldır var. Artık genlerine işlemiş durumda. Milli eğitimi ile Diyaneti ile ve TRT’si ile Sünni islam anlayışı çerçevesinde dayatılan bir kimlik var. Şii gayreti var. Ve İran zaten Türkiye’deki uzantıları ile bunu sağlamaya çalışıyor. Yüzlerce dedeye etki edip kurumların içerisine giriyor. Bu şekilde Şiiliği Sünniliğin dışında sözde Aleviliğin en yakın bir paydasıymış gibi bazı Alevi dedelerin beynine zikrederek ve yedirerek onları kazanma yoluna gidiyor. Özellikle genç dedeleri böyle vaaz verebilecek hale dönüştürüyorlar. Bizde vaaz ve vaiz vermek yoktur. Bizde sohbet ve muhabbet var. Birçok dede kendisini hoca olarak görüyor” ifadelerini kullandı.
“DEDELER ALEVİ DİN GÖREVLİSİ GİBİ DAVRANIYOR”
Camiler ile bazı cemevi zihniyetinin özdeş olduğunu ve cami ile cemevinin farklı olmadığını belirten Aydın, “Birçok dede, dede olmaktan çıkarak Alevi din görevlisi gibi davranıyor. Alevi din görevlisi, Sünni din görevlisi, Şii din görevlisi din görevliliği paydasında birleşiyorlar. Konuştukları dil, tavırlar ve davranışlar benzeşiyor. Cami ile cemevinin bir farkı yoksa Alevilik burada yaşamıyor. Çok ciddi bir şekilde cemevlerinde yaşayan Aleviliği sorgulamamız lazım. Beni eleştirecekler bunları konuşmayalım diye. Ancak konuşmayacaksak tek tipleştirelim cemevlerini” ifadelerini kullandı.
“ZAKİRLİĞİN ANLAMINI BİLMEYENE ZAKİRLİK YAPTIRIYORLAR”
Sahnede saz çalanı getirip posta oturtup zakirliğin anlamını bilmeyenlere zakirlik yaptırdıklarını vurgulayan Aydın, “Zakirlik yapacak çok güzel gençlerimiz var. Cemde zakir, zakir olmak zorundadır. Dede de dede olgunluğunda, görüntüsünde olmalıdır. Hoca gibi vaaz veren ve aralıksız bir şekilde bir şey anlatma gayreti içinde olmamalıdır Diyanet’te fetva verir gibi” diye konuştu.
“DEVLET BİZİ İZLİYOR VE GÜLÜYOR”
Aydın, “Devlet bizi izliyor, gülüyor ve şunu diyor: ‘Ben gayretlerimin ürününü aldım, artık çok gayret etmeme gerek yok. Zaten Alevi dedeleri, Alevi dernek başkanları ve Alevilerin kendileri hazır. Dedelere maaş bağlasak kapımıza kendileri gelip yazılacak. Bu kadar büyütecek bir şey yok. Aleviler zaten Sünni, Şii olmaya ve devlete yamanmaya hazır. Ve verdiğimiz her şeyi kabul etmeye de hazırlar. Biraz daha sert tedbirler olsa korkudan cemevlerinede gitmeyeceklerdir. Cemevleri bomboş olacak ve kimliklerini yaşamayacaklar'” ifadelerini kullandı.
“ALEVİLİĞİN ÖZÜ TERK EDİLMİŞ”
Yaşanmayan bir Aleviliğin olduğuna dikkat çeken Aydın şunları ifade etti:
“Aleviliğin özü bozulmuş ve özü terk edilmiş. Bir mürşit eteğinden tutmak lazım. Yol, erkan, edep bilenin yolundan gitmek lazım. Daha 20 yıllık bir ceme ilişkin bir şey yok. Cemevlerinde Alevi cemi yozlaşmış ve iki saate sığdırılmış. İki semah, iki zakirin çaldığı nefesler ve bunların dışına çıkılmayan kalıplaştırılmış bir Alevilik dayatması var. Bizim inanç anlayışımızın Sünnilerin camilerde kıldığı beş vakit namazdan ve camilerinden farklı olduğunu söylüyorduk. Burası hem cemevi hem gönül evi hem de muhabbet evi diyorduk. Nerede bu muhabbetler, dedeler, pirler ve mürşitler. Nereye kovduk onları. Şimdi tek tipleşmiş bir kafa yapısı ile beraber cemevleri Alevi yol ve erkanına uygun olmayan bir şekilde yürütülen bir inanç kurumu haline geldi.”
“ÖZELEŞTİRİ YAPIP ÖNÜMÜZE BAKACAĞIZ”
Aydın, “Tayip Erdoğan’a bin bir türlü laf söyleniyor. Ancak cemevleri Tayip Erdoğan’nın ruh ikizleri ile dolu. Kimseye bir söz söylemeyelim. İlk önce aynada kendimize bakalım” dedi.
“Alevi toplumunda sorgulaması gereken çok boyut var. Tabi ki devlet baskı yaptı, zulüm yaptı. Ama hep bunlara sığınarak bir yerlere gidemeyiz. Özeleştiri yapıp önümüze bakacağız. Alevilerin enstitüsü yok. Üniversitelerin bünyesinde bunların olmaması devletin bir suçu ve eksiği. Aleviliği araştıracak bir şey olarak görmüyor ve canlandırmak istemiyor. Tamamen yozlaştırmak istiyor. Ama Alevi kurumları ve aydınlar ne yaptı bugüne kadar” diyen Aydın şöyle devam etti:
“Gölgesinden korkan ve fikrini açıklamayan birçok Alevi Profesörü var. Aleviliği özgün bir şekilde araştıranların dışında Aleviliği asimile edecek insanlara biz kapı araladık. Nasıl mı? Gericileri, sağcıları, ilahiyatçıları işi yozlaştıran, asimile edenleri de baş tacı ettik. Alevi kurumları Alevilik ile ilgili çalışan kendi aydınını bırakıp gösteriş meraklısı olarak gidip asimilasyoncular ile kol kola girdik. Ve şu anda da devam ediyor.”
“ALEVİLERİN BİR MEDYASI BİLE YOK”
Alevilikle ilgili binlerce kitap yazıldığına vurgu yapan Alevi Yazar Ayhan Aydın, Alevilerin bir medyası, yayın organı, yayın evi, enstitüsü bile yok. Dedeleri yetişmez, ozanları yetişmez. Bunlar sadece devletin, Şiilerin, Sünnilerin ve İran’nın suçu mu?” diye konuştu (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.