Alevi Haber Ajansi

‘Alevilerin en temel sorunu, bir üst akıl mekanizmasını oluşturamamasıdır’-VİDEO

PİRHA- Can Tv’de yayınlanan Can’da Gündem programına katılan ve uzun yıllar Alevi örgütlerinde görev alan Servet Demir, Aleviliğe hizmet edecek projelerin oluşturulmadığını söyledi. Demir, “Alevilerin kendi tarihi ile yüzleşebilecek, kendi öğretisini keşfeden ve yeniden üzerindeki tozları, bulutları kaldıran, bir akademik çalışmaya ve harekete ihtiyaç var” dedi.

Haberin videosu

Alevi aktivist Servet Demir, CAN TV’de yayınlanan Can’da Gündem programında Veli Haydar Güleç’in sorularını yanıtladı. Alevi örgütlenmesinin masaya yatırılıp, yeni baştan örgütlenmesi gerektiğini ifade ederek, “Alevi toplumu, örgütlenmesi bağımsız bir duruşa sahip olmalıdır. Ne bir devlete yaslanmalıdır ne bir siyasi partiye” dedi.

“DAVAYA HİZMET EDECEK PROJELER OLUŞTURULMUYOR”

Servet Demir, Güleç’in devletle Alevi kurumlarının ilişkilerini nasıl görüyorsunuz ve nasıl olmalı? sorusuna şu cevabı verdi:

“Çok geniş bir konu ama özetlersek; esasında bizim oluşturduğumuz Alevi örgütlenmesi son dönemde oluşturduğumuz federasyonlar, konfederasyonlar tarzı örgütlenmelerin bir sivil hareketi olduğunu tespit etmek lazım. Klasik Alevi öğretisine uygun olmayan örgütlenme modelleridir. Fakat bu oluşturduğumuz örgütler belli ölçülerde Alevi davasına hizmet etmekle birlikte, bugün gelinen noktada Alevi hareketi davaya hizmet etmekten daha çok şahıslara ve belli kesimlerin çıkarlarına hizmet eder hale gelmiştir. Alevi örgütlenmesi içerisinde yer alan kadrolarına bakıldığında, Alevi toplumu içerisinde formasyon olarak, kalite olarak, nitelik olarak en zayıf kesimlerin oluşturduğu bir yöneticilik modeli olduğu görülecektir. Aşırı derecede farklı farklı, ihtiyaç olmayan örgütlenme modelleri oluşturulmaya çalışılıyor. Bunlar arasındaki ilişkilenmelerde sağlıklı sonuç çıkmıyor. Davaya hizmet edecek projeler yaratılamıyor ciddi bir enerji yokluğu, kümelenme mevcut.”

“ALEVİLİK, İNSANLIK İLE BİRLİKTE GELİŞİR, DEĞİŞİR”

Söyleşinin devamında Alevilik öğretisinde yer alan “Rıza Şehri”ne dikkat çeken Demir, şunları ifade etti:

“Rızalık kenti demokrasidir, laikliktir, çağdaşlıktır, barıştır, özgürlüktür, eşitliktir. Kadın-erkek eşittir. Kaliteli bir yaşamdır. Ayrıca arif bir toplum modelidir. Şimdi bizim toplumumuzdaki Alevi hareketine bu kadroların, bu çizgide hizmet ettiğini söylemek zor. Diyanet’le ilişkilenme bir kere Alevi öğretisini, bir başka semavi dinlerin farklı bir versiyonu gibi “bizde bir şeyiz” moduna oturtmak; temelden, bir kere tez olarak yanlış. Alevileri sadece inanç formatında değerlendirmek Aleviliği bilmemek anlamına gelir. Alevilik öğretisi canlı bir öğretidir, bitmiş müzelik bir öğreti değildir. Sürekli kendisini değiştiren, devinime uğrayan ve yenileyen bir tarzdaki Alevilikten söz ediyoruz. Yoksa öbür türlü Alevi hareketine baktığımız zaman Kerbela’dan bir türlü bu tarafa geldiğimiz yok. Alevilik, insanlık ile birlikte gelişir, değişir, koşullara göre kendisini uyumlu kılar ve o düşünce sistemini sentezleyerek yeni değerler yaratır.”

Türkiye’de ciddi bir demokrasi sorunu olduğunu söyleyen Demir,  “Bir yandan 17 milyona yakın Kürt’e bu devlet ciddi bir şekilde savaş açmış vaziyette. Herkesi “terörist” ilan ediyor, Alevilerin hakkı verilmiyor, uluslararası yaptığı sözleşmelere uymuyor. Aynı zamanda Türkiye’de ciddi bir yaşam zorluğu, gelir zorluğu, fakirlik söz konusu. Bir avuç azınlık da devasa paralarla yaşıyor. 80 milyonluk Türkiye’yi, bir insan ve etrafında 10-15 danışmanıyla yönetiyor. Şimdi buna Alevi toplumunun ve Alevi örgütlenmesinin rızalık göstermesi normal değildir. Alevi hareketi sadece kısa basın toplantılarıyla değil, toplumla iç içe geçecek, toplumun rızalığını alarak Türkiye’de illa barış diyecek, kardeşlik diyecek, demokrasi ve eşitlik diyecek” dedi.

“SİYASET YAPAN KADROLAR RIZALIK ALMALIDIR”

AKD önceki dönem genel başkanı Doğan Demir’in Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’nde yer almasıyla Alevi örgütü temsilcilerinin siyasi partilerle ilişkisi Alevi toplumu içinde tartışma konusu oldu. “Aleviler siyaset yapmalıdır hem de iyi yapmalıdır” diyen Servet Demir, şunları belirtti:

“Alevi toplumunun rızalığını almadan, kapalı kapılar ardında, uygun olmayan formasyonlarla buluşmak ilkesizliktir. Alevi örgütlenmesinin esas temel sorunu kendi bağımsız çizgisini koruyamamasıdır. Alevi toplumu, örgütlenmesi bağımsız bir duruşa sahip olmalıdır. Ne bir devlete yaslanmalıdır ne bir siyasi partiye. Kendi öğretisi çerçevesinde bütünleşmeli ama diğer toplumsal sorunlara yönelik de taleplerini dile getirmelidir. Siyaset yapan kadrolarını kendi içerisinde rızalığını alarak, yetiştirerek uygun olan politik partilere yerleştirmelidir. Orada kendi taleplerini hem onların kanalı ile hem de partilerle direk görüşerek ama bağımsız çizgisini koruyarak yapabilmelidir.”

“ALEVİ TOPLUMUNUN EN TEMEL SORUNU, BİR ÜST AKIL MEKANİZMASINI OLUŞTURAMAMASIDIR”

Veli Haydar Güleç’in “Pirlerimizin siyasetten kendilerini biraz daha azade tutması, Alevi toplumu açısından da kendi ağırlıkları açısından da daha doğru olmaz mı?” sorusuna Demir “Pirlik makamı, Alevi öğretisinin önemli bir makamıdır” diyerek şunları kaydetti:

“Hem kendisini Dede ilan edecek, Pir ilan edecek hem de bir örgüt başkanlığı yapacak. Bu dede, bu terazinin öğretisini sağlam tutamaz. Onun için Alevi öğretisinin yolunu yürütene kâmil-insan demiştir. Kamil insan da bağımsız insan ve terazinin kefelerini sağlıklı tutan insan demektir. Bir yerin başkanı veya siyasi parti temsilciliğini üstlenen bu dedeler, öğretideki bu kefeleri doğru tutabilir mi? Tutamaz. Alevi örgütlenmesi kendi tarihine baktığınız zaman “ocak” ve “dergâh” üzerine kurulmuş, iki model üzerine geliştirilir. Üçüncü model de işte bu son dönemlerde 1980’lerden sonra bizim oluşturduğumuz sivil Alevi hareketi dediğimiz örgütlenme modelidir. Fakat dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir ki tek bir örgütte toplumun bütün sorunlarını çözeceksin. Bir kere Alevi toplumunun en temel sorunu, bugünkü sorunu, üst akıl dediğimiz birlikte, ortak değerler üzerinde oluşturabilecek bir üst akıl mekanizmasını oluşturamama halidir. Her dernek başkanı kendisini lider zannediyor. Öğretide öyle bir şey yok. Dernek başkanı ya da federasyon başkanı olursun ama Alevilerin lideri olamıyorsun, ancak yola hizmet eden görevli bir şahıs olursun. Liderlik başka bir misyondur. O zaman bu hareket kendisi içerisinde toplumun bugünkü çağdaş dünyada ihtiyaçlara yanıt verebilecek, yeni araçlar yaratması lazım. Alevi hareketinin diplomasi ayağı yok ise, akıl hareketi yok ise, yani tarihini öğrenecek, akademik boyutta geliştirebilecek, yazılı, görsel işlemleri koyabilecek bir örgütlenme alanları yaratamıyorsa, Alevi öğretisinin yeniden kitlelere kavuşturulması, tanıştırılması gibi devasa projeler geçen -Almanya’da yapılan benzeri projeler gibi- yeni projeler üretemiyorsa, bu alanlardaki dinamikleri koordine edemiyorsa, örgütlenme modern siyasi ayağı gibi 4-5 modeli birbirine koordineli ve temel olarak toplumun rızalığını da katarak toplumu da bunu sahiplendiren bir anlayışı geliştirmesi gerekiyor.”

“ALEVİ TOPLUMUNDAN KOPAN HAREKETİN GELECEĞİ YOKTUR”

Alevi örgütlerinin geçmişte 500 bin kişilik mitingler örgütlediğini ancak bugün 10 bin kişi toplayamaz duruma geldiğine dikkat çeken Demir, “Alevi toplumundan kopan, projeler üretemeyen ve koordine edemeyen hareketin geleceği yoktur. Alevilerin kendi tarihi ile yüzleşebilecek, kendi öğretisini yeniden keşfeden ve yeniden üzerindeki tozları, bulutları kaldıran, bir akademik çalışması olmayan, bir beyin hareketi olmayan Alevi hareketinin geleceği olmaz” dedi.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak