Aleviler, hiç bir haksızlığa boyun eğmediklerini belirterek, mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi.
İşte o tepkiler:
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Tarsus Şube Başkanı Cuma Erçe: Kabul edin ki bir kez daha kaybettik. (İtiraf ediyorum ki benim açımdan da bir hayal kırıklılığıdır.) Şimdi bize düşen görev niçin kaybettiğimizi tüm nedenleri ile ve samimiyetle otaya koymaktır. Pragmatist, makyavelist ve günlük siyaseti alışkanlık haline getiren kimi sol(!) yapıların muhalif siyaseti dizayn etme çabasının ardına takılmamak ve önümüze bakmak gerekiyor. Mücadele uzun erimli bir süreçtir ve kaldığı yerden devam edecektir. Gerçekçi olalım, imkansızı isteyelim. Şimdilik bu kadarı ile yetiniyorum. Alevi hareketini yeni döneme uygun bir biçimde dizayn etme girişimleri ile ilgili söyleyeceklerimi de yarına bırakıyorum. Susmamız görmediğimiz anlamına gelmesin. Yol zarar görmesin diyerek bugüne kadar bekledik. Artık söz söyleme ve sözü de örgütleme zamanıdır.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şube Başkanı Ali Üngörmüş: Kerbela’dan bugüne haksızlığa, katliamlara, yok sayılmalara karşı, zulme boyun eğmedik, eğmeyeceğiz…”
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kültür-Sanat Sekreteri Özgür Kaplan: Aleviler, Erdoğan’a karşı başta kürt halkı olmak üzere tüm ötekileştirilenleri yalnız bırakmadı. Herşeye rağmen Demirtaşın adaylığını destekledi.
Bu seçimler bize bir şeyi daha gösterdi: O da artık siyasi partilerin değil yoksul ve ötekileştirilmiş olanların yan yana durma dönemidir.
Aleviler olağanüstü halleri de iyi biliyor. Maraş, Çorum Madımak’tan biliyor. Ülkemiz solunun gericilik ile mücadele konusunda Alevilerden öğreneceği çok şey var. Örneğin, yarın Ankara’da görülecek Madımak Katliamı davasına destek çok önemli. Bu yılki 2 Temmuz anmasında sesimizi gericiliğe karşı yükseltmeliyiz.
Moral bozmaya gerek yok. Mücadeleye devam.
Balıkesir Alevi Güçbirliği yöneticisi Vedat Tekten: Proje eksiksiz sürdürülüyor. Çok uzak olmayan bir zamanda ülkemizde tek adamı devirmek ve demokrasiyi getirmek üzere bir ”Türk Baharı” yapılır ve TC ortadan tamamen kaldırılır. Atatürk heykelleri yıkılır. Başta bor, uranyum, krom ve baryum gibi stratejik yeraltı zenginliğimiz, sonra dağlarımızdaki altın rezervlerimiz ve daha sonra su kaynaklarımız talan edilir. Üstü kapatılan petrol rezervlerimiz Aramco’ya devredilir ve bizler ya da yeni nesiller kendi vatanımızda köleleşiriz. Tüm zenginliğimizi emperyalizme kaptırdıktan sonra bakarız ki bizim elimizde sadece ”Kuran” kalmış…
Yoruma kapalı.