Alevi Haber Ajansi

‘Aleviler, onurlu, toplumsal bir barış için tarihsel sorumluluk almalılar’-VİDEO

PİRHA-DAD Eş Genel Başkanı Zeynel Kete, Kürt sorunu ve Alevilerin sorunlarının çözümü siyasetin demokratikleşmesi ile birebir ilşkili olduğunu vurgulayarak, “Alevi toplumu böyle sıtratejik bir sürece susarak, bekleyerek, sonuçlar üzerinden cümle kurarak cevap olamazlar. Başından itibaren onurlu toplumsal bir barış için tarihsel sorumluluk almaları gerekiyor. Bütün Alevi kurumları, pirler, mürşitler, rayberler, ozanlar, analar, yazarlar toplumu bu sürece hazırlamaları tarihsel görevdir” dedi.

22 Ekim Salı günü Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Meclis’te konuşma yapmasını, silahların bırakılması, müzakere yoluna gidilmesini, söyledi.

Devlet, Devlet Bahçeli üzerinden bir tartışma başlattı. Neyi amaçladılar? Hegemonik güçler bu süreçte nasıl konumlanacaklar? Devlet aklı Kürt siyasetçileri birbirine bırakarak, ayrıştırma yaparak asıl muhatabı görünmez mi kılacak? Kürtleri en aza razı edip siyaset olarak etkisiz hale mi getirecek? Yaşanan süreç Türkiye için sıtratejik bir hamle midir yoksa konjoktörel bir planlama mıdır? Sistemsel krizi kısa süreliğine atlatıp AKP – MHP ittikının ömrünü mü uzatacak? 3. Dünya savaşının etkilerini Türkiye’yi olumsuz etkilemesini engellemek için, sahadaki gelişmeleri okuyarak demokratik siyasetin önünü mü açacak? Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Kürtlerle ortak vatanda eşit ve özgür yurttaş temelinde yaşama ilkesini esas alacak bir çözüme mi gidecek? Bütün bunları sahada ki gelişmeler ve atılacak adımların niteliği belirleyecek.

Biz de tüm bu gelişmeleri Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Zeynel Kete ile konuştuk.

“BARIŞ SÜRECİNİN DERİNLİKLİ VE KAPSAMLI OLMASI GEREKİYOR”

PİRHA:Bir tarafta Ortadoğu’da savaşın dozajı yükselirken, Türkiye’de “barış” konuşulmaya başlandı. PKK Lideri Abdullah Öcalan, 43 ayın ardındna Ömer Öcalan’la aile görüşmesi gerçekleştirirken, AKP-MHP kanadındna açıklamalar gelmeye devam ediyor. Ardı ardına yaşanan bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zeynel KETE: Çoklu kayıpların ve kazanımların yoğunca yaşandığı bir dem-i davrandı yaşıyoruz. An geçmişin yükünü omzunda taşır. Yaşanan her anın tarih olduğu realitesi tecrübeyle sabittir. Yaşadığımız an geçmişin yükünü omzunda taşır. Bu hakikatle olaylara yaklaşmak, çözüm odaklı yaklaşımdır. Kürt Sorunu cumhuriyet tarihinde devletin ulus yaratırken tekçiliği esas almasından kaynaklı yaratılan bir sorundur. Sorun Kürtlerin kendisinden kaynaklı değildir. Kapsama alanı çok geniş, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel, tarihsel boyutu olan bir sorun. Sorunun çok kapsamlı olması “barış sürecinin” de derinlikli ve kapsamlı olmasını gerektiriyor. Elbette ki dünyada ki gelişmeler Türkiye yi derinlikli etkikemekte. 3. Dünya savaşının etkilerinin Türkiye yi çoklu boyut ile etkilediği günümüzde barış söylemini iyi değerlendirmek gerekiyor.

Ortadoğu yeniden dizayn ediliyor. İsrail sadece kendine güç değildir aynı zamanda hegemonik ABD gücü demektir. Enerji hatlarının yeniden dizaynı söz konusudur. Güçler dengesi kendini yenilemektedir; ittifaklar yenileniyor,çatışmalar derinleşiyor. Özellikle iç barışını sağlamayan Ortadoğu’daki tekçi ulus devletler, kapitalist modernist güçler için sorun teşkil etmektedir. Egemenlerin çıkarı için ulus devletlerin yeniden inşası söz konusudur. Türkiye, İran, Irak, Suriye bunların başında gelmektedir. Ortadoğu’da yaşanan savaş sadece İsrail, Hamas ve Hizbullah ile sınırlı değildir, yayılma alanı genişleyen Güney Lübnan ve Gazze ile içine alan Yemen, Suriye, Türkiye, Irak ve İran’ı ciddi etkileyen bir süreç söz konusudur. Neredeyse Ortadoğu’nun tamamı bu savaşın içindedir. özellikle İsrail yetkililerinin dile getirdikleri “7 Ekim öncesi ile 7 ekim sonrası aynı olmayacak” sözü bölgedeki meydana gelen değişimlerin somut bir ifadesidir. Ortadoğu’da İsrail, Filistin, Lübnan, Suriye İran savaşı bölgesel bir düzeye geldiği, savaşın derinleşmesi ile bölgenin kapitalist modernist güçler tarafından dizayn edilmesi doğru orantılıdır. ABD, İsrail Avrupa’nın İran’a tehtidleri, müdahalesi Basra Körfezi’nde başlayan ve bir bütün olarak Akdeniz’i etkileyecek Kürt jeopolitiği gerçekliği ortada duruyor.

“100 YILLIK İNKAR SİYASETİ SIKIŞMIŞ DURUMDADIR

-Tüm bu gelişmeler Türkiye’yi de yeniden konumlanmayı itiyor?

Kesinlikle. Türkiye iç siyasetinde her boyutuyla sistemsel krizin derinlemesine yaşanması, çaresizliğin her alanda görünür olması, toplumsal çürümenin gizlenecek düzeyde olmaması, bir çöküşün yaşanmasıyla beraber, uluslararası konjonktürde oyun kuranların Türkiye’yi konsepte dahil etmemesi gibi faktörler belirleyicidir.

Uluslararası dengeler ve Türkiye’deki egemen siyaset Kürtleri içeride parçalama, yanında tutma, en aza razı etme çalışması yürütmektedir. Bu pazarda milli muhalefet ve milli iktidar aynı mantıkla hareket etmektedir. Gelinen aşamada 100 yıllık inkar siyaseti sıkışmış durumdadır. Bu sıkışmışlığı aşmak için bir yöntem bulmaları gerekiyor. Halkın beklentilerini, acılarını, özlemlerini, istemlerini, sahadaki gelişmeleri, uluslararası konjektörü görmezden gelerek toplumun umutlarıyla oynama sahte bir oyun halidir telafisi imkansız sonuçlara yol açacaktır.

Kürtlerin, ortak vatanda eşit ve özgür yurttaş temelinde yaşama ilkesini esas alınması, toplumsal barışın inşa edilmesi için barış mücadelesi potansiyelleri yüksektir. Geçmişteki pratikler, sahada yaşananlara sıtratejik yaklaşılması, demokratik siyaset anlayışı çerçevesinde sürece cevap olma konusunda teorik ve pratik olarak güçlü katkılar sunarlar.

ALEVİ TOPLUMU SITRATEJİK BİR SÜRECE SUSARAK, BEKLEYEREK CEVAP OLAMAZLAR”

-İfade ettiğiniz ortak vatanda eşit ve özgür yurttaş temelinde yaşama ilkesi, Alevilerin de temel hak mücadelesi. Bu süreçte ortak mücadele hattı barışın tesisi bağlamında ne anlam taşıyor?

Türkiye’de inşa edilecek onurlu bir barış iklimi nihayetinde Alevi toplumu açısından da olumlu olacaktır. Tekçilik esas alınarak inşa edilen ulus devlet anlayışının en önemli iki topluluğu Kürtler ve Alevilerdir. Bu bakımdan onurlu bir barış Alevi toplumun zihin kodlarına uygundur. Yüzyıldır Alevi sürekleri yaşanan savaş ikliminde en çok etkilenen inanç kesimini oluşturmaktadır.

Barış mücadelesi vermek Aleviler açısından ibadetten sayılır. Hakikat ve özgürlük arayışı aynı zamanda toplumsal barış mücadelesi demektir. Tarihsel hakikatlerinden aldıkları güç ile, yaşadıkları fiziksel ve kültürel soykırım süreçleri göz önüne alındığında sürece sıtratejik bir çerçevede okumaları toplumsal çıkarlarına uygun olur.

Alevi toplumu sürecin olgunlaşması ile paralel olarak söz söyleme, pratik geliştirme lemaletleri vardır. Barış her halükarda Alevileri ilgilendirir. Yüzyıllık cumhuriyet modernitesi döneminde Kürtlerle beraber “muteber vatandaş” olmadılar. Kaldı ki Alevilerin büyük bir çoğunluğu Kürt idiler. Bundan dolayı hem inançlarından hem de etnik yapılarından dolayı çifte baskı gördüler.

Alevi toplumu böyle sıtratejik bir sürece susarak, bekleyerek, sonuçlar üzerinden cümle kurarak cevap olamazlar. Başından itibaren onurlu toplumsal bir barış için tarihsel sorumluluk almaları gerekiyor. Bütün Alevi kurumları, pirler, mürşitler, rayberler, ozanlar, analar, yazarlar toplumu bu sürece hazırlamaları tarihsel görevdir.

Kürt sorunu ve Alevilerin sorunlarının çözümü siyasetin demokratikleşmesi ile birebir ilşkilidir. Bu mana ile Kürt sorunun demokratik bir çerçevede çözülmesi gerekiyor. Alevilerin barışı savunurken ilkesel davranmaları gerekiyor. Mazlum kimdir? Sorunun kaynağı neresidir? Doğru barış savunuculuğu nedir? Sistemin iyisi ve kötüsüne rıza göstermeden üçüncü göz (Gönül gözü) mensupları kimlerdir? Barışı anlamlı kılmak, inşa etmek aslında tarihi de anlamlı kılmaktır. Aleviler toplumsal bilinçleri, farklılıkların ikrarlı birliği ilkesini esas alarak güncel ihtiyaçları ile bütünleştirmeleri gerekiyor. Aleviler demokratik siyasetin ve barış sürecinin öznesi olmalılar. Demokratik ve özgür bir yaşam için özne olmaları tarihsel hakikatlerinin gereğidir. Özne olmadan özgürlük olmaz. Parçalı duruş esaret ve yoksulluk demektir. Birlik, hakikat meydanında cümle can ile ikrarlı bir yaşam ve birlik özgürlüğe ve var olmaya götürür. Sürecin durumuna göre Aleviler mutlaka görev almalı. Üçüncü göz olmaları olumlu bir hava yaratır.

Barış dönemlerinde toplumu harekete geçiren manevi güçler vardır. Alevi pirler, Seydalar, Analar, kültürel İslamı yaşayanlar, komün güçleri, pirler, bilgeler, kanaat önderleri barış talebini toplumsallaştırmalıdır, bu potansiyelleri yüksektir.

“HALKIN İRADE, BİLİNÇ VE KARAR GÜCÜ OLMASI İLE BARIŞ İNŞA EDİLİR”

-Son olarak ne söylemek istersiniz?

Sonuç olarak barışın anlamı silikleştirilmemeli, ulaşılmaz kılınmamalı. Barışın anlamı yitikleşmemeli. Barışın anlamı yitikleşirse hakikatte yok olur, yitikleşir. Barışın anlamı derinleştirilmelidir. Varoluşun asıl amacı bütünselliktir. Bundan dolayıdır Aleviler “cümle can” kavramını kullanıyor. Görüşmeleri yürütecek taraflar bu mana derinliğini göz önüne almaları, sorunun çözümünü kolaylaştırır. Tarihsel okumalar bize şöyle bir hakikati de göstermiştir. Hakikat ve özgürlük arayışı yürüten hiç bir kurum, örgüt veya lider kendi kaderi ile ilgili belirsizliği kabul etmez. Bu barış için önemli bir tespittir.

Üçüncü dünya savaşında kartlar yeniden karılırken Kürtlerin Ortadoğu ve Türkiye’nin siyasi geleceğini belirleme konusunda kilit bir konuma geldikleri gerçekliği inkar edilmez. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında demokratik siyaset perspektifi ile toplum politikleşir, politikleşen toplum özgürleşir ve toplumsal barışını inşa eder. Siyaset sorunları ortak irade ile çözme, birlikte karar alma, ikrar ve rızalığı esas alama, bunun için Hak meydanını açma sanatıdır. Halkın irade, bilinç ve karar gücü olması ile barış inşa edilir. Gelinen aşamada taraflar imkansızı yapmazlarsa, olanaksız olanla karşı karşıya kalırlar. Barış için mücadele eden, cümle canı Hakk’ın varlık deryası olarak gören bu konuda pratik geliştiren cümle canlara aşk olsun.

PİRHA/ADANA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak