PİRHA- Mehmet Turan Dede, Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu adlı kuruluşun düzenlediği Kerbela gezisinde Alevi kadınların çarşafa girmesine tepki gösterdi. Turan, “Bizler kendi bedeninin örtüsünü kendi seçen, ahlakın ve yolun bilgisini kendisine örtü olarak bilen insanlarız” dedi.
Avusturya Alevi İslam İnanç Toplumu adlı kuruluş tarafından Kerbela’ya ziyarete giden Alevi kadınlara çarşaf giydirilmesine tepkiler gelmeye devam ediyor.
Mehmet Turan Dede, Alevi kadınlara çarşaf giydirilip Kerbela’yı ziyaret etmelerinin şekilsel ve Şiileştirme politikalarının devamı olduğuna dikkat çekerek, “Şiilerlerle ortak yanları olan sözde Aleviler bazı kimlikler, isimler ve soy üzerinden giden bir anlayışı bize dikte etmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
“BİZİM ÖRTÜMÜZ AHLAK VE YOL BİLGİSİDİR”
Bu olayların yaşandığı dönemde Avusturya’da olduğunu söyleyen Dede Turan, Kerbela ziyaretini gerçekleştiren grubun kendisini Şia anlayışıyla beslemeye çalıştığına dikkat çekti. Alevilik adına hiçbir değerin bulunmadığına vurgu yapan Dede Turan, “O kurumda kendi anlayışını terk etmiş, Alevilikten uzak sadece Şia ve İslam anlayışıyla kendisini beslemeye çalışan bir grup, kurumu işgal etmiş. İnsanları kendi anlayışından uzak gösteren bir yapıyı Alevilik adına resim vermiş olmak bile insanları üzüyor. Bizler kendi bedeninin örtüsünü kendi seçen, ahlakın ve yolun bilgisini kendisine örtü olarak bilen insanlarız. Yoksa değişik isimlerle kara çarşafa bürünerek saçını örtmeye çalışarak yapılan hareketin inancın sadece göstermelik ve şekilsel kısmı olduğunu biliyoruz. Öyle bir anlayışın Alevilikle ilintisi ve ilişkisi yoktur” diye konuştu.
“ALEVİLERİ ŞİİLEŞTİREREK YÖNETMEK İSTİYORLAR”
“Son dönemlerde üzerinde sıkça durulan bir çalışma var. Artık Alevileri Sünnileştirmek güç ama Şiileştirerek o kanaldan yönetmek daha kolay olacak diye düşünüyorlar” diyen Dede Turan, değişik dinlere göre giysiler takınmanın Alevilik ile ilişkisi olmadığını kaydetti. Dede Turan şöyle konuştu:
“Çünkü belli kıstaslar var. Şiilerlerle ortak yanları olan sözde Aleviler ile bazı kimlikler, isimler ve soy üzerinden giden bir anlayışı bize dikte etmeye çalışıyorlar. Aleviler esas olan kendi özlerindeki varlık ve o varlık içindeki Hak ile beraber olmanın dışında değişik isimler ve kimliklerle hiçbir yere varılamayacağını iyi biliyorlar. Özdeki hak ve hakikati bulmanın bu yolun esas temeli ve ibadeti olduğunu biliyorlar. Aleviler buna göre tavır, duruş sergiliyor ve sergilemeye de devam edecekler. Her ne kadar buna karşı çıkılıyor, tavır alınıyorsa da bunlar devam edecek. Alevilik kendisine özgü bir inançtır. Alevilik bir başka inancın kıyısında, köşesinde veya içinden çıkmış bir parça olarak gösterilemez. Bu Aleviliği küçültür. Körü körüne iman etmek, değişik dinlere göre giysiler, kisveler takınmak anlayışı Alevilikle kesinlikle bağdaşmaz.”
Ersin ÖZGÜL / İZMİR
Yoruma kapalı.