PİRHA- Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anmak için Maraş’a gelen Alevi kurumları Yörükselim Mahallesi’nde yürüyüş düzenledi. Yürüyüşün ardından gerçekleştirilen açıklamada, kimsenin ötekileştirilmediği, dilini, dinini, rengini, cinsiyetini, etnik köklerini yok saymadığı bir gelecek için her türlü asimilasyon ve katliama karşı duracaklarını söylediler.
Haberin Videosu
111 kişinin katledildiği yüzlerce insanın yaralandığı, 552 ev, 289 iş yeri yakılarak tahribat edildiği Maraş Katliamı’nın 39. yıldönümü. Yaşamını yitirenler için Maraş’ta Alevi kurumları anma etkinliği düzenledi. Yasağa rağmen bir hafta önce Maraş’a giden Aleviler Yörükselim Mahallesi’nde yürüyüş düzenledi. Ardından da Yörükkselim Mahallesi’nde bulunan Erenler Cemevi’nde basın açıklaması yaptı.
Anmada Alevi Bektaşi Federasyonu. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Alevi Kültür Dernekleri, Alevi Vakıflar Federasyonu, Alevi Dernekler Federasyonu, Demokratik Alevi Dernekleri adına basın metnini Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Muhittin Yıldız okudu. Yıdız, tüm yasaklamalara rağmen burada olduklarını belirterek katliamın izlerinin hala hafızalarda sımsıcak durduğuna dikkat çekti. Yıldız, Maraş Katliamı’nın Cumhuriyet tarihinin en vahşi katliamlarından biri olduğunu vurguladı.
“SORUMLULAR ÖZENLE KORUNUYOR”
Katliamın bir numaralı faillerinin devlet tarafından ödüllendirilerek meclise milletvekili olarak girdiklerini gerçek sorumluların hiçbir zaman açığa çıkarılmadığını ve yargılanmadığını kaydeden Yıldız, şunları belirtti: “Maraş’ta olan bir savaş değildir, bir katliamdır. Bu, Alevi-Sünni çatışması da değildir. Bu planlı ve örgütlü bir faşist saldırıdır. Çevre illerden getirilen katil çetelerine, belli hedefler gösterilerek her şeyi hesaplanan, bir planla gerçekleştirilen faşist bir eylemdir. Kin ekip kan çiçeği büyütenlerin, ‘şehrimizi kızıllar bastı’ ve ‘milli direnme hakkı doğmuştur’ diye bildiri dağıtanların eseridir.”
Yıldız, Baba İshak ve yarenlerinden, Pir Sultan’a,Deniz Gezmiş’e; 12 yaşında semah dönmek için gittiği Sivas’ta yakılan Koray Kaya dan, 12 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz’a; Dersim Katliamından, Sivas, Çorum, Gazi, Gezi, Roboski, Suruç, Ankara Katliamına kadar yaşanan tüm cinayet ve katliamların sorumlularının aynı organize güçler olduğuna ve bu güçlerin gelen çeşitli hükümetler ve AKP hükümeti tarafından da özenle korunduğuna dikkat çekti.
“GEÇMİŞİN UTANCINI TEMİZLEMEK ZORUNDAYIZ”
Katliamı yapanların değil katliamı gündeme getirenlerin suçlu görüldüğünü ifade eden Yıldız, şunları ifade etti: “Yarayı kaşımayın, tarihi tarihçilere bırakın’’ gibi kurnazlıklarla, katliam ve katliamcılar unutturulmaya çalışıldı. Türkiye, geçmişindeki bu utancı temizlemek zorundadır. Bizce bunun çözümü katliamın gizli belgelerinin açıklanması, sorumluların bulunması ve cezalandırılması ile mümkündür. Bütün katliamların üzerini örtmeyi ve katliama ‘katliam’ bile denmesini engelleyen, Maraş Katliamına da ‘’Katliam’’ diyemedikleri gibi, üzerini örtmeyi maharet saydıkları için katliamı protesto edenleri de görmezden gelmekte, görmek istememektedir.”
Alevilerin her zaman barışın dili ve vicdanı, hoşgörünün, sevginin, insanlığın kabesi olduklarını söyleyen Yıldız, kimsenin ötekileştirilmediği, dilini, dinini, rengini, cinsyetini, etnik köklerini yok saymadığı bir gelecek için her türlü asimilasyon ve katliama karşı duracaklarını kaydetti.
“KINIYORUZ”
Yıldız ayrıca şunları belirtti:
“Biz Alevilerin zalime verecek tek bir canı dahi yok, biz kadimden gelen inancımızın yolcularıyız. Kendi mürşidimiz dışında kimseye baş eğmedik ve bundan sonra da eğmeyeceğiz. Evet, büyük cümleler kuruyoruz. Çünkü güveniyoruz artık kendimize. Her biri Zeynep Ana olan kadınlarımıza güveniyoruz… Celal Abbas olup suya giden gençlerimize güveniyoruz. Hüseyin olup yolundan dönmeyen cümle canlarımıza güveniyoruz… Hacı Bektaş’ın izinden giden dedelerimize güveniyoruz… Her biri Fatma Ana olan analarımıza güveniyoruz…
Dün olduğu gibi saraylara biat etmeyen Pirlerimize ikrarımız var. Dün olduğu gibi, bu gün de aynı şekilde sarayların lüks sofraları iştahlarımızı kabartmayacak, ışıkları gözlerimizi kamaştırmayacak…
Hiçbir zaman bu anlayışın diktatörleri karşısında diz kırmayacağız. Bizlerin hesap vereceği yer Dar ı Mansurlarımızdır. Hakk ve Hakikat ışığında Hakka yürüyen cümle canlarımızı 39. Yılında bir kez daha saygıyla anarken, katilleri, koruyucularını ve onları yönlendiren insanlık dışı, gerici, faşist ideolojilerini nefretle kınıyoruz.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.