PİRHA- İktidarın yeni ‘Alevi açılımı” hamlesine karşı AKD Buca Şubesi Cemevinde bir araya gelen Aleviler, ‘Cemevleri ibadethanemizdir’ hatırlatmasında bulunarak, Alevi açılımı adımının Aleviliği katletme adımı olduğuna vurgu yaptı.
AKP yıllar önce sonuçsuz olarak rafa kaldırdığı ‘Alevi açılımını’ yeniden masaya getirdi. İçişleri Bakanlığı yetkililerinin AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Türkiye genelindeki birçok cemevini ziyaret ederek, fiziki ve maddi eksikliklerin tespiti ve karşılanması noktasında başlayan çalışmaları daha sonra genişleyerek sürdü. Beraberinde birçok tartışmayı da getiren bu çalışmalar, cemevlerinin “kültür merkezi” olarak tanımlanması, dedelere maaş bağlanması, cemevinin su ve elektrik giderlerinin karşılanması ve Diyanet benzeri “Alevi cemaati Başkanlığı” kurulması gibi başlıklar etrafında kamuoyuna yansıdı.
Aleviler; AKP ve Cumhur İttifakı’nın içinde bulunduğu krizden kurtulmak amacıyla bu adımları attığını ifade ederken; sorunların çözümü noktasında iktidarı samimi bulmadıklarını bir kez daha dile getirdiler. Alevi kurumlarının öncülüğünde Alevi Kültür Dernekleri Buca Şubesi Cemevinde bir araya gelen Aleviler, cemevlerinin ibadethaneleri olduğunu hatırlatarak, AKP’nin Alevi açılımı hamlesinin Aleviliği katletme olduğuna işaret ettiler.
‘Cemevleri Alevilerin İbadethanesidir’ pankartının açıldığı etkinliğe Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı İsmet Kurt, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Başkanı Ercan Geçmez ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan’ın yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.
Alevi Kültür Dernekleri Buca Şubesi Cemevi Başkanı Hüseyin Gökçe misafirleri selamlayarak kısa bir konuşma yaptı. Baba Mansur Ocağı pirlerinden Ali Haydar Kurt’un çerağ uyandırması ardından, Maraş Katliamı’nda katledilenler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
“KİMSE ALEVİLERİN İBADETHANESİNE ŞEKİL VERMESİN”
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı İsmet Kurt, cemevlerine kültür merkezi statüsü verilmesini kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, “Aleviler, kimsenin ibadetine, ibadethanesine şekil vermedi, kalıba koymadı. Zulümlerle Alevileri yerlerinden yurtlarından ettiler, şimdi de ibadethanemize şekil vermeye başladılar. Aleviler fay hattı, kırılgandır diyorlar hiçte öyle değil. Birileri kalkıp da cemevlerine ibadethane değil, kültür merkezi derse kabul etmeyiz. İbadethanemizi cemle yapılıyoruz ve metropollerde de ibadethanemiz cemevlerimizdir. Aşını pişireceği, lokmasını paylaşacağı, kültürünü taşıyacağı mekanlarını oluşturdu. Artık haykırıyoruz; kimse Alevilerin ibadethanesine ve ibadetine şekil vermesin. Kimse haddini aşmasın” dedi.
“ALEVİ AÇILIMI ADIMI ALEVİLİĞİ KATLETMEKTİR”
AKP’nin Alevi açılımı adımını ‘Aleviliği katletme adımı’ olarak tanımlayan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, yerel yönetimlerin cemevlerine yönelik bağımlılık ilişkisi geliştirme yaklaşımını eleştirdi.
AKP iktidarının Alevi açılımının önüne geçmenin ancak Alevilerin örgütlerine sahip çıkması ile gerçekleşeceğini ifade eden Kaplan, “Hükümet bir danışman vasıtasıyla cemevlerimizi, derneklerimizi gezdiler. Bununla ilgili tutulan raporlar sonucu Cumhurbaşkanı açıklama yaptı. Alevilerin ibadethanesinin kültür merkezi olarak kabul edebileceği söylendi. Aleviliği katletmek için adım atıyorlar. Bu adımın adı budur. Şehir yaşamı bizi yoldan çıkardı. Önceki dönemler olsaydı bir devlete muhtaç mı olurduk? Devlet böyle bir girişiminde bulunduğunda sorunlar yaşanacağını biliyorduk. Toplantılarımdan asıl amacı örgütlerimin birlikteliğini korumaktır. Sahadaki sıkıntıları belediyeler ile çekiyoruz. Alevilerin mürşitleri belediyeler olmuş durumda. Bu bizlerin gerçekliğidir. Alevilerin cemevlerine sıfat eklenmesini kabul etmeyiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi cami işletiyor mu? Neden öyleyse cemevlerini elinizde tutuyorsunuz? Cemevi binaları Alevilere teslim edilmeli, işletme gibi davranmalarını kabul etmeyiz. Belediyelerin bundan vazgeçmesi gerekiyor. İktidar para ile Alevileri vurmaya çalışıyor. Bunun önüne geçilmesinin tek gerçeği örgütlerimize, derneklerimize sahip çıkmakla olur” ifadelerini kullandı.
“ASIL SORUNUMUZ EŞİT YURTTAŞLIK SORUNUDUR”
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Başkanı Ercan Geçmez ise, Alevilerin asıl sorununun eşit yurttaşlık olduğuna işaret ederek, “Aleviler yüzyıllardır beraber yaşamının yollarını savunuyorlar. Asıl sorunumuz eşit yurttaşlık sorunudur. Bunun olmadığı ortamda bu sorunları ve acıları çekiyoruz. Devletin merkezindeki Diyanet bütün kurumları terbiye etmeye çalışıyor. Ortaçağ zihniyeti siyaseti belirliyor, cemevlerine kültür merkezi diyor, Alevi ve Kürtlere hakaret ediyor. Onlar cemevlerini kabul etsinler veya etmesinler; bizler kabul etmişiz. Eşit yurttaşlığı her alana yaymalıyız” diye konuştu.
Ülkedeki ekonomik kriz ve kaosun herkesi yoksullaştırdığına de değinen Geçmez, “Herkes yoksullaşıyor, birebirimize düşman oluyoruz. Bunlara ses çıkarmalıyız, beraber mücadele etmeliyiz. Alevilik dimdik ayakta duruyor. Ortak yönümüz insan olmaktır. Bizler savaşa karşı duracağız. Sınırsız bir dünyayı savunacağız. Irkçı, Türkçü bir Hacıbektaş’ı karşımıza çıkartmaya çalışıyorlar. Hadi oradan demeliyiz. Her taraflara İmam Hatipler, Kur’an kursu açılıyor. Asıl din düşmanı onlardır. Bizler Sünni kardeşlerimiz için de mücadele ediyoruz. Biz ülkemizi yeniden yaşanabilir bir hale getirmeliyiz. Nefret dili kullanan bir siyaset ülkeye birşey veremez. Bu toprakları ırkçılara, faşistlere teslim edemeyiz” dedi.
“ALEVİLERİN VARLIĞINI DAHİ KABUL ETMİYORLAR, AÇILIM ALDATMACADIR”
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül de, Alevilerin 30 yıldır eşit yurttaşlık mücadelesini verdiğini hatırlattı. Alevilerin varlığına dahi tahammül edemeyen iktidarın Alevi açılımının aldatmaca olduğunu sözlerine ekleyen Güzelgül şöyle konuştu:
“Kerbela’da bugüne kadar hep savaş vererek yolu, erkanı bugünlere taşıyarak getirdik. Alevi kurumları 30 yıldır eşit yurttaşlık mücadelesi veriyor. Bu talepleri herkes duydu; ama bu Yezit zihniyet duymak istemedi. Varlığımızı dahil kabul etmiyorlar. Milli eğitim şurasında Milli eğitimi cemaatlere teslim ettiler. Bütün olanakları onlara açtılar. Çocuklarımızı karanlığa sürüklemek istiyorlar. Arap İslamiyetini bizlere dayatmak istiyorlar. Hak, hukuk, adaletten yoksun bir ülke yaratıldı. Mücadelemiz tüm halkaların, inançların bir arada yaşamı içindir. Ülkede sevgi kaldı mı? Ahlak kaldı mı? Bunlardan eser kalmadı. Diyanet sürekli fetvalar veriyor. Bu fetvaların neresinde güzel ahlak vardır. Müthiş bir bütçe ayrılmış kendilerine. Birlik ve beraberlik ile bu hassas süreci atlatabiliriz. Bizim ibadet şeklimiz cemdir, ibadethane mi de cemevleridir. Bu gerçeği yok edemezsiniz. Taviz vermeden tüm inançlar ile birlikte yaşamak içim mücadele veriyoruz.”
Ersin ÖZGÜL/İZMİR
Yoruma kapalı.