PİRHA – Muharrem ayının bitimiyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) ana ve dede katılımıyla oruç açılıp aşure dağıtıldı. Ana Şenay Malkoç, “Hak ve hakikat inancında yol anadır. Baba ise erkandır yol cümleden uludur. Bizim yolumuzda kadın erkek farkı yoktur” dedi.
Haberin videosu
Muharrem ayının son bulmasıyla birlikte TBMM Halkla İlişkiler Binasında ana ve dede katılımıyla oruç açıldı. Muharrem ayının son gününe HDP milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda Alevi örgüt temsilcisi de katıldı.
HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, yaptığı konuşmada “Mecliste bu tür oruç açmayı yapmayabilirdik ama ne yazık ki bu ülkede Aleviler hem insan olarak yok sayılıyor hem de inancımız tanınmıyor” dedi.
“SÖZ ALEVİLERE GELİNCE KÖR, SAĞIR, DİLSİZ OLUNUYOR”
Alevi toplumunda “Şaşalı, toplu oruç yoktur” yoktur diyen Özen şunları söyledi:
“Çok mütevazi, sessiz şekilde orucumuzu tutarız ama maalesef bu ülke demokratik, laik, hukuk devleti olmadığı için bizler görünür olmak istiyoruz. Diğer inançlara, azınlıklara ve tüm insanlığa ‘Aleviler inançlarını nasıl yürütürler’ bu sebeple mecliste orucumuzu açıyoruz. Biliyoruz ki Alevilik sorunu siyasetle çözülebilecek bir sorundur. Siyasetin merkezi de meclistir ama maalesef mecliste söz Alevilere gelince kör, sağır, dilsiz olunuyor. Alevilerin sorunlarının çözümü konusunda getirdiğimiz yasa teklifleri, soru önergeleri maalesef reddediliyor. Biz de diyoruz ki bu ülkenin asli unsurlarıyız ve vatandaşlık görevlerimizi eksiksiz yerine getiriyoruz. Eşit yurttaş olana kadar bu mücadelemize devam edip ‘varız’ diyeceğiz. Alevilik vardır, haktır. Biz buradayız ve bu ülkenin asli unsurlarıyız. Kimse de inancımızı ve ibadet yerlerimizi yok sayamaz. Bugün bu sebeple mecliste oruç açma ritüelini yapıyoruz.”
“YOLUMUZDA KADIN ERKEK FARKI YOKTUR”
Zeynel Özel’in konuşması ardından Avrupa’dan gelen Ana Şenay Malkoç çerağı uyandırdı.
“Bizim tuttuğumuz oruç aç ve susuz kalarak nefsi yok etme amacına yönelik bir oruç değildir” diyen Malkoç şunları söyledi:
“Asıl olan nefsini bilmektir. Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’nin dediği gibi; marifet nefsini bilmektir. Bizim yolumuz kırkların yoludur. Bu yol ikrar verenlerin yoludur. Derisi yüzülen Pir Nesimi’nin yoludur. ‘Hakk’ diyen Hallac-ı Mansur’un yoludur. Bu yol eline, beline, diline, eşine, aşına, özüne, sözüne sahip çıkanların yoludur. Asıl marifet; yol sürek bilmektir. Pir Hüseyin, Kerbela’daki duruşuyla bize zalimliğin, cehaletin ve haksızlığın karşısında dik durmayı, biat etmemeyi öğretmiştir. Aynı zamanda biz de Pir Hüseyin’i anarken Zeynep Anamızı da unutmayacağız. Zeynep Anadır ki biat etmedi, susmadı ve Kerbela’da yaşanan vahşeti her yerde korkmadan, cesurca, boyun eğmeden Yezid’in karşısında bile hesap sorandı. Ve onunla birlikte bedel ödeyen Fatma Anamız, Şehriban Anamız, Kadıncık Ananız, Sakine Anamız, Gülsüm Anamız ve ismini zikredemediğim bütün analarımızın önünde saygıyla eğiliyorum. Hak ve hakikat inancında yol anadır baba ise erkandır ve yol cümleden uludur. Bizim yolumuzda kadın erkek farkı yoktur.”
“YOLUMUZ AŞURE TADINDA OLSUN”
“Aşuremizin adı barış, sevgi olsun. El ele tutuşup dünya ekseninde dönen çocuklar gibi kardeşliği simgelesin. Kerbela’da Pir Hüseyin gibi biat etmeyip dik duran düşüncenin adı olsun. Yolumuz aşure tadında olsun. Tuttuğumuz oruçlar hak katında kabul olsun, Xızır hepimizin yoldaşı olsun.”
“ALEVİLERİN KAHRAMANI HZ. HÜSEYİN’DİR”
Dede Hüseyin Öz ise “her milletin, toplumun ve inanç grubunun mutlaka bir önderi olacaktır” diyerek şunları aktardı:
“Alevi toplumunun kahramanı Kerbela çölünde direnen Hz Hüseyin’dir. Eğer bir ülkede insanlar eziliyor ve haksızlığa uğruyor ise mutlaka karşılarında hukuksuzluğa direnen önderler de olacaktır. Tarih boyunca da hep böyle olmuştur.”
Eren GÜVEN – Cebrail ARSLAN /ANKARA
Yoruma kapalı.