PİRHA – Alevi örgütlenmesine ilişkin sorularımızı Seyid Sabun Ocağına mensup Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz’a sorduk. Kılavuz dikkatleri örgütlerden çok bireylerin üzerine çekiyor ve “önce birey inancını sahiplenmelidir” ifadelerini kullanıyor.
Haberin Videosu
İnancın ruhuna uygun bir örgütlenme modeli olan Ocaklar ve Dergahlar sistemi üzerinden yüzyıllarca kendi kendisine yeten ve bu anlamda demokratik, çoğulcu karakterini koruyup günümüze kadar getiren Alevi toplumu kent kültürüyle birlikte yeni sorunlar ve bu sorunların doğurduğu ihtiyaçlarla karşı karşıya kaldı.
Buna cevap üretmek için özellikle 1990’lardan itibaren günümüze kadar çok sayıda dernek, vakıf, cemevi, dergah, federasyon kurarak inancıyla birlikte toplumsal varlığını sürdürmeye çalıştı. Ancak artan asimilasyon ve tekçi politikaların yoğunluğu da dikkate alındığında hem Alevi toplumunun ihtiyaçlarına hem de ülkemizin genel sorunlarına cevap olmada yetersiz kaldığı da bir gerçek.
Bu bilgiler ışığında aynayı kendi yüzümüze yani Alevi örgütlenmesine tutarak mikrofonu Alevi pirlerine, kadınlarına, kurum temsilcilerine ve bilinen isimlerine sorduk.
Dizi yazımızın beşinci bölümünde Seyid Sabun Ocağına mensup Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz‘un görüşlerine yer verdik. Kılavuz dikkatleri örgütlerden çok bireylerin rolüne çekiyor ve “önce birey inancını sahiplenmelidir” ifadelerini kullanıyor.
Kılavuz’un sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
Sayın Kılavuz “Genel anlamda Alevi toplumuna baktığınızda tabloyu nasıl görüyorsunuz? Alevi örgütlenmesini yeterli buluyor musunuz? Bulmuyorsanız neden?”
Türkiye ve Avrupa’daki Alevi kurumları ellerinden geldiğince çalışma yürütüyorlar. Karamsar değilim. Kurumlar hem ülke içinde hem de dışında geniş bir coğrafyaya yayılmış Alevi canların ihtiyaçlarına tam olarak cevap veremeyebilir. Ama bir şeyi unutmamak lazım; Alevi kurumları ihtiyaçlara cevap olamasalar da, ihtiyaçlarını seslendirmekten geri kalmıyor.
“ÖRGÜTLERİN EKSİKLİĞİNDEN ÇOK BİREYLERİN EKSİKLİĞİ VAR”
Yetersizlikler konusunda dönüp kendimizi sorgulamalıyız. Örgütlenmeliyiz ve örgütlülüğümüzü büyütmeliyiz. Örgütlerde çalışanlar yetersiz kalıyorsa o kişinin kendi sorunu. Kişi sorunu ile örgüt sorununu birbirine karıştırmamak lazım. Örgütlerimiz zaman zaman yetkin olmayan kişilerin eline düşüyor. Peki neden? Çünkü yetkin olanlar kurumlarda görev alamadıkları için. Bunun içinde zaman zaman karamsar tablo çiziliyor. Örgütlerin eksikliğinden çok bireylerin eksikliğini dile getirmek daha önemli.
Alevi kurumlarında üye olan veya olmayan akademisyenler, kanaat önderleri, iş insanları, eğitimciler, milletvekilleri gerçekten bu sorunlara ne denli eğiliyorlar ki biz örgütlerimizde işleyebilelim. Çalışmalarda bir parça yer alsalar, hizmet etseler böyle bir şikayetimiz olmaz. Sorunların çözümünde büyük bir atılım olur.
Alevi toplumun uzun yıllardır eşit yurttaşlık, İnanç ve ibadet özgürlüğü, eğitim hakkı, Kutsal mekanlarının kabul görmesi, tahrip edilmemesi talepleri var. Özetle demokratik toplum talepleri var. Bu konuda yürütülen mücadeleyi yeterli görüyor musunuz? Daha güçlü sonuç almak için ne yapılabilir?
Alevi kurumları zorunlu din dersi gibi Alevi toplumunun sorunlarını dile getiriyorlar. Ancak cılız. Sahip çıkıldığı zaman gür ses çıkar. Yoksa cılız çıkar. Alevi camiası akademisyeninden bürokratına, bürokratından milletvekiline sorunlara ve kurumlara sahip çıkarsa devletin asimilasyoncu politikaları boşa çıkar.
Avrupa ve Türkiye’deki Aleviler 35 yıldan beridir ciddi bir şekilde çalışıyorlar. Çalışmalara omuz verseler, yanlarında olsalar devletin belli konumundaki planlayıcılar geri adım atarlar. Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim müfredatı komisyonunda Alevi kanaat önderleri yer alsaydı kendi inanç ve ibadetlerini nasıl anlatılması gerektiğini çok ciddi bir şekilde dile getirirlerdi. Bu güçle olur.
“ÖNCE BİREY İNANCINI SAHİPLENMELİDİR”
Kuş kanatlarıyla uçar. Alevi örgütleri de çalışma yapacaksa arkasında duracak kitlesi ile yapar. Omuz vermiyorsa çalışmalar sönük kalır. Örneğin, zorunlu din derslerine karşı bir kampanya olsa, Mersin’de 400 bin Alevi yaşıyor. Bunların 3500’ü Cemevine üye. 500 aile çocuğunu din dersine koymaz ise bu dalga dalga büyür. Ama olmuyor. İnancı sahiplenen bireydir. Önce birey inancını sahiplenmelidir. Bunun için bir zamana ihtiyacımız var.
“SULTANLIK BAKİ DEĞİLDİR”
Sabırlı olmak lazım. Toplumu iyi hazırlamak lazım. Demokratik mücadele alanını bırakmadan çalışmalıyız. Bu bir zaman meselesi. Ben umutsuz değilim. İnanıyorum ki Aleviler ve kurumlarının talepleri bu ülkede mutlaka karşılık bulacaktır. Başka da yolu yoktur. Devletin katı tutumu böyle devam etmez. Sultanlık baki değildir.
Demokrasi talebinde bulunan ve devlet tarafından baskı altında tutulan diğer toplumsal kesimler ile birlikte yürütülen mücadele yeterli mi? Bu konuda neler yapılabilir?
Alevilerin siyaset alanında büyük bir yeri vardır. Uzun yıllardan beri CHP’ye oy veriyorlardı. Biz gördük ki siyaset kurumu Alevilerin taleplerine yeterince cevap vermiyor. Birkaç istisna hariç CHP’li belediyelerin cemevlerine bakış açısı ortadadır. Sadece son 15 yıla değil, öncesine de bakmak gerekir. Aleviler bin yıllardan beri bu topraklarda yaşıyor. Aleviler katıldıkları siyasi hareketler içinde Alevilerin taleplerini dile getiriyorlar.
“ALEVİLER TALEPLERİNDE DİK DURMALIDIR”
CHP daha cesaretli hareket etmeli. HDP’nin programında Alevilerin talepleri var. AKP’de dipten gelen dalgayı görüp ona göre hareket ediyor. Türkiye’nin temel sorunlarından olan Alevilerin sorunları, iktidar olsun, muhalefet olsun ciddiye alındığını görüyorum. Birebir neşter vurup sorunu çözemiyor olsalar da zamana bırakıyorlar. Talepler dile getiriliyor. Yeterli değil. Aleviler taleplerinde dik durmalılar. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında talepler bellidir ve herkes dile getiriyor.
Önemli olan Alevilerin ve kurumlarının temel istemleri konusunda net olmalarıdır. Kendi inanç değerlerini doğru anlatmaları lazım.
Turabi KİŞİN/PİRHA
YARIN: DOSYA -6
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Ataşehir Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Cemevi Başkanı Hasan Gülüm değerlendiriyor.
İlgili Haberler:
Aleviler, Alevi örgütlenmesini tartışıyor-1
Aleviler, Alevi örgütlenmesini tartışıyor-2
Yoruma kapalı.