Alevi Haber Ajansi

Aleviler adalet arayışı için Maltepe Mitingi’ndeydi: Bu bir uyanış tablosudur!-VİDEO

PİRHA- Maltepe Mitingi’nde konuşan Alevi kurumları, İmamoğlu ile birlikte birçok kişinin gözaltına alınıp tutuklanmasını değerlendirdi. PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, “Bu tablo aslında Türkiye halklarının ortak uyanış tablosudur” derken Maltepe Cemevi Kadın Kurulu üyesi Songül Keleş, “Bu kadar adaletsizliği görünce insanlar artık açlığını da unuttu” ifadesinde bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı yaptığı İstanbul Maltepe’deki mitingine milyonlarca insan katıldı. Birçok farklı partiden, inançtan ve demokratik kitle örgütlerinden kişinin yer aldığı mitingde Alevi kurumları da adalet için alana geldi. Hak, hukuk, adalet taleplerinin haykırıldığı alanda Suriye’deki Alevi Katliamı ve Madımak faillerinin serbest bırakılmasına karşın birçok pankart ve döviz taşındı.

“BU TABLO HALKLARIN UYANIŞ TABLOSUDUR”

Maltepe Miting alanında konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, bütün inançların, kimliklerin bu yaşanan kötü olaylar karşısında tek vücut olması gerektiğini belirterek şu açıklamada bulundu:

“Türkiye demokrasinin yoksunluğundan dolayı korkunç bir tablo içerisinde, korkunç bir karanlık içerisinde. Demokrasinin yoksunluğu, adaletin yoksunluğu anlamına geliyor. Dolayısıyla adaletin olmadığı yerde demokrasi de olmuyor. Barışın olmadığı yerde açlık olur, barışın olmadığı yerde sefalet sürer, haksızlığa uğrayanların sayısı her geçen gün artar. Bugünkü tablo Türkiye halklarının ortak uyanış tablosudur. Bu miting alanı aslında hangi mezhepten, hangi inanıştan, neyseniz kimseniz, hangi dilden, hangi ırktan olursanız olun bu karanlığın altında boğulmak istemiyorsak bir olmamız, biraraya gelmelisiniz diyor. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girdiğimiz dönemde, Türkiye’nin de karanlık içerisinde olduğu gün yüzüne çıktı.”

“SURİYE’DEKİ ALEVİ KATLİAMININ TÜRKİYE’DE OLMAMA GARANTİSİ YOK”

Yakın zamanda Suriye’de Alevilere yönelik saldırıların, Türkiye’de yaşanılabileceğine dikkat çeken Erçe, “Bugün Suriye’de yaşanılanlarının benzerlerinin yakın zamanda bu ülkeye sıçramayacağının garantisi yok. Bugün Ortadoğu’da yaşanılan açlığın sefaletin, insanların kıyımlara uğramasının buraya uğramayacağının garantisi yok. Bu nedenle burada yaşayan bütün halkların, bütün kesimlerin yan yana gelerek o parti bu parti demeden biraya gelip biz bu ülkenin gerçek sahipleriyiz, bu karanlığa teslim olmayacağız, çocuklarımızın geleceğini karartmanıza izin vermeyeceğiz dememiz lazım” şeklinde konuştu.

“ADALETİN OLMADIĞI BİR YERDE MADIMAK KATİLLERİ DE SERBEST BIRAKILIR”

Sivas Madımak katillerinin bırakılmasına da değinen Erçe, “Aksi takdirde Sivas Madımak katilleri serbest bırakılır; yan kesiciler, hırsızlar sokakta gezerler, çocuk tacizcileri dışarda gezer, aydınlar, yazarlar, çizerler cezaevlerini doldururlar. Dün ‘Her şey çok güzel olacak diyorduk’ bugün ise ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz’ diyoruz. O yüzden bu anlayışı oturtmamız gerekiyor” dedi.

“BU KADAR ADALETSİZLİĞİ GÖRÜNCE İNSANLAR AÇLIĞINI DA UNUTTU”

Maltepe Cemevi Yönetimi Kadın Kolları Kurulu üyesi Songül Keleş, miting alanında adalet vurgusu yaparak şunları söyledi:

“Hak, hukuk, adalet diye çıkılan bu yollarda o kadar adaletsizliklerle karşı karşıya kaldık ki. Şu adaletsizlikleri görünce insanların açlığı, insanların yoksulluğu unutuldu. İmamoğlu’yla senelerdir beraber iştirak eden şirketler ne oldu da İmamoğlu gelince onun işine gücüne el koydunuz. Senden olmayan, senin yanında olmayan bile İmamoğlu’na oy verdi. Varımız, yoğumuz adalet. Önce başkanımız yerine gelsin sonra ihtiyaçlarımıza erişelim. Artık diyecek pek bir şey yok sadece adalete çok susadık.”

“CUMHURİYET DÖNEMİNİN EN FAŞİST DÖNEMİNİ YAŞIYORUZ”

Mitinge Ankara’dan katılan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Merkez Yürütme Kurulu üyesi Önder Günaltay, “Cumhuriyet tarihinin en faşist dönemini yaşıyoruz” diyerek başladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bu sene yaşanan kayyım atamaları, hukuksuz bir şekilde alınan diplomalar, hukuksuz bir şekilde yapılan icraatlara karşı halkın tepkisini görüyoruz. Siyasal İslam’ın baskılarına dayanamayan Alevi örgütlerinin verdiği tepkiyi de görüyorsunuz. Bugünleri görüp, bugünleri hissettiğimiz bir dönemden geçiyoruz. Bugün “Bıçak kemikte” dediğimiz bir sürece denk geldik. Bugün burada bulunan kitlelerin, öğrencilerin, bu toplumu seven aydınlık kesimin buluşması, birlik beraberlik olması bir cevaptır. Mesele Ekrem İmamoğlu meselesi değil, mesele CHP meselesi de değil. Artık yapılan hukuksuzluklara karşı direnme, direngenlik ve bir tepki gösterme meselesidir. Bugün buraya gelmek isteyip de gelemeyenlere selam olsun.”

“ÜLKEDEKİ SİSTEM BİR DİKTATÖRLÜK HALİNE GELMİŞ”

Kangal Dernekler Federasyonu üyesi Berk İğdeli, hem mitinge yönelik hem de Sivas Kangal’da artan maden şirketlerini Alevi toplumunda yarattığı sorunları dile getirdi. İğdeli, “19 Mart’tan bu yana başlayan mevcut iktidarın Türkiye’nin birinci partisi olan CHP’ye yapmış olduğu darbelere, halkın yapmış olduğu seçimlere karşı yapılan baskılara karşı buradayız. Ülkedeki mevcut iktidar artık bir diktatörlük rejimi haline gelmiştir. Tamamen saray saltanatı halkların bu ülkede, bu coğrafyada yaşayan insanların iradesine, düşüncesine saygı duymamasıdır, düşüncelerine ve fikrilerine dahi kayyım atamasıdır. Haklarımız, düşüncelerimizi hür bir şekilde beyan edip son dönemde kayyımla birlikte haksızlıklara karşı bugün meydanlarda ve sokaklara çıkmış bulunmaktayız” diye konuştu.

KANGAL’DA YOĞUNLAŞAN MADEN ŞİRKETLERİ ALEVİLERİ SÜRGÜNE MAHKUM EDİYOR”

Son olarak Kangal’da Alevilerin sık yaşadığı köylerde yapılan maden ocaklarının artışı nedeniyle Alevilerin sürgüne maruz bırakıldığına dikkat çeken İğdeli, “Yaklaşık 20 yıldır Kangal coğrafyasında yaşayan Alevilerin büyük bir çoğunluğu ve Kangal köylerinde yaşayan Alevi halkının bulunduğu alandaki inanç merkezlerinin maden adı altında talan edilmesi, Alevi yurttaşların bire bir sürgün edilmesiyle karşı karşıyayız. Sivas Kangal Pınargözü Köyü’nde Bakırtepe denilen alanda çıkarılan altın ve demir tozu yıkama tesisleri gibi işlem süreçleri siyanür tehlikesini ortaya çıkarıyor. Aynı zamanda Samut Baba Türbesi Aleviler açısından önemli olmasına rağmen mermer ocağı açma süreci devam ediyor. Mermer ocağında suyla yıkanan mermer tozlarının Alevi köylerine bırakılması bir sürgün etme politikası haline gelmiştir. Sivas Kangal’a bağlı Yılanlı Dağı eteklerinde, Qızır’ın temsilcisi olarak tanımladığımız dağ keçilerinin öldürülmesi, avlanması ve zehirlenmesiyle karşı karşıyayız. Alevi köylerinde açılan maden ocaklarının bir an önce durdurulmasını istiyoruz” diyerek tepki gösterdi.

Kamber YILDIZ/ İSTANBUL

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.