PİRHA – Yerel seçimlere dair beklentilerini ve taleplerini dile getiren Alevi Yurttaşlar, seçimden seçime vatandaşın hatırlandığını belirterek, yönetime kim gelirse gelsin hizmetlerin ayrım yapılmadan herkese aynı oranda ulaştırılması gerektiğini dile getirdiler.
31 Mart’ta Yerel Seçimler gerçekleştirilecek. Ataşehir İlçesi Mustafa Kemal Mahallesi’nde oturan Alevi yurttaşlara seçilecek yerel yönetimlerden beklentilerini ve taleplerini sorduk.
Yurttaşlar, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’da yaptığı “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi?” konuşmasını hatırlatarak yerel yönetimlerin tepeden değil tabandan belirlenmesi gerektiğine dikkat çektiler. Yurttaşlar aynı zamanda yaşanan sorunların merkezi yönetimden kaynaklandığına da vurgu yaptılar.
“SEÇİMDEN SEÇİME HATIRLANIYORUZ”
Yurttaşların talepleri şöyle:
Mehmet Yeniyol: Aleviler herhangi bir siyasi partinin arka bahçesi değildir. Mevcut sisteme karşı alternatif olarak bir parti varsa o partiye oy verip mevcut sistemin değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Kazanmadığımız bir yerde bir şey talep etmek yanlış olur. Önemli olan önce altyapıyı oluşturarak o çalışmayı yapıp çalıştıktan sonra, talepleri öne çıkarıp uygulayıp uygulamadıklarına ondan sonra bakacağız.
Ergül Dilek: 70 yaşıma kadar geldiğim bu süreç içerisinde seçimden seçime vatandaş hatırlanıyor. Seçimler bittikten sonra vatandaşlık da bitiyor, sohbet muhabbet de bitiyor, herkes çıkar ve menfaatleri doğrultusunda devam ediyor. Dolayısıyla vatandaş kimsenin umurunda değil. Önümüzdeki yerel seçimler için de iktidar, ‘bizden yana olursanız, bize oy verirseniz size hizmet gelir’ diyorlar. Bunu Cumhurbaşkanı Hatay’daki konuşmasında açık açık söyledi. Bu bence vatandaşı tehdit etmektir. Ben şükürcü bir toplumda yaşamak istemiyorum, bu ülkenin vatandaşı olmaktan da sıkıntı duyuyorum. Sistemi doğru bulmadığımı ifade etmek isterim.
Mehmet Çavuş: Kendimi üçüncü sınıf vatandaş olarak görüyorum. Çünkü devlet de belediye de beni öyle görüyor. Kaç tane belediye geldi geçti. Seçiyoruz, geliyor ondan sonra çekip gidiyor. Kimse bizi ne arıyor ne soruyor. Siyasiler de vatandaşı düşünen bir kişi yok. Şimdi seçeriz, 15 gün sonra ara ki bulasın. Bizim talebimiz bize hizmet vermeleri. Bizim mahallenin en acı sorunu uyuşturucu belası.
Cemal Karataş: Hiçbir parti gözetmeksizin herkes dürüst olsun yeter benim için. Kendi çıkarlarının doğrultusunda konuşmasınlar. Bu hükümetten, bu düzenden çok da bir beklentim yok. Seçim döneminde vaatleri çok oluyor ama herkes sandalyesini kaptığı zaman her şey unutuluyor maalesef. Ben 8 yıl aşçı olarak cemevinde görev yaptım, seçilen partinin genel başkanını, ilçe belediye başkanını 8 defa görmedim.
Besime Turan: Savaş devam ettikçe yoksulluk, ölümler devam edecek. Bunların olmaması için bir an önce savaşın durması gerekiyor. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Ermenisi, Alevisi, Sünnisi bütün insanların birlikte olup savaşa dur demesi gerekiyor. Bütün canlar bizimdir biz hiçbir canlının ölmesini istemiyoruz. Bugün cezaevlerinde bir tecrit var, tecrite karşı hiç kimsenin sesi çıkmıyor. Tecrit devam ettikçe ölümler devam edecek. Tecrit içinde tecriti uygulamak hiç doğru bir şey değil. Ki Türkiye’de yasalar olduğu gibi uygulanmıyor. Her gelen yönetim, her gelen hükümet yasaları kendine göre uyguluyor. Böyle sürdüğü sürece de insanlar ölmeye devam edecek, ekonomik sıkıntılar devam edecek. Bugün sokak ortasında kadınlar öldürülüyor. Hiç kimsenin gıkı çıkmıyor. İstanbul Sözleşmesi neden iptal edildi? Önceden bir oluyorsa şimdi on oluyor. Bunu nasıl durduracağız? Sadece yerel yönetimlerde bu olacak diye bir şey yok. Bu temelden başlıyor tepeye kadar gidiyor. Yönetimlerin tepeden değil tabandan başlaması lazım. Halka sorularak seçilmesi lazım. Tepeden önümüze koyulan adaylar bence bizi temsil etmiyor.
Güler Aras: Biz buranın yapılışından beri buradayız. Ama buralarda ne yapım var ne de bir hizmet var. Çocuklarımız hep kiralarda oturuyor. İmar sorunumuzun çözülmesini istiyoruz. Benim tek istediğim ise insanları birbirinden ayırt etmeyecek, kardeşçe yaşayabileceğimiz, herkese aynı oranda hizmet verilebilecek bir yönetim istiyorum. Her kim gelirse gelsin insanları ayırt etmesin.
Melek Kayataş: Şu hükümet gitsin ben başka bir şey istemiyorum. Zaten her tarafı batıran bu hükümet oldu. İnsanlar artık markete bile gitmeye korkuyorlar.
Devrim FINDIK-Cihan BERK/İSTANBUL
Yoruma kapalı.