PİRHA- Alevi kurumları ortak bir açıklama yaparak Suriye’de yaşanan katliama tepki gösterdi. Suriye’de insanlık suçu işlendiği belirtilen açıklamada, “Şeriatçı, selefi, ırkçı çeteler başta Aleviler olmak üzere, Kürt, Ezidi, Süryani, Dürzi Hıristiyan ayrımı yapmadan katlediyor. Hızını alamayan şeriatçı, selefi, ırkçı gruplar sosyal medyada HTŞ’yi Samandağ’ına sokarak ülkemizdeki Alevileri de katletmekten bahsetmektedirler” denildi.
Suriye’de ordu ile Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki cihatçı grupların çatışmaları 27 Kasım’dan bu yana devam ediyor. Halep’e giren silahlı grupların kentin büyük bir bölümünü kontrol ettiği ileri sürülüyor.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Türkiye Alevi Federasyonu (ADFE), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Alevi Kültür Derneği (AKD), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu (AFA) konuya ilişkin ortak açıklama yayınlarken Türkiye Cumhuriyeti’nin bu konudaki tavrını ve rolünü de değerlendirdi.
“SURİYE’DE İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR”
Suriye’de insanlık suçu işlendiğinin altını çizen Alevi kurumları, “Suriye iç savaşında sağlanan ateşkes sonucunda cihatçı selefi örgütler İdlib bölgesine sıkışmışlardı. Bir yılı aşkın bir süredir İsrail tarafından Filistin halkına yönelik yapılan katliamlar karşısında bu selefi /ırkçı çeteler sessiz kaldılar. Ne zamanki İsrail ile Lübnan hükümeti arasında sağlanan ateşkes süreci başlayınca bu güçler Suriye Hükümetine ve bölge halkına karşı savaşı başlattılar. ABD ve bölgedeki işbirlikçileri tarafından Eğitilen-donatılan, beslenip palazlandırılan şeriatçı, selefi, ırkçı çeteler başta Aleviler olmak üzere, Kürt, Ezidi, Süryani, Dürzi, Hristiyan ayrımı yapmadan katlediyor” dedi.
“İDLİP’TEN YOLA ÇIKAN KONVOYLAR ALEVİLERİ VE KÜRTLERİ İŞKENCELERLE KATLETMEKTE”
İdlip’ten yola çıkan konvoyların Halep merkezine doğru sert ve katliamcı bir tarzda ilerlerken bu güzergâh üzerinde yaşayan Alevileri ve Kürtleri işkencelerle katletmekte olduğunu belirten kurumlar, açıklamalarında şunları ekledi:
“Suriye ile başlatılması düşünülen görüşmelerden olumlu sonuç alamayan siyasi iktidar ne yazık ki uzun bir süredir kontrol altında tuttuğu ve desteklediği ÖSO / SMO güçlerini serbest bırakarak Suriye denkleminden karlı çıkmanın hesaplarını yapmaktadır. Bölgede çok sayıda Şeriatçı/ selefi örgütler bulunmaktadır. Bu örgütlerle birlikte, Heyeti Tahrir Şam (HTŞ), (Nusra, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) öncülüğünde başlatılan saldırılar El Kaide ile ilişkili tecrübeli Uygur Türklerinden oluşan Türkistan İslam Partisi’nin eklenmesiyle daha da katliamcı bir hale geldi. Türkistan İslam partisi ve Özgür Suriye Ordusunun (ÖSO) askeri konvoylarında Türk Bayraklarının oluşu ve Suriye ordusunun mevzilerine obüs atışlarının olması ülkemizin bu konudaki tavrını ve rolünü açığa çıkarmaktadır. İdlip’ten yola çıkan konvoylar Halep merkezine doğru sert ve katliamcı bir tarzda ilerlerken bu güzergâh üzerinde yaşayan Alevileri ve Kürtleri işkencelerle katletmekte, Sosyal medyada yayınlamaktadırlar. Hızını alamayan şeriatçı, selefi, ırkçı gruplar sosyal medyada HTŞ’yi Samandağ’ına sokarak ülkemizdeki Alevileri de katletmekten bahsetmektedirler.”
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI OLAN ALEVİLERİN VE KÜRTLERİN AKRABA VE AŞİRETLERİNİN BİR YARISI SURİYE SINIRLARI İÇERİSİNDE YAŞAMAKTA”
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Alevilerin ve Kürtlerin akraba ve aşiretlerinin bir yarısı Suriye sınırları içerisinde yaşamakta olduğunu dolayısıyla planlamalar yapılırken bu hassasiyetin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Alevi kurumları, şunları ekledi:
“Siyasi iktidarın ve devletimizin tüm birimlerinin unutmaması gereken en önemli konu şudur: Tüm emperyalist devletlerin bölge ile ilgili planları olabilir, çıkarları yerine gelmeyince veya elde edince arkalarına bakmadan çekip gidebilirler. Türkiye Cumhuriyeti’nin böyle bir şansı ve olanağı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Alevilerin ve Kürtlerin akraba ve aşiretlerinin bir yarısı Suriye sınırları içerisinde yaşamaktadır. Dolayısıyla devletimiz bölge ile ilgili planlamalar yaparken bu hassasiyeti göz önünde bulundurmalıdır.”
“SAVAŞ, İNSANLIK SUÇUDUR”
Suriye topraklarının ilhak edildiğini belirten Alevi kurumları, Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi ikinci aşamasına geçmiş göründüğünün altını çizdi.
Kurumlar açıklamada, “Peki savaş karşıtları, barış yanlıları, halkların özgürlüğü ve kardeşliğinden yana olanlar, insan hakları savunucuları bizler bu duruma daha ne kadar seyirci kalacağız. Yanı başımızda insanlık ölüyor. Suriye’de ve Ortadoğu’da İlhak, işgal, talan ve katliam var. Eğitilip donatılan Şeriatçı, Selefi, Irkçı çeteler kardeşlerimizi katlediyor. Savaş, ölüm demek, göç demek, yoksulluk ve çürümeye neden olan bir yıkım demektir. Savaş cinayet, savaş tecavüz, savaş yetim kalan çocuk demektir. Savaş, insanlık suçudur… Tüm siyasi Partileri, Emek ve Meslek Örgütlerimizi ve Demokratik Kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz! Bozatlı Hızır darda zorda kalan cümle canların carına yetişsin…” ifadelerine yer verdi.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.