PİRHA- Kaz Dağları’ndaki ağaç katliamının son bulmasını isteyen Alevi kurumları “Kaz Dağları içinde barındırdığı cümle zenginliği ile birlikte korunmalıdır. Hiçbir şey için zaman geçmiş değildir.” dedi.
Kaz Dağları’nda altın arama çalışmaları sonucunda kesilen ağaçlar, bölgede yaşayan canlıların da yaşam alanlarını tehdit ediyor. Türkiye’nin oksijen depolarından Kaz Dağları’na yapılmak istenilen altın madenine karşı doğa ve yaşam için başlatılan Su ve Vicdan Nöbeti sürüyor. Nöbete destek de her geçen gün büyüyor.
Alevi kurumları da yaptıkları yazılı açıklama ile Kaz Dağları’ndaki ağaç katliamının bir an önce durdurulması gerektiğini belirterek yetkilileri göreve çağırdı.
“ALEVİ İNANCINA YÖNELİK BİR YOK ETME PROJESİDİR”
“Kaz Dağları içinde barındırdığı cümle zenginliği ile birlikte korunmalıdır” başlığıyla yayınlanan açıklamada Kaz Dağları’nın Tahtacı Alevilerinin kutsal kabul ettiği önemli ziyaretgahlardan olduğuna dikkat çekildi. Kaz Dağları’nda yapılan doğa katliamının çevrenin yok edilmesinin yanı sıra Alevi inancına yönelik de bir yok etme projesi olduğunun belirtildiği açıklamada “Tahtacı Alevilerinin yüzyıllardır sürdürüp geldikleri yaşamları, kültürleri, inançları; maden, mermer, altın aramaları amacıyla, Kaz Dağları’nda açılan yaralarla yok edilmenin eşiğindedir.” denildi.
Doğayla iç içe ve barışık bir şekilde yaşayan Tahtacı Alevilerin kesekcekleri ağaçtan rızalık aldıklarının vurgulandığı açıklamada “Bu bölgede yaşayan Tahtacı Alevileri, içinde yaşadıkları doğaya saygı duymuş, onunla barışık yaşamış ve ağaçları kurumadan kesmeyen bir inancı sürdürmüşlerdir. Kesecekleri ağaçtan bile rızalık isteyen bir yolun talipleridir.” diye ifade edildi.
“İNSAN DOĞANIN HAKİMİ DEĞİL BİR PARÇASIDIR”
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Alevilik inancı; bireyin kendisi ve çevresiyle, doğayla, cümle varlıklarla barışıklığını esas alan bir inançtır. İnsan doğanın hakimi değil bir parçasıdır. İnsan içinde bulunduğu doğanın, çevrenin, toplumun, hayvanların cümle
mahlukatın rızalığı ile yaşamını kurmalıdır. İnsanlığın ve çevrenin barışına hizmet etmeyen, rızalığı gözetmeyen her eylem, hak yolundan sapma anlamına gelmektedir.
Öte yandan, Alevilerin çeşitli kutsalları vardır. Pirlerin dergahları, makamları ve ziyaretgahlarımızla birlikte; kutsal olan dağlar, ağaçlar, sular, taşlar vardır. Kaz Dağları ve çevresinde de Alevilerin kutsal mekanları yer almaktadır.
Biz varlığın birliğine inanırız. Hak yarattıklarının bir parçasıdır. Her varlık evrende üzerine düşen hizmeti yapar. Bunun dışında o varlığın soyunu, geleceğini yok etmek, hiçbir nedenle kabul edilemez bir suçtur.
“KAZ DAĞLARI ÜLKEMİZİN EN ÖNEMLİ DEĞERLERİNDEN BİRİDİR”
Bununla birlikte sorunu sadece Alevililerin bir sorunu olarak görmüyoruz. Kaz Dağları ülkemizin en önemli değerlerinden biridir. Doğasıyla, havasıyla, suyuyla, hayvanıyla, insanıyla; bugüne kadar getirdiği kültürü inancıyla bir bütündür. Yok edilmesine göz yumulması akla, vicdana, adalete, insanlığa sığmaz.
Kaz dağları içinde barındırdığı cümle zenginliği ile birlikte korunmalıdır. Hiçbir şey için zaman geçmiş değildir. Bugün bile bu insan eli ile yaratılan felakete/saldırıya son verildiğinde; doğa kendi yarasını onarabilir. Yeter ki,
o yarayı daha fazla kanatmayalım.
Yetkilileri bir an önce bu kıyımı durdurmaya davet ediyoruz.”
Metinde imzası bulunan Alevi kurumları ve temsilcileri şöyle:
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Hüseyin Güzelgül
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Gani Kaplan
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Doğan Demir
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Ercan Geçmez
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Hüseyin Mat
Alevi Dernekler Federasyonu (ADFE) Celal Fırat
Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF) Remzi Akbulut
Demokratik Alevi Derneği (DAD) Selda Güneş
HABER MERKEZİ
Yoruma kapalı.