PİRHA- Alevi Bektaşi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu ortak bir açıklama yayımlayarak, Muğla Ula Geri Gönderme Merkezi’nde tutuldukları belirtilen Suriyeli Alevi sığınmacıların Suriye’ye gönderilme ihtimaline tepki gösterdi.
Açıklamada, söz konusu sığınmacıların daha sonra Şanlıurfa Harran Geçici Barınma Merkezi’ne getirildiği ve çoğunun Alevi olduğu bilgisine ulaşıldığı ifade edildi. Kurumlar, bu kişilerin “HTŞ zulmünden kaçan insanlar” olduğunu vurguladı.
“ZORLA GERİ GÖNDERME YAŞAM HAKKI İHLALİDİR”
Alevi kurumları, bu kişilerin Suriye’ye gönderilmelerinin “doğrudan yaşam hakkı ihlali” anlamına geleceğini belirtti. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bu insanların, ülkelerine zorla geri gönderilmesi; doğrudan can güvenliği ve yaşam hakkı tehdidiyle karşı karşıya bırakacaktır. Türkiye makamları bu saldırıdan sorumlu olacaktır.”
Kurumlar, Türkiye’nin taraf olduğu 1951 Cenevre Mülteci Sözleşmesi ve İnsan Hakları Sözleşmeleri’ni hatırlatarak, “Hiçbir kimse, hayatının veya özgürlüğünün tehdit altında olacağı bir ülkeye zorla geri gönderilemez” maddesini anımsattı.
“ALEVİ SIĞINMACILAR SERBEST BIRAKILMALI”
Çağrıda, Harran Geçici Barınma Merkezi’nde tutulan Suriyeli sığınmacıların derhal serbest bırakılması istendi:
“Geri gönderme işlemleri durdurulmalı, uluslararası hukukun ve insan haklarının gereği yapılmalıdır.”
Açıklamada, Alevilerin kim olursa olsun, inancı, kimliği ve politik görüşü nedeniyle ölüm riski altındaki insanların geri gönderilmesine sessiz kalmayacağı vurgulandı.
“HİÇ KİMSEYİ İNANCI VE KİMLİĞİ NEDENİYLE ÖLÜME GÖNDEREMEZSİNİZ”
Alevi kurumları son olarak şu çağrıda bulundu:
“Mazlumun yanında olmayı, zalimin karşısında durmayı inancımızın gereği sayıyoruz. Sınır dışı işlemlerine son verin. Hiç kimseyi, inancı ya da kimliği nedeniyle ölüme gönderemezsiniz.”
PİRHA/HABER MERKEZİ
Yoruma kapalı.