Alevi kurumları, TV 10’un kapatılmasına dönük protestolarını sürdürüyor. Derneklerin kapatılmasına da tepki gösteren kurumlar, direnişle diktatörlüğün yıkılabileceği mesajını verdi.
OHAL kararnameleriyle TV 10’un kapatılmasını protesto etmek için Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Alevi kurumları, 370 derneğin faaliyetinin durdurulmasını da kınadı. “Alevilerin sesi TV 10 susturulamaz” yazılı pankartı ve “ TV 10”, “Sazlar konuşsun, silahlar sussun” dövizlerini taşıyan kurumlar, giderek yoğunlaşan faşizm baskılarının derhal sonlandırılmasını istediler. Sık sık “Özgür basın susturulamaz”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “TV 10 kapatılamaz” sloganlarının atıldığı eylemde ilk konuşmayı Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin yaptı.
‘BİZ KORKUYU KERBELA’DA BIRAKTIK!’
TV 10’un bir buçuk aydır kapalı olduğunu belirten Büyükşahin, “Sadece biz değil, bizimle birlikte çok sayıda dergi, gazete, televizyon kapatıldı. Onunla da yetinmediler, sadece kültürel yayıncılık yapan Evrensel Kültür gibi dergileri de kapattılar. Cumhuriyet gazetesinin kapısında da baskı ve saldırı devam ediyor” diye konuştu. TV 10’un kapatılmasının Alevilere dönük tehdit niteliğinde olduğunu vurgulayan Büyükşahin, bu saldırıların sadece Alevilere değil, toplumun tüm renklerine, farklı siyasi yapılarına dönük bir saldırı olduğunu kaydetti. TV 10’un Alevilerin lokmasıyla kurulduğuna işaret eden Büyükşahin, “Biz korkuyu Kerbela’da, Dersim’de bıraktık. TV 10 tekrar açılana kadar mücadele edeceğiz” dedi.
‘SESSİZ KALINIRSA, SIRA TÜM YAŞAM ALANLARINA GELECEK’
Dersim Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Rıza Bilir de OHAL ilan edildiğinde Başbakan Binali Yıldırım’ın “Biz OHAL’i kendimize uyguluyoruz” sözünü hatırlatarak, “Biz bu sözü duyduğumuzda şaşırmıştık , kuşku duymuştuk. Kısa süre sona öyle olmadığı, OHAL’in halka karşı ilan edildiği ortaya çıktı” diye konuştu. Haber alma özgürlüğünü engellenmenin anti-demokratik bir uygulama olduğunu söyleyen Bilir, “TV 10 biz Aleviler için çok önemliydi. TV 10 ile birlikte birçok muhalif TV ve radyo lağvedildi ve hiçbir açıklama dahi yapmadan içindeki tüm eşyalar gasp edildi” dedi. Alevi kurumlar olarak bu durumdan rahatsız olduklarını ifade eden Bilir, TV 10 ve diğer kurumların kapatılmasına sessiz kalınması halinde yarın tüm yaşam alanlarının gasp edileceğine işaret etti.
İstanbul Anadolu Yakası Dersim Derneği Başkanı Kemal Doğan da AKP hükümetinin kendisine uymayan tüm seslere, renklere savaş açtığını, dayatılan tekçiliğe karşı direneceklerini söyledi. Bugünkü en önemli görevin AKP anlayışına karşı direnmek olduğunu ifade eden Doğan, bu anlayışa karşı demokratik cephe oluşturmak gerektiğinin altını çizdi.
‘DİRENİRSEK, SARAY’A KARŞI BİZ KAZANACAĞIZ’
Munzur Çevre Derneği Başkanı Hatun Esen de ülkede bir korku imparatorluğunun hüküm sürdüğünü belirtti. “Belediyelerimize kayyum atandı, televizyonlarımız, radyolarımız kapatıldı, vekiller tutuklandı” diyen Esen, Saray’ın sesine karşı mutlaka halkların sesinin kazanacağını vurguladı. Direnmeden bir yere varılamayacağını kaydeden Esen, TV 10’un kendisi için ifade ettiği anlamı, şu sözlerle aktardı: “TV 10 bizim güneşimizdi, annemin klamlarının kanalıydı.”
Baskılara karşı birlikte olunmasıyla her karanlığın üstesinden gelineceğini kaydeden Esen, “Bir gün gelir; saraylar kapanır ve halk kazanır” dedi.
Alibeyköy Dersimliler Derneği Başkanı Mesut Gerçek ise, 370 derneğin kapatılması ve avukatların darp edilerek gözaltına alınmasına tepki göstererek, “Artık hukuksal bir durumdan söz edilemez. Bu diktatörlüğü ancak ve ancak direnerek yok edebiliriz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından eylem Alevi deyişlerinin söylenmesiyle sona erdi.
Yoruma kapalı.