PİRHA- Twitter hesabından 2 yıl önce “Alevi katliamı istiyoruz” diye yazan Mahmut Ekinci adlı şahıs, savunmasında şaka yaptığını söyleyince mahkeme ‘Hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ kararı verdi. Davacı Oktay Doğan ve avukatı bir üst mahkemeye başvuracak.
Mahmut Ekinci adlı kişi 21 Ekim 2019 tarihinde Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Alevi katliamı istiyoruz #Alevi” yazdı.
Büyük tepkiye neden olan bu paylaşım üzerine Oktay Doğan, 31 Aralık 2019’da avukatı Aysemin Gülmez aracılığı ile Ekinci hakkında suç duyurusunda bulundu.
İki yılın ardından 14 Eylül 2021 Salı günü, Aysemin Gülmez tarafından Twitter hesabından gelinen son duruma ilişkin şöyle bir paylaşım yapıldı:
“Alevi katliamı istiyoruz” diyen sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, ‘Hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ kararı verildi. Sanık savunmasında ‘şaka yapmıştım’ dedi. Asla yılmayacağız, hak hukuk adalet tesis edilene kadar mücadelemiz devam edecek.”
Bu paylaşımın ardından aynı zamanda CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı da olan Avukat Aysemin Gülmez, Independent Türkçe’den Ali Kemal Erdem’e konuştu.
Sanık hakkında verilen “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararının ne anlama geldiğini Gülmez şu sözlerle açıkladı:
Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemediği, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. Yani denetim süresince hiç suç işlemezse hiç ceza almamış gibi olacak.”
“Olay nasıl gelişti ve bugüne nasıl gelindi” sorusuna Gülmez, “Müvekkilim Oktay Doğan, 31 Aralık 2019’da bizzat İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak ‘Alevi Katliamı istiyoruz’ şeklinde kendi Twitter hesabından paylaşım yapan, ardından Pelinsu Uludağ’ın Twitter hesabına yapılan paylaşımın altına ise ‘Yakarak deneyelim’ şeklinde yorumda bulunan Mahmut Ekinci hakkında şikayetçi olmuştur” diye cevap verdi.
MAHKEME ‘ŞAKA YAPTIM’ SÖZLERİNE İNANDI
Gülmez, suç duyurusunun ardından savcılığın 2019/35159 soruşturma sayısı dosyasında, 09 Temmuz 2020 tarihinde tutuklanması istemiyle şahsı mevcutlu olarak Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk ettiğini belirterek, “Ancak Sulh Ceza Mahkemesi’nce ‘Şahsın ilgili suça konu paylaşımları şaka mahiyetinde yaptığı, şüphelinin kastının halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme olmadığına dair hakimliğimizde kanaat oluştuğu, şüphelinin savunmasının aksinin ispatlanamadığı…’ ileri sürülerek, tutuklama talebinin reddine, şahsın adli kontrol ile serbest bırakılmasına karar verilmiştir” dedi.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/269E. Sayılı dosyasında şahıs hakkında “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme suçundan” dava açıldığını hatırlatan Av. Gülmez, “Sanık dosya kapsamında alınan savunmasında ‘Şaka yapmıştım, özür dilerim, ancak küfür gelince ikinci tweeti attım’ şeklinde beyanda bulunmuş ve mahkemece ‘Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına’ karar verilmiştir” ifadelerini kullandı.
DAVACI İHBAR EDEN KABUL EDİLDİĞİ İÇİN DAVAYA MÜDAHİL OLMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Avukat Gülmez, müvekkilinin davaya müdahil olmasına mahkemece izin verilmediğini belirterek, “Ceza hukukunda müşteki, diğer deyişle şikayetçi; bir suçtan zarar gören veya suçun mağduru olup da aleyhine işlenen suçu adli makamlara şikayet eden kişidir. Müşteki, yargılama aşamasında davaya katılmak istediğini beyan ederse müdahil (katılan) sıfatını alır. Basın Suçları Soruşturma Bürosu savcısı tarafından müvekkilimin beyanı müşteki sıfatıyla alındığı halde dava açılırken müvekkilim ihbar eden olarak kabul edilmiş, müştekilere tanınan tüm haklar böylelikle elinden alınmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
“HUKUKA AYKIRI”
“Müvekkilim Alevi olması hasebiyle, geçmişteki Alevi katliamlarına da tanık olması hasebiyle, Alevi yurttaşlarımızda var olan toplumsal travmalar nedeniyle elbetteki suçtan zarar gören statüsündedir” diyen Gülmez, şöyle devam etti:
“Hal böyle iken müvekkilimin müşteki olma hakkının elinden alınması ve dosyanın alelacele kapatılması da hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Dosya kapsamında müvekkilim şikayet eden sıfatına haiz olduğu halde, kendisi ihbar eden olarak kabul edilmiş, böylelikle kendisine davaya katılma hakkı, karara itiraz hakkı engellenmiştir. Dosyadan ve karardan araştırmalarımız neticesinde haberdar olmuş, kararın kendisine verilmesi talep etmiş, mahkeme davada taraf olmadığı gerekçesiyle müvekkilime kararı vermemiştir.”
AV. Gülmez, kararı veren mahkeme heyetini eleştirerek, şu hatırlatmada bulundu:
“Yenilemekte fayda vardır ki; müvekkilim geçmişte yaşanan ‘Alevi katliamlarının’ acısını hala yüreğinde yaşayan Alevi bir yurttaştır. Ülkemizde halklar üzerinde oynanan oyunlardan Aleviler ne acı ki belki de en çok nasibi almış kesimdir. ‘Alevi Katliamı istiyoruz’, ‘Yakarak deneyelim’ şeklinde bir paylaşımın şaka olduğuna belki Sulh Ceza Mahkemesi Hakimleri inanmış olabilir, belki yargı bu paylaşımları hafife almış olabilir. Ancak bu korkunç beyanların muhatabı olan tek bir Alevi’ye dahi bu paylaşımların “şaka” amaçlı yapıldığına ikna edemezsiniz.
“Karar, benzer paylaşımların ve ardından ‘Şaka yaptım’ demesinin önünü açmaktadır”
Yargının toplumun hassasiyetini bilerek kararlar vermesi gerektiğini söyleyen Av. Gülmez, verilen kararın olası sakıncasıyla ilgili de, “Hiç kimsenin bu minvalde şaka yapmak hakkı da haddi de değildir. Tekrar yenilemek isteriz ki, Aleviler bu paylaşımların şaka olduğuna ikna olmazlar. Yargı bu tarz verdiği talihsiz kararlar ile yarın yeniden bir densizin çıkıp aynı nitelikte paylaşımlar yapmasının ve ardından savunmasında “şaka yaptım” demesinin önünü açmaktadır. Bu da toplumun bir kesiminde adalete olan güveni, inancı sarsmakta, endişeleri artırmaktadır” ifadelerini kullandı.
BİR ÜST MAHKEMEYE BAŞVURULACAK
“Cumhurbaşkanına hakaretle yargılananlar “Şaka yaptım” deyince yargı aynı kararı veriyor mu?” diye soran Av. Gülmez, “Müvekkilim adına, müvekkilimin haklarının engellenmesi nedeniyle ve ilgili karara itiraz için bir üst mahkemeye başvuru yapacağız” dedi.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.